Ellis traduction Français
1,406 traduction parallèle
Düğün bu ayın 17'sinde Ellis Adasında - olacaktır.
Le mariage aura lieu le 17 du mois à Ellis Island.
Düğün Ellis Adasında olacaktır. Düğün Ellis Adasında olacaktır. Tarih daha sonra belirlenecektir.
Le mariage aura lieu à Ellis Island.
Warren'ı ne kadar iyi tanıyordunuz Bay Ellis?
Comment avez-vous connu Warren, Mr. Ellis?
Stew Ellis.
Stew Ellis.
Bu çizgi romanı Warren Granger yazdı, ama çizeri Stew Ellis'ti.
Warren Granger écrivait cette BD, mais c'était illustré par Stew Ellis.
- Ellis?
- Ellis?
- Ellis'i gördüm.
- J'ai vu Ellis. - Et?
Martin Ellis, kamyon şoförü.
Martin Ellis, chauffeur de poids lourd.
Peki. Mallows ve Ellis'i beraber getir.
Ok, réunis Mallows et Ellis.
Kamyon şoförü Martin Ellis tarafından görüldün.
Vous avez été repéré par Martin Ellis, un chauffeur.
Bay Plumgreen.
Mr. Plumgreen. Ellis u-Haul.
Michael Ellis Sims.
Regarde ça, Michael Ellis Sims.
Sanırım ikimizi biliyor Ellis.
Je crois qu'elle sait pour nous, Ellis.
Ellis Grey'in kızı bu hastanede çalışıyor.
La fille d'Ellis Grey travaille à l'hôpital.
Ellis, bir bakımevinde kalıyor ;
Ellis est dans une maison de santé.
- Thatcher'ı ter kettin Ellis.
- Tu as quitté Thatcher.
Thatcher. Ellis'e neler oluğunun farkında mısın?
Thatcher, est-ce que tu es au courant de ce qui arrive à Ellis?
Bana Ellis'ten bahsetmeye hakkın yok.
Tu n'as pas le droit de me parler d'Ellis.
Thatcher, Ellis Alzheimer'a yakalandı.
Thatcher, Ellis a un Alzheimer précoce.
Ellis soğuktu.
Ellis était froide.
Ellis Grey'le.
Ellis Grey.
Sadece bugünlük lanet Ellis Adası gibi kapılarımı açacağım. İçeri girin.
Aujourd'hui seulement, j'ouvre mes portes comme à Ellis Island.
Kongre üyesi Stillson, sizi senatör Harlan Ellis'le tanıştırıyorum.
Député Stillson, je vous présente le Sénateur Harlan Ellis.
Bayan Ellis?
Mlle Ellis?
Miranda Ellis, lütfen.
Miranda Ellis, s'il vous plaît.
Miranda Ellis'in trajik ölümünün üzerinden neredeyse 2 gün geçti,... ama arkadaşları ve ailesi hala şokta.
Presque deux jours après la nouvelle de la mort tragique de Miranda Ellis, ses amis et sa famille restent atterrés.
Bayan Ellis çocukluğundan beri bir kalp hastalığının acısını taşıyordu.
Mademoiselle Ellis souffrait d'une maladie cardiaque résultant d'une maladie d'enfance.
Miranda Ellis 24 yaşındaydı.
Miranda Ellis avait 24 ans.
Miranda Ellis'i düğün gününde öldürmek asalet miydi?
C'est tout ce que ça a pris de tuer Miranda Ellis le jour de son mariage?
Jessica Ellis adına giriş yaptın.
Tu as tapé le nom Jessica Ellis.
- Ellis, hayır.
- Ellis, non.
Theresa Ellis. Daire 2-F.
Theresa Ellis, appartement 2F.
Donna Ellis.
Donna Ellis.
- Donna Ellis misiniz?
Êtes-vous...? Êtes-vous Donna Ellis?
Sean Ellis klasörü silinsin mi?
Effacer le dossier "Sean Ellis"? Au revoir, Dexter.
Ellis ile gidebilirdim.
J'aurais pu partir avec Ellis.
Ellis bunu göremedi, ama, ben... onu asla mutlu edemezdim,
Ellis ne s'en rendait pas compte, mais je n'étais pas... Je n'aurais jamais pu la rendre heureuse.
Ellis Arnold.
Ellis Arnold.
Sahibi, Ellis Arnold, beyaz, orta yaşlarda bir erkek, tekerlikli sandalye kullanıyor.
Le propriétaire Ellis Arnold est homme blanc, âge moyen dans un fauteuil roulant.
Nişancının adı Daniel Ellis. 38 yaşında.
Le tireur s'appelait Daniel Ellis.
Yani bu yer Ellis'i bağımlılığından kurtarmış.
Ils l'ont guéri de sa dépendance?
Her ikisinin de ordu geçmişi olması dışında, Daniel Ellis ve Bradford bombacısı Michael King arasındaki bulabildiğimiz tek bağlantı,... farklı zamanlarda aynı evsiz sığınağında kalmış olmaları.
Le seul lien qu'on ait trouvé entre Ellis et le kamikaze de Bradford, outre leur passé militaire, est qu'ils ont résidé dans ce foyer pour SDF.
John Ellis.
John Ellis.
Oğlum, Alan Ellis.
Mon fils, Alan Ellis.
Alan Ellis isimli birini tanıyor musunuz?
Connaissez vous Alan Ellis?
- Ellis Grey'i ziyaret ediyordum.
- Je rends visite à Ellis Grey.
Çalışırım, Ellis'i ziyaret ederim.
Je travaille, je vais voir Ellis.
- Ellis için zaman ayırırım.
J'étais là. - Je prends du temps pour Ellis.
Ellis Adası'nda bir kavgaya karıştım. Adam kalbimden vurdu, ardından canlandım.
Pris dans une bataille sur Ellis Island, un homme m'a tiré dans le coeur, puis je me suis réveillé.
Ellis topu alıyor, küçük bir boşluk buldu ve iki Panthers oyuncusu tarafından yere yapıştırılıyor, ki bu da ikinci yarıda yeni bir hayat belirtisi demek.
Passe à Ellis, qui a une petite faille. Il est plaqué par deux Panthers, qui montrent un nouveau visage en seconde mi-temps.
Ellis epey yol aldı.
Ellis a fait du chemin.