Edebilir traduction Français
14,732 traduction parallèle
Devam edebilir miyiz lutfen?
Pouvons-nous continuer s'il vous plaît?
Birkaç saat pompayla idare edebilir ama ondan sonra yeni bir kalp bulunsa bile uyanma şansı yok denecek kadar az.
Je peux le garder sous pompe artificiel pendant deux heures, mais après ça, même avec un nouveau cœur, ses chances de se réveiller se réduisent à zéro.
İstediği her erkeği elde edebilir.
Elle pourrait avoir un gars qu'elle veut.
Yardım edebilir miyim?
Je peux me joindre à vous?
Ş ehirdeki tüm banknotları tespit edebilir.
Elle peut identifier chaque billet dans la ville.
Yardım edebilir misin?
Peux-tu aider?
Sana içki ikram edebilir miyim?
Est-ce que je peux, uh... Je peux vous verser un verre?
- Yardım edebilir miyim, arkadaşım?
Je peux vous aider?
- Yardım edebilir miyim?
- Je peux aider? - Kara.
Bize yardım edebilir misin?
Tu peux nous aidez?
Yardım edebilir misiniz?
Pouvez-vous nous aider?
Aslına bakarsanız, ben yardım edebilir miyim diye merak ediyorum.
Je me demandais si je pouvais vous aider.
Bu tariflere uyan herhangi bir hastanın son 48 saat içinde hastaneye yatırılıp yatırılmadığını kontrol edebilir miyiz?
Peut-on vérifier si un patient qui correspond à ces descriptions a été admis dans les dernières 48 heures?
Sam'e yardım edebilir misin?
Peux tu aider Sam?
- Yardım edebilir misin?
- Tu peux nous aider?
Yalnızca iyi insanlar bunu elde edebilir.
À quoi bon un remède si on ne peut pas le distribuer?
- Yani Sıfırcıların hepsini kontrol edebilir mi?
Donc il contrôle tous ces Zero?
Motor dünyasında, Lorenzo ve Marquez gibi düşenler kırık kemikle yarışanlar sakatlığı yenenler bu rüyanın buğusunu içine çekmeye devam edebilir.
Quand Lorenzo et Marquez sont tombés à moto, ils ont couru avec des fractures. Ça prouve qu'on peut se remettre d'une blessure et continuer à respirer l'air que nous insufflent nos rêves.
Yardım edebilir miyim?
Puis-je aider?
Ceset torbasına girmezsem Johnson bunu kabul edebilir.
Bien, Johnson pourra continuer avec moi si je ne suis pas dans un sac mortuaire.
Size yardım edebilir miyim hanımlar?
- Puis-je vous aider Mesdames? - Bonjour.
- Devam edebilir miyim?
- Puis-je continuer? - Oui.
Meksika Federal Polisi orada kısmi ayakkabı izi bulmuş bu demek oluyor ki Zebra tabure kullanmamış, bu da demek oluyor ki boyu en az 1.95 ise pervazın üstünden tam görüş alıp ateş edebilir.
Maintenant, la police mexicaine a trouvé une empreinte partielle de chaussure là, ce qui veut dire que La Cebra n'a pas utilisé de tabouret, ce qui veut aussi dire que le seul moyen pour réussir son tir depuis le rebord serait qu'il faisse au moins 1m95.
Veri ve düzen analiz edebilir ve o analizi karışık sorunları çözmede veya bağlantı kurmada kullanabilirim.
Je peux analyser des données et des schémas, et je peux utiliser cette analyse pour résoudre des problèmes complexes ou faire des liens.
Arthur, eğer gen terapinin fareye etkileri hakkında haklıysan faren epey para edebilir.
Arthur, si votre thérapie génique fonctionne vraiment, ça pourrait rapporter beaucoup d'argent.
Yeni böbrek iyi geliyor ancak bu süreçte pankreası da iflas edebilir.
Le rein aide mais prochainement son pancréas pourrait lâcher
Bırakalım burada kalsın böylece sabah da kardeşini ziyaret edebilir.
Non, je dis juste, Pourquoi nous ne laisserions pas la boite pour qu'elle puisse voir son frère demain matin.
- Yardım edebilir miyim?
Je peux vous aider?
- Tarif edebilir misiniz? - İriydi.
Pouvez-vous le décrire?
Birisi yardım edebilir mi, lütfen?
Quelqu'un peu venir m'aider, s'il vous plait!
Hatta yanlış ellerdeyse koca bir galaksiyi yerle bir edebilir.
Ou en détruire une, si elle était en de mauvaises mains.
- Arayıp kontrol edebilir miyim?
Je peux vérifier ces réservations?
Önemli değil çünkü koklayarak teşhis edebilir.
Ca ne fait rien parce qu'elle peut l'identifier grâce à son odeur.
Hedefin nadir bulunan bir kan grubu olduğunu biliyoruz yani üssün tıbbi kayıtlarından kimliğini tespit edebilir ve onu kurtarmak amacıyla üssün hangi bölümünde çalıştığını izini sürebiliriz.
On sait que la cible a un groupe sanguin rare, donc on détermine son identité sur la base des dossiers médicaux et on trouve où il travaille exactement, pour le secourir.
Takip edebilir misin?
Pouvez-vous le suivre?
Artık ona yardım edebilir misiniz?
Vous allez vous occuper de lui?
Yardım edebilir miyim?
- Whoa. Whoa. Whoa.
Bir dakika rica edebilir miyim?
Avoir juste une minute?
Onlara yardım edebilir misiniz?
Peux-tu les aider?
Yardım edebilir miyim?
Je peux vous aider?
-... konusunda yardım edebilir.
- L'M. Sheldon...
Karanlık ile ilgili kim yardım edebilir biliyorsun.
Tu sais de qui on a besoin pour nous aider.
Sence onu kullanabilir misin ya da kontrol edebilir misin?
Tu crois que tu peux te servir d'elle? La contrôler?
- Neyin kanıtı? Genç kızlar aptallık edip birbirlerini taklit edebilir mi?
Que des ados peuvent être stupides et être mauvaises entre elles?
Yardım edebilir miyim?
Comment pouvons-nous aider?
Andrew'u bulursan belki sana yardım edebilir.
Si tu peux trouver Andrew, peut-être qu'il peut t'aider.
seftali yemeye cesaret edebilir miyim?
"Oserais-je manger une pêche?"
Dr. Hodgins, yüz kemiklerini ayırmada size yardım edebilir miyim? Tabi ki.
Docteur Hodgins, je me demandais si je pouvais vous assister dans la séparation des os du visage.
- Devam edebilir miyim?
- Je continue?
- Yardım edebilir miyim?
Puis-je aider?
- Yardım edebilir misiniz?
Vous nous aidez?