Egan traduction Français
330 traduction parallèle
Bir dahaki sefer, Bay Bauer. Bir daha aradığında yalnızca otobüs denetmeni Egan'ı iste. Kişisel hizmet alırsın.
Et pour votre prochain appel, M. Bauer, demandez Egan, contrôleur des bus.
- Paul, nasılsın? - Selam, Egan.
Paul, comment allez-vous?
- Egan!
- Egan!
- Benim, Yarbay Powell.
Powell à l'appareil. Egan.
- Egan? - Bu gece başka yerde kalabilir misin?
Peux-tu dormir ailleurs, ce soir?
Teşekkürler, Egan.
Merci.
Egan Powell, İstihbarat.
Egan Powell, Renseignements.
Egan, üzerinde çalıştığımız deniz haritasını çıkar.
Egan, expliquez cette carte.
Elinden geleni yap, işe yarayacaksa yalvar, Egan.
Mettez-y du sang et des larmes.
Egan, bana şoförlü bir jip ayarla.
Egan, une Jeep et un chauffeur!
- Bul onu. - Bir şey mi oldu?
- Va le chercher, Egan.
Hemen geliyorum.
Merci, Egan, j'arrive.
Bu doğru, Egan.
Il a raison.
Egan?
Egan?
Egan öldü.
Egan... a été tué.
- Ne istiyorsun, Egan?
- Que voulez-vous, Egan?
Sorun ne, Egan?
Pourquoi?
Kısacası Egan ve kanunlar arasında sıkışıp kaldık.
Un bras de fer entre Egan et la loi.
Vermez çünkü Gorman'ın ifadesi Egan'ın sonu olabilir.
De plus, le témoignage de Gorman achèvera Egan.
Egan anında öğrenir ve kızını öldürür.
Egan le saura, et ils tueront la petite.
Nerede olursam olayım Egan avcı gibi peşimde olacak.
Egan me pourchassera où que j'aille.
Sen jüriye bildiklerini anlattıktan sonra Egan parmaklıkların arkasında olacak.
Quand vous aurez dit ce que vous savez, il sera derrière les barreaux.
Egan çaresiz durumda. Aynı şeyi tekrar yapar.
Egan est désespéré.
Dan, Egan ne derse yapmanı istiyorum.
Fais ce que veut Egan.
Egan'la buluşma konusunda mütabık değilsek şimdi polise gidiyorum.
Si tu refuses de rencontrer Egan, je vais voir la police.
- Egan, sana söylüyorum...
- Egan, je vous le dis...
Şimdi de bütün tanıklardan kurtuluyorsun değil mi, Egan?
Vous vous débarrassez de tous les témoins?
Bir küçük şey daha var, Egan.
Et encore une chose.
- Egan?
- Egan?
Canlı yerine ölü Augie Gorman'ı oraya götürürsem sadece Egan'a işinde yardım etmiş olurum.
Il me serait aussi facile de remettre un Gorman mort qu'un Gorman vif.
Genel sekreter aracın için giriyor. Yanında Geri Taylor ve Sam Egan var.
Le secrétaire remonte à Bord... avec Geri Taylor et Sam Egan.
Yanında Richard Egan vardı.
Avec Richard Egan.
Ted Egan, Beverly Hills belediye başkanı.
Ici Ted Egan, le maire de Beverly Hills.
Bay Bergin ve Bay Kerrigan olabilir sanırım.
Voici M. Duffy et M. Egan!
Bay Kerrigan, Bayan Power'la siz gidiyorsunuz.
M. Egan, veuillez prendre Miss Power.
Egan orada olmasaydı ne olurdu, bilmiyorum.
Egan nous a sauvés.
Adamlardan bir ikisi, silahlıydı. Yolun karşı tarafındalardı. Egan, onları görür görmez gaza bastı.
Ceux qui étaient armés voulaient barrer la route mais Egan a accéléré et foncé sur eux.
Neredeyse yoldan çekilmeyeceklerdi. - Aferin, Egan.
Ils se sont écartés.
- Teşekkür ederim, efendim.
- Bravo Egan. - Merci.
Mösyö, şoför Egan... - Evet?
Le chauffeur, c'est Egan?
Mösyö Egan, arkadaşınız mı olur, Madam Dennison?
M. Egan vient-il de la même région que vous?
Mösyö Egan, adres defterini çok pratik bir yerde saklıyormuş.
Bonne cachette pour un carnet d'adresses.
Kumandan Daniels da ortadan kayboluyor. Aynı şekilde Mösyö Egan da.
Daniels a disparu, Egan a disparu.
Şoför Egan'ın kayıtları ve eski Bayan Daniels'ın kızlık soyadı. Bayan Daniels mı?
Tout sur le chauffeur Egan et le nom de jeune fille de Mme Daniels.
Egan'ı araştırdık. Artık yeni bir haber sayılmaz.
Nous les avons déjà interrogés.
John Patrick Egan. 1901 yılında Milltown, County Clare'de doğmuş.
John Patrick Egan, né en 1901 dans le comté de Clare.
John Egan'ı ne kadar tanıyordunuz?
Connaissez-vous bien John Egan?
John Egan mı?
John Egan?
Mösyö Egan'ın yastığının altında bulduğum adres defterinde,... "X" harfinin altında tek bir numara vardı.
Dans le carnet de M. Egan, il n'y avait qu'un numéro à la lettre X.
Devam et, Egan.
Allez, Egan.
Egan!
Egan!