Ecmo traduction Français
53 traduction parallèle
ECMO baypas aletine takmalıyız onu.
Il va falloir la mettre sous ACEC.
- ECMO devresi hazır mı?
- Le circuit de l'ACEC est purgé?
Bebeğin ciğer sorunu bakteriyel, kimyasal değil. ECMO tedavisine başlayın.
Le problème des poumons du bébé est bactérien, pas chimique.
Bebeği ECMO'ya bağlamayacağım.
Je ne mettrai pas ce bébé sous OCEC.
ECMO onu öldürebilir.
L'OCEC pourrait le tuer.
ECMO'ya başlamazsan enfeksiyon, şampiyonluk sonrası Pistons taraftarları gibi yayılır.
L'infection pourrait saccager son corps comme des fans des Pistons après un match.
ECMO, Ekstrakorporal Membran Oksijenasyonu demektir.
OCEC signifie oxygénation extracorporelle.
ECMO teknisyenini çağır Sam.
Sam, appelle un technicien Ecmo.
- ECMO ne?
- C'est quoi cet Ecmo?
ECMO'ya başvurmadan diğer seçenekleri deneyelim.
On épuise les options avant de passer à l'Ecmo.
- ECMO'yu kim istedi?
- Qui a appelé l'Ecmo?
ECMO teknisyeni seni hemen travma ikiye bekliyor. Çocuk kendine gelmiş.
Le technicien de l'Ecmo a besoin de vous en réa deux, le gosse est réveillé.
ECMO teknisyeni iyi bit karar verdi.
L'Ecmo était la bonne solution.
- Hastanede kalp destek cihazı ünitesi yok.
- Pas d'unité ECMO dans l'hôpital.
Onu ecmo'ya mı bağladın?
Tu as commencé une ecmo?
Hastayı tekrar ısıtmak için ecmoyu kullanabiliriz.
On pourrait utiliser l'ecmo pour le ramener à nous
Onu ecmo'ya mı bağladın?
Vous l'avez placé sous ECMO?
Hastayı tekrar ısıtmak için ecmoyu kullanabiliriz.
On pourrait le placer sous ECMO pour le ramener.
ECMO bir süre idare edebilir ama kalp-akciğer nakli yapılmazsa ölecek.
L'ECMO peut la faire tenir, mais sans une greffe du cœur, elle va mourir.
- ECMO ünitesi lazım.
Il faut une ECMO.
Bir ECMO birimi isteyin. Bu bebeğin bypass'a ihtiyacı var.
Passez en soins intensifs et ECMO.
Onu Ecmo'ya bağlayın. Bu onu, ben ciğerlerle dönene kadar canlı tutar.
Ça devrait le maintenir en vie jusqu'à ce que je revienne avec les poumons.
- Teddy onu Ecmo'ya bağlamamızı söylüyor.
- Teddy dit de le mettre sur ECMO.
Hasta ecmo cihazına bağlandı...
Le patient a été mis sur...
Yeniden ECMO'ya girmesi gerek. İşe yaramıyor mu?
IL doit retourner sous ECMO ( oxygenateur extracorporel a membrane )
Daha önce hiç bir bebeği ECMO'ya soktun mu?
Tu as déjà mis un bébé sous ECMO?
Tamam, boynuna kateter takar kanını ECMO makinesine pompalarız o da karbondioksidi alıp yerine oksijen verir.
Avec des cathéters nasaux, { \ pos ( 192,220 ) } on pompe son sang vers la machine qui met de l'oxygène et retire le CO2.
Ben ECMO'ya sokarken senin de kalp masajı yapman gerek.
- Massage, je branche l'ECMO.
Karev, ECMO'ya bağlarken kalbi durmuş diye duydum. Yardım lazım mı?
{ \ pos ( 192,210 ) } Tu as une ECMO?
ECMO'ya bağlandığına göre bebeğin 7 gün 24 saat takip edilmesi gerek.
Maintenant qu'il est branché, il doit être surveillé en permanence.
ECMO, torununuzun kalbinin dinlenmesi için baypasa benzer şekilde çalışır.
C'est comme un pontage. Ça soulage son cœur.
Senin Karev'le ECMO odasında olman gerekmiyor muydu?
Tu devrais pas être avec Karev?
Bilmiyorum ama ECMO 34. haftada bile yapılamıyor.
Pas de dérivation avant 34 semaines.
Düşük bir ihtimal ama en iyi seçeneğin ECMO olduğunu düşünüyorlar.
C'est un gros risque. Pour eux, la dérivation est notre meilleure option.
Ya ECMO işe yaramazsa?
Et si ça ne marche pas?
- Artık ECMO'dan ayıracağız.
- Et maintenant? - On enlève la dérivation.
- Hastaya şu an ECMO takılı ve- -
Le patient est maintenant sous oxygénation extra-corporelle et...
ECMO ile daha ne kadar hayatta kalabilir?
Combien de temps peut-il survivre avec ce système?
10 gündür ECMO takılı ve S proteini eksikliği var.
Il est à son 10e jour d'oxygénation extra-corporelle et il a une déficience de la protéine "S".
Küçük oğlandaki ECMO pıhtı oluşturdu. Seruma yanıt vermiyor.
L'oxygénation du garçon s'est bouchée, et il ne répond pas aux fluides.
ECMO'nun en az bir hafta daha dayanacağını söylediniz.
Vous avez dit qu'il tiendrait encore une semaine sous oxygénation.
ECMO makinesi deniliyor.
Ça s'appelle un oxygénateur à membrane.
Minik Terrance'ı ECMO ünitesinden çıkarmaya başladık. - Görünüşe göre akciğerleri iyileşiyor.
on a commencé à sevrer un peu Terrance de la machine, et ses poumons semblent s'améliorer.
Hastanede Kandaki oksijeni artırmaya yarayan ECMO denilen bir alet var.
- Pourquoi? - À l'hôpital, l'ECMO oxygénera le sang.
- ECMO ekibi hazır bekliyor.
- Cinq kilomètres.
- Kalbi zorla atıyor.
L'équipe ECMO nous attend.
- ECMO gerekiyor.
Il a besoin d'être mis sous assistance respiratoire.
ECMO yapalım. 5-0 hazır mı?
On la met sous ECMO. Préparez un 5-0.
Benimle Pediatrik Yoğun Bakım'da buluşabilir misin? - Tabii.
Rejoins-moi en réa néo-nat, je dois faire une ECMO.
Pekâlâ.
Mettons-le sur ECMO.
ECMO onun için çok tehlikeli.
- La dérivation c'est dangereux.