Ek traduction Français
2,986 traduction parallèle
Bunlara ek olarak alışveriş, ütü ve akşam yemeği de yapılmalı.
le repassage et les courses pour le dîner.
Herhangi bir sigorta ya da ek getirisi olmadan part-time çalışan olarak başlayacak.
Il ne bénéficiera d'aucune assurance-santé ni d'avantages sociaux.
Olay mahallinde bulunan Memur Park'ın mermilerine ek olarak yaptığımız incelemelerde Jo Sung Tae ve Memur Park Se Hyuk'un izlerinden başka hiçbir ize rastlanılmadı.
Le revolver de calibre 38 retrouvé sur les lieux du crime appartient à l'inspecteur Park. il n'y a pas de traces d'autres personnes que Jo Sang Tae et Park Se Hyuk sur la scène du crime.
Ben öyle duymadım. Duyduğuma göre Sanderson için ek iş yapıyormuşsun.
À ce qu'on m'a dit, tu roucoulais avec Sanderson.
Sanderson için ek iş yapıyormuşsun.
- Tu bossais pour lui.
Ben arka taraftaki ek dairede kalıyorum. Yani ailemin evinden tamamen ayrı.
J'habite dans l'extension derrière la maison, qui est complètement séparée de celle de mes parents.
Tamam. 150 dolarlık ek ücret.
C'est 150 $ de plus.
Korkarım ki Armageddon paketi ek ücrete tabi, evet.
Le pack Armageddon est en plus, oui.
Birkaç saat ek mesai yapıyorum.
Je fais quelques heures en plus.
Tohumu şehrin ortasına, herkesin görebileceği bir yere ek.
Plante le grain au milieu de la ville, à la vue de tous.
Ek olarak güvenlik tutarım ama bunun bir polis balosuna dönüşmesine izin vermeyeceğim.
J'engagerai des hommes moi-même. Ce n'est pas le bal de la police.
Önlem olarak yaptığımız ek aşılar hiç aklımıza gelmeyecek yan etkilere yol açtı.
D'autres inoculations ont déclenché des effets inattendus.
İsmi Anders Ek.
Il s'appelle Anders Ek.
Merhaba. Cinayet Masası. İçerideki Evelyn Ek mi?
C'est Evelyn Ek?
Bu olayın Ek ailesi cinayetleriyle ilgisi olduğunu düşünelim.
Que c'est relaté à l'affaire Ek.
Ardından Ek ailesi tarafından evlatlık alınmış.
- Ensuite, les Ek l'adoptent.
- Hayır. Ben sadece... İki yıl önce, ek bir iş aldım.
Il y a deux ans, j'ai fait un extra.
Beni yine ek diye mi?
Et encore une fois, tu ne viendras pas.
Şüphelilerin güneydoğudaki ek binaya girişini gördük.
On a un visuel sur tous les tireurs entrant dans le sud-est de l'annexe de maintenance.
Biraz ek bilgi edinebilirsek Wes'e Hank'in hücre arkadaşıymışım gibi yanaşabilirim.
Si on obtient quelques informations sur son passé, je pourrais approcher Wes en tant que pote de prison de Hank.
Şimdilik ek malzeme alımını durduracağız ve geçen yılki maaşları düşüreceğiz.
Nous devons geler les dépenses en fournitures, et nous sommes contraints de revenir aux salaires de l'an dernier.
Ve buna ek olarak, ben içki içmiyorum, ve biz birbirimizi toplu bir ortamda eğlenip eğlenmeyeceğimiz bilecek kadar iyi tanımıyoruz.
Et en plus de ça, je ne bois pas, et toi et moi on se connaît pas assez bien pour savoir si on peut s'amuser ensemble dans un cadre social.
Ek olarak da matematik öğretmeniyim.
Accessoirement professeur de maths.
Böcek hoş bir ek olmuş.
Bravo pour la blatte.
Bütçe raporlarına bir ek yazdım. Bugünün tarihini taşıyor.
J'ai rajouté une annexe budgétaire, datée d'aujourd'hui.
İşin garibi... Christine dosyaya bir ek koymuş, suç duyurusu gibi bir şey.
Christine a rajouté une annexe qui ressemble à une mise en accusation.
Tüm bunlara ek olarak siz ve karınız torun sahibi olacaksınız.
Et puis, à ajouter, à cette affaire urgente, Vous et votre femme avez un enfant.
Ve ek koruma sağlar.
Au sens propre et figuré.
Bu yaklaşım bizi intihar ve ek olarak cinayete götürür.
Ceci équivaut à un suicide, et par conséquent, à un meurtre.
Tedavi edildiğim hastaneye yeni bir ek bina bağışladım.
J'ai financé une nouvelle aile à l'hopital où j'ai été soigné.
Yani, yeni ek binayı onun onuruna adarken bundan bahsetmeyi umuyordum.
J'espérais pouvoir le mentionner quand j'inaugurerais la nouvelle aile en son honneur.
Öyleyse sanırım bu Jack Bass ek binasının sonu oluyor.
Donc je suppose que c'est la fin de l'Aile Jack Bass.
Söyleyip adıma kurulan bir hastane ek binasından vaz mı geçseydim?
Et donne une aile d'hôpital à mon nom?
# Ek #
♪ "N" ♪
Ek çerçeve yapılmış, cam içe doğruymuş herhâlde.
un truc encastré lors de la construction, du verre encastré.
Ve ek olarak, şirket en son Sanat Şehri ekipmanlarına yatırım yaptı ve böylece...
La société a récemment investi dans un équipement de pointe qui...
- Şimdi sıra ek bölümde.
Finn : Maintenant, pour le round bonus.
- Bütün bunlara ek olarak Vocal Adrenaline'in gizli silahı Eşsiz var.
Et la cerise sur le gateau le sundae de Vocal Adrenaline est leur arme secrète, Unique.
Buna ek olarak kendimi her gün daha da güçlü hissediyorum.
En plus je me sens tous les jours plus forte.
Öyleyse ek gelir için kapı aşındırmaya başlamamız lazım.
Alors je devine que nous devrons compléter mon revenu.
Salonun altındaki kattan ek güç alabiliriz.
Nous pouvons avoir des protections supplémentaires de celle du bas du hall.
Blackapella ve Brigham'a ek olarak Tina, Tina'da sahne arkasına girebiliyordu.
En plus de Blackapelle et Brigham, Tina avait aussi accès aux coulisses.
- Ice ek bir zarardı.
Il fallait sacrifier Ice.
Bırak beni. Yoksa kız sıradaki ek zarar olur.
Lâche-moi, sinon... elle est sacrifiée aussi.
A.B.O'ya ek olarak protein ve enzim testleri yapmışlar.
Ils ont fait les tests sanguins, ainsi que différents marqueurs.
Küçük ek işini biliyoruz.
Nous connaissons tous votre petite ligne de touche.
SavcıIık dosyayı ek suçlamalarla genişletmek için Choi'nun geçmişini derinlemesine araştırıyor.
Le bureau du procureur examine attentivement le passe de Choi pour instruire un dossier à charge.
Fred'in, bazıları gerçekten yasal olan, yaptığı ek işler var.
Fred a de nombreuses occupations et certaines sont même légales.
Ek şunları!
Sème-les!
Anders Ek isimli kurbanın evindeyim.
Ici 90-22. Je suis chez Anders Eks.
Bu olayın Ek cinayetleriyle bir ilgisi olmadığını düşünüyorum.
Ça n'a rien à voir avec la mort des Ek.
ekim 55
ekmek 148
eksik olma 46
ekselansları 845
eksik 20
ekip 42
eksik olsun 17
eksik olmayın 23
ekselans 190
ekranda 27
ekmek 148
eksik olma 46
ekselansları 845
eksik 20
ekip 42
eksik olsun 17
eksik olmayın 23
ekselans 190
ekranda 27