Elk traduction Français
107 traduction parallèle
Lone Elk'i ( Yalnız Geyik ) vurdum. O Red Cloud'un en sevdiği oğluydu.
C'était Élan Solitaire, le fils préféré de Nuage Rouge.
Ama satmayacağız çünkü baban, Elk'dekilerin, hisselerin çok yükseleceğinden söz ettiklerini söyledi.
D'après ton père, tout le monde dit que les actions vont continuer de monter.
Elk ve ben, savaşı bitirmek için bir plan yaptık.
Elk et moi avons un plan pour stopper la guerre.
- Elk nerede?
- Où est passé Elk?
- Elk nerede?
- Où est Elk?
Elk?
Elk?
Madam Anne Geyik. Matmazel.
Anne Elk, Madame Anne Elk.
Parantez içinde matmazel.
Ma théorie, par A. Elk, entre guillemets : mademoiselle!
Annem durduruncaya kadar babam bir zamanlar bir Elk'ti.
Mon père faisait partie des "Elks", puis ma mère le lui a interdit.
Biz dolap nedir bilmeyiz, banyo da yoktur tamam mı?
Nous, à Elk Snout, on n'a jamais vu de placards, ni de salles de bains.
Elk Snout'taki bir marangozun senin için ne düşündüğü kimin umrunda?
C'est si important, ce qu'un homme d'Elk Snout pense de toi?
Elk Cove okulu müdiresi.
- Enchanté de vous rencontrer. - La directrice de l'école d'Elk Cove.
Gelen haberlere göre çöp teknesi yakınında gizemli bir kadın bulunmuş.
La rédaction de KRAB m'envoie le communiqué d'un témoin. Une mystérieuse jeune femme semble avoir été ramassée... par le chaland des ordures d'Elk Cove, peu après minuit.
Elk Gruve'daki hafızasını kaybeden kadınla ilgili haberimize devam ediyoruz.
Un peu plus d'infos sur la mystérieuse amnésique d'Elk Grove.
Biliyorum, az önce Elk Gruve dedim.
- J'ai dit "Elk Grove", à l'instant.
Elk Cove olacaktı. Yeni bir şey var mı hayatım?
Vous avez compris qu'il s'agissait d'Elk Cove.
Bu kadını tanıyorsanız hemen Elk Cove hastanesine bildirin.
Si l'un de vous connaît l'identité de cette femme, contactez l'hôpital.
Evet, dünyanın harikalarını Elk Cove'a getiriyoruz.
Ouais. On va amener les Merveilles à la communauté d'Elk Cove.
Resimlere bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Elk Cove'a dünyanın bu harikalarını getirmeye çalışacağız.
Si vous regardez ces dessins, vous comprendrez... que nous essayons d'amener le monde extérieur à Elk Cove.
Andrew, tekneyi Elk Snout'a yönlendir.
Remettez le cap sur Elk Snout.
Elk Cove'u araştırıyorum.
J'ai déjà appelé tous les abonnés d'Elk Cove.
- Elk Ridge, Indiana.
- Elk Ridge, dans l'Indiana.
Efendim, neden bana abonenin ismini söylemiyorsunuz Elk Ridge'i çevirebilirim.
Monsieur, donnez-moi donc le nom de votre correspondant... et j'appellerai les renseignements d'Elk Ridge.
Elk Ridge'i bağlamamı istiyor musunuz?
Monsieur, voulez-vous les renseignements d'Elk Ridge?
Evet, John Beckett'ı aramak istiyorum Indiana, Elk Ridge'da oturuyor.
Oui, je voudrais parler à John Beckett... à Elk Ridge, dans l'Indiana
59'daki Elk's Club yangınından beri bir gecede bu kadar fazla olay görmedik.
C'est la nuit la plus agitée depuis que l'Elk Club a brûlé en 1959.
Annette var, Oak nehri civarındaki bir ailenin yanında yaşayan bir su samuru.
Et Annette, une loutre qui vit dans une famille près du fleuve Elk.
Bu yani olan bugün burda yıkanmış EIk nehri, batı Virginia.
Le courant a ramené la dernière sur les rives de la rivière Elk, Virginie de l'Ouest.
EIk nehri.
La rivière Elk.
Elk nehrindeki bir cinayet kurbanının damağında bulundu.
Il était sur le voile du palais d'une victime d'un meurtre près de la rivière Elk.
Elk halkının eskiden yaşadığı topraklara git.
Va sur la terre où vivait le peuple Elan.
Niye böyle diyorlar ki? Buralarda hiç Elk yok ki.
- Pourquoi ils l'appellent comme ça?
Bilmiyorum. Sadece Elk boynuzu diyorlar işte.
- Je ne sais pas...
Önünde zavallı Elk'in boynuzu asılı olduğu için mi? Hiç sanmıyorum.
- Des bois d'élan décorent le bar?
Herneyse, bugün benim doğum günüm ve Elk boynuzunda bir parti veriyoruz. - Bunu söylemiştim, değil mi?
C'est mon anniversaire aujourd'hui et il y a une fête... je me répète...
Biliyorsun... Bu eski çim biçme makinesini atmalısın. Şu yeni "Elk Rotaries" den bir tane alsana.
On devrait changer cette tondeuse pour un modéle Elk Rotaries.
Siyah elk gibi isimleri vardır.
Black Elk.
Hükümet organizasyonu olması gerekiyor, Elk'ler ( kanada geyiği ) gibi.
Une organisation civile, soi-disant.
Şuna bak. Bu bir elk.
Regarde-ça.
Hala locayı kiralamak için şansımız olduğunu fakat Elk onaylamadıkça, elinden bir şey gelmeyeceğini söyledi.
Il pense qu'on peut encore louer le pavillon pour la réception, mais il doit attendre l'annulation des Elks.
Flagstaff Elk burdaki toplantı rezervasyonunu iptal etti.
L'equipe des pilotes de l'enfer vient juste d'annuler leur reservation
And an elk.
Et un élan.
- Elk.
- De l'élan.
Hemen şimdi hazırlanın... Sırada, Cody Latshaw var, Elk şehri, Oklahoma'dan. Wintwister'a biniyor,
Le prochain concurrent est Cody Latshaw sur le dos de Wintwister, champion parmi les champions.
Sahibi Cody Latshaw, Elk şehri, Oklahoma.
Notre fuyard est Cody Latshaw, Elk City, Oklahoma.
Cody'nin aramalarından çoğu Elk şehri, Oklahoma'da bir numara.
La plupart de ses appels étaient pour Elk City, Oklahoma.
Size Zenci Geyik hikayesini anlatmış mıydım?
Je vous ai raconté l'histoire de Nigger Elk?
Elk nerede?
Où est passé Elk?
Elk!
Elk!
"Elk Cove Hastanesi." Bu kadının bir kocası olduğundan şüphelenmeye başlamıştım.
Je commençais à me demander si cette jolie femme avait un mari.
Askerden önce Tae-hwa Elk.'de çalışıyordu.
Dans une usine d'électronique, avant son service.