Ederım traduction Français
7,121 traduction parallèle
Vic'in soyunmasına da yardım eder mi?
Tu crois qu'elle l'aidera à se déshabiller aussi?
Bütün bunları durdurmak için bana yardım eder misin?
Vous allez m'aider à arrêter tout ça?
Yukarıda bana, bir şeye yardım eder misin?
Voudrais-tu m'aider pour quelque chose en haut?
Yardım eder misin?
Vous voulez bien m'aider?
- Yardım eder misiniz Doktor Bey?
Vous voulez m'assister Docteur?
"Umarım bu gösteri uzun süre devam eder. " Ama kimsenin'Don't Rain on My Parade'şarkısını yeniden duymak istediğinden...
"J'espère que le spectacle continuera longtemps, non pas parce que quelqu'un a besoin de voir" Don't Rain On My Parade " à nouveau.,
- Merhaba, bana yardım eder misiniz?
Bonjour. Pouvez-vous m'aider?
- Kalkmama yardım eder misin?
Tu peux me relever?
Ömür boyu benim adıma söylenecek şarkılara. Umarım bir gün Lily Anne senden de bu kadar nefret eder ve bu şarkıların bir kısmı da sana yazılır.
Une vie entière de chansons à propos de moi, en espérant qu'elle te déteste tout autant que moi, pour varier un peu.
Fakat o bana hizmet eder.
Mais elle m'est utile.
Şu, hmm, özel tasarım kot gerçekten 200 dolar mı eder?
Ceux, qui ont des jeans de marque, valent-ils vraiment 200 €?
Bana bir şey olursa o, yaptığını yapmaya devam eder.
S'il m'arrive quoi que ce soit, elle... Elle continuera à faire ce qu'elle fait.
Babanız mirasçılar, piçler üretmekle..... meşguldü. Yoksa niye yardımıma ihtiyacı olsun. Bunu kabul eder ya da etmez.
Pendant que votre père était occupé à engendrer des héritiers, des bâtards et autres, il avait besoin de mon aide, qu'il le reconnaisse ou non.
Etrafı toparlamam için yardım eder misin lütfen?
Voulez-vous s'il vous plaît vous lever et m'aider à nettoyer cet endroit?
Etrafı dağıtmam için yardım eder misin lütfen?
Voulez-vous s'il vous plaît vous lever et m'aider à faire de cet endroit un bordel?
Makyajımı tazelesem müsaade eder misin?
Tu m'excuses si je vais me repoudrer le nez?
Bu vinç ve makaralar yardımıyla biri diğerinin duygularını ilmekleri çekip sıkılaştırarak kontrol eder.
Ils contrôlent les sensations de l'autre en tirant et serrant les nœuds via ces treuils et poulies.
Kiliseye gider, herkese yardım eder.
Il va à l'église. Il aide les autres.
- Kanamayı engellemeye çalışacağım ama bu kısa süre idare eder.
- On est tout seul, Drew. - Je vais essayer d'arrêter le saignement, mais ce packing n'est qu'un réparation temporaire.
Bana yardım eder misin?
Vous voulez bien m'aider?
- Jerome, Randy Quaid'i öldürmek için bana yardım eder misin?
Tu m'aides à tuer Randy Quaid? Qui ça?
Bu tarz adamlar ne için kavga eder? Koli bandı mı?
Pour quoi ce genre de mecs se battent, du chatterton?
En azından bu manyak DFT örümcek ağını anlamamıza yardım eder misin?
Tu peux au moins nous aider sur la toile de malade qu'il utilise?
Yardım eder misin?
Un petit coup de main?
Anneciğine yardım eder misin, Gustav? Burada bir şeye evet dedim.
- J'ai dit "oui" à cette merde.
Bana yardım eder misin?
Tu peux nous aider?
- Müsaade eder misin?
Tu m'excuses?
Birkaç dakikaya kafayı çekip oyun oynamaya başlar ve arkadaşları Mario ve Luigi ona yardım eder.
Dans quelques minutes, il sera défoncé et il va jouer à ses jeux vidéos et ses amis Mario et Luigi vont l'aider dans cette épreuve.
Rahatlamana yardım eder.
Ça aide à se détendre.
Yardım eder misin?
Je ne peux pas faire ça. Est-ce que tu veux bien m'aider?
Arkadaş arkadaşına kara günde yardım eder.
Les amis aident les amis qui ont des problèmes.
~ May Carleton. ~ Bay Shelby görüşmelerini,... ofisinde yapmayı tercih eder.
~ M Shelby organise ses réunions dans l'autre bureau.
Şunu çıkarmama yardım eder misiniz?
Vous pouvez m'aider à enlever ça?
Sergileyecek yeni şeylerimiz olmazsa en sadık patronlarımız bile evde oturup Ed Sullivan izlemeyi tercih eder.
Sans de nouvelles expositions, même nos clients les plus loyaux préféreraient rester chez eux et regarder Ed Sullivan.
İnsanlar beni evlerine kabul eder ve işimi yapmam için yalnız bırakırlar.
Des étrangers m'accueillent chez eux... et me laissent là, seul, pour y faire mon métier.
Yardim eder misin lutfen?
Tu peux m'aider, s'il te plaît?
Değil mi? Belki çocuğu bulmamıza yardım eder. Diğer insanların zarar görmesini önler.
Peut-être elle peut nous aider à trouver ce gamin, à arrêter le massacre.
Onu tamir etmeme yardım eder misin?
Tu peux m'aider à le réparer?
Yardım eder misin?
Tu peux m'aider?
Bana yardım eder misin?
Pouvez-vous m'aider?
Ya güçlüsün diye insanlara yardım edersin ve onlar da sana eder ya da güçlüsün diye öldürürler seni.
Soit t'es fort et ils t'aident pour que tu les aides, ou t'es fort et ils peuvent te tuer.
Bana müsade eder misin?
Tu veux bien m'excuser?
Eğer seninle geleceksem anneanneme söylemem lâzım. - Yoksa nerde olduğumu merak eder.
Si je pars avec toi, je devrais quand même le dire à mamie sinon elle va se demandait où je suis.
Tüm berraklığıyla görmene yardım eder, sen de bunu çözebilirsin.
Tu sais, ça te donnera de la clarté pour que tu puisse le résoudre.
Gidip yardım eder misin lütfen?
Pourriez-vous aller l'aider, - s'il vous plait? - [On Sonne à la porte]
Onu tamir etmeme yardım eder misin?
Peux-tu m'aider à le réparer?
Birkaç insan tacircisini yakalamama yardım eder misin?
Tu veux m'aider à suivre des trafiquants d'êtres humains?
Belki patronunun yardım eder diye umuyordum.
J'espérais que votre patron pourrait peut-être m'aider.
Eğer gülücük koyuyorsan, gerçekten merakla beklediğine işaret eder bu normalde ve o gün orada olursun.
Si tu m'envoies ce smiley, ça implique normalement que tu as hâte de quelque chose et que tu sera là.
Onlar sadece Galvan'a yardım eder.
Ils vont seulement aider Galvan.
Bana yardım eder misin?
Accepteriez-vous... de m'aider?