Elroy traduction Français
90 traduction parallèle
Bu bana son defa bakışınız Francis Elroy Duffy ölümlü vücuduna John ve Edna Duffy'a doğmuş...
Vous voyez pour la dernière fois... le corps mortel de Francis Elroy Duffy... fils de John et Edna Duffy...
Elroy Ives.
Elroy Ives.
İlk adı, Elroy.
Prénom : Elroy.
Dan, bu Ajan Elroy Pendleton ve Bubba Harris.
Dan, voici les agents Elroy Pendleton et Bubba Harris.
Elroy, nerelerdesin?
Elroy, où es-tu?
Hoşça kal Elroy.
Passez un bon week-end.
- Hayır, başkan müsait değil.
Son fils, Elroy...
Güneş, ay, yıldız, kuasar. Herif, Elroy Jetson sanki.
Le soleil, la lune, les quasars, il parle comme Dr Spock!
Elroy Tate.
Elroy Tate.
"Medicine Hat'ten Elroy Quincy... ve Cheyenne'den Henry Tate."
"Elroy Quincy, de Medicine Hat, et... " Henry Tate, de Cheyenne ".
Elroy Face oyun arkadaşı Hal Smith'e doğru bakıyor.
Elroy Face... regarde son receveur, Hal Smith. Il prend son élan.
O yüzden amcan Elroy ve kuzenin Day-Day'in yanına gitmen en iyisi.
Que tu partes chez l'oncle Elroy et Day-Day est bien vu.
Ve işte kardeşim Elroy.
Sans oublier mon frère, Elroy.
Herkez Elroy'u sever... tembel adam!
Tout le monde aime Elroy. Un bon à rien!
Elroy'un suratını veya kokan nefesini istemem.
Je veux pas voir Elroy ni sentir son haleine.
O çıIgın kadın amcan Elroy'dan yeterince alamıyor.
Cette folle n'en a jamais assez.
Willie'nin evde sana ot içmene izin vermediğini biliyorum... fakat ben amcan Elroy!
Willie t'autorise pas à fumer, mais je suis l'oncle Elroy!
Bana Elroy de!
C'est moi, Elroy!
Elroy amca, postan var.
Oncle Elroy, courrier!
Elroy amca, uyarı geldi.
Oncle Elroy, c'est un avis.
- Ben orda -
Minute, Elroy.
Fakir kıçını kaldıracan mı?
Elroy, veux-tu me relever ton cul pourri?
Tabi Lois. Elroy Jetson'a bak.
Regardez Elroy Jetson.
Ben Elroy Jetson.
Je suis Elroy Jetson.
Pekala, teşekkürler, Elroy.
Bien. Merci.
- Elroy, onu da diğerlerinin yanına koy.
- Elroy, posez ça là avec le reste.
Elroy, zor bir gün geçiriyorum... biraz nazik ol da içim açılsın, tamam mı?
J'ai une journée de merde. Faut que tu me remontes le moral.
George Jetson'la tanışın, oğlu Elroy kızı Judy ve karısı Jane.
Voici Georges Jetson, son fils Elroy... sa fille Judy, sa femme Jane.
Pekala, botun menzili içinde gidebileceğimiz tek yer Pangkal Pinang'ın Elroy'u.
On ne peut donc aller que vers Elroy à Pangkal Pinang.
"Büyükboynuz" Elroy mu?
Bighorn Elroy?
- Şey işte... "İşte George Jetson. Oğlu Elroy." Yoksa Leroy muydu?
C'est un peu trop technologie dernier cri pour moi.
- Odana git, Elroy.
- Dans ta chambre, Melroy.
Oğlu Elroy
Son fils Elroy
Tabii o çocuk da pisti, Elroy.
Et aussi ce garçon, Elroy.
Başarılı olmaya başladın, Elroy!
Tu commences à triompher, Eloy.
- Bir bardak çay almaz mısın, Elroy.
- Tu veux un maté?
Kuzenim Elroy noel babanın ren geyiğini vurdu. - Ne?
Mon cousin Elroy a vu le cerf du Père Noël.
- Bay Elroy Fletcher.
- Monsieur Elroy Fletcher?
Elroy, vaktinde burası çok popülerdi, dostum.
Elroy, à l'époque, cet endroit déchirait.
Adım Elroy, Cody ve Q'nun mekanikeriyim.
Je suis Elroy, je bricole avec Cody et Q.
Elroy, vitesi boşa al.
Mets-la au point mort.
Benim için ablama göz kulak olur musun?
Elroy, tu surveilles ma sœur?
Elroy, dayan dostum yardım bulacağız, söz veriyorum.
Elroy, accroche-toi. On va trouver de l'aide, je te le promets.
Elroy, bir saatten fazla sürmez.
Elroy tiendra pas une heure.
Elroy'un yüzünü yemeye çalıştın, tatlım...
Tu as essayé de bouffer le visage d'Elroy.
Tabii ki, Elroy.
Bien sûr, Elroy.
-...
- Elroy.
Elroy.
Non.
Elroy!
Elroy!
O kaltak!
Cette salope a voulu tuer Elroy.
Elroy öldürmeye çalıştı.
T'as vu sa tronche?