Ely traduction Français
184 traduction parallèle
Çeviri : "ely"
Sous-titrage TVS
Yine tıpkı Ely Jacobson ile birbirimize girip de çenesini iki yerinden kırdığımda tellerle tutturdukları seferki gibi, anladın değil mi.
Ou l'embrouille avec Ely Jacobson où je lui ai cassé la mâchoire et on a dû l'attacher avec du fil de fer, Vous aviez compris.
Ely bana bira getir.
Ely, une bière!
- Oynatmışsın sen.
- Ely, t'es givrée.
Ve bu harika travesti Ely'yi tanıyışımız.
Et c'est comme ça que nous avons rencontré Ely, un travesti merveilleux de Medellín.
Adım Ely, "y" ile.
Mon nom est Ely, avec un "y".
Ely!
Ely!
Ely ne istersen, ne zaman dersen.
Ely, ce que tu veux, quoi que tu dises.
Ely sık sık bizi görmeye gelirdi.
Ely venait souvent nous voir.
Lord hazretleri beni iyi tanır, çok da sever. Sevgili Ely Lordu... Holborn'a son gelişimde, bahçenizde nefis çilekler görmüştüm.
Milord d'Ely, quand je suis venu à Holborn, j'ai vu de belles fraises dans votre jardin.
Selam Ely, ne haber? Bu kadar erken ne arıyorsun? Tamam.
Ely, qu'est-ce que tu fais ici si tôt?
Yapma Ely hasat zamanı gelmeden o parayı bulamayız.
Tu sais bien que je n'aurai ça qu'après la récolte.
Ely, hala orada mısın?
Ely, t'es sur ton champ, là?
- Ely, Nevada.
- À Ely, dans le Nevada.
Sonra geçen gece, Twin Falls, Idaho'da Ely'nin 400 mil kadar kuzeyinde bir antikacı / para aklayıcısı denen kişi açık ve boş bir kasanın yakınında ölü bulundu.
Et la nuit dernière, à 650 kilomètres au nord de Ely, à Twin Falls dans l'Idaho... un antiquaire, présumé blanchisseur d'argent... a été trouve mort, près d'un coffre ouvert et vide.
Ganza Caddesi No : 23000 Ely, Nevada.
Ganza Avenue. Ely. Nevada.
Mark onu Nellie Ely için istememişti ve sonra onu provalarda gördü.
Puis il l'a vue en répétition. Elle était superbe.
Nick, Sara, Ely'de Groom Gölü Yolu'nun dışında kuru göl yatağında bulunmuş bir ceset var.
Nick et Sara, un corps retrouvé enterré dans un lac asséché, à côté de Groom Lake Road.
Köpeğim Ely.
Mon chien, Ely!
Ve Ely de senin yarasa olup olmadığını bilmek istedi.
Et Ely demande si vous êtes une chauve-souris.
- William.
- Ely.
- Ely!
- Ely!
Otter, Ely!
Otter, Ely!
Otter ve Ely, dışarıda oynayın.
Otter et Ely, vous jouez dehors.
- Ely.
- Ely.
Ely'le Nevada'daydım. Bayıldı.
Et arrivée à Ely, Nevada, elle était dans les vaps.
Ely Fisher kendisini kışkırtan beyaz iş arkadaşı Link Hofstadter'a saldırdı.
C'est lui. Ely Fisher a attaqué un collègue blanc, Link Hofstadter, quand il l'a insulté.
Ely, onun bir karısı ve genç oğlanı varmış. Oh!
Ely, il avait une femme et un petit garçon.
Bu yüzden mi Ely birden bire geri döndü?
Au final pourquoi Ely est-il soudainement de retour?
Ely'nin ölümünden sonra Fisher'ın nereye taşındığını mahkemeden bilebilecek birini tanıyor musun?
Ecoute, est-ce que tu connais quelqu'un au tribunal qui saurait où les Fisher ont déménagé après la mort d'Ely?
Ely Fisher?
Ely Fisher?
Bu şekilde davranılmaya ihtiyacım yok, kimse tarafından.
Je n'ai pas à être traité de cette façon. Par aucun homme. Ely.
Ely, bekle. Bu tek adil yol.
C'est le seul moyen qui soit juste.
Ely bugün kendisini hiç göstermedi?
Ely ne s'est pas montré aujourd'hui.
Orada durup baktığında, Ely'nin öfkesini oğlunun suratında görebilirdin.
C'était plus comme se tenir dans ce square... Tu pouvais voir la colère d'Ely sur le visage de son fils.
Ely kendi başının çaresine bakabilirdi.
Ely pouvait prendre soin de lui.
Ve Ely?
Et Ely?
Ely'nin ailesi adaletsizlik yapıldığını hissediyor.
La famille d'Ely a le sentiment qu'une injustice a été commise.
30 sene önce, siyah bir adam, Ely Fisher bu meydanda öldürüldü.
Il y a 30 ans, un Noir, Ely Fisher, a été tué dans le square.
Basit gerçek, ben Ely Fisher'ın suçlu olduğunu farz ettim.
Le vérité c'est que j'ai cru qu'Ely Fisher était le fautif.
Ama, Eğer bu değişmek için bir sebep olursa, herhangi biriniz için veya çocuklarınızdan biri için,... Ely Fisher'ın ölümü yeni bir anlam kazandı.
Mais si elle devient une raison pour changer pour seulement l'un d'entre vous ou l'un de vos enfants, la mort d'Ely Fisher aura gagné une nouvelle signification.
Bu mahkemeyi Ely Fisher'a... ithaf eden bir tane.
Une qui dédie ce tribunal à Ely Fisher.
Ely, Ben... büyükbaba, babamın seninle konuşmaya ihtiyacı var.
Ely... Grand-père, papa a besoin de te parler.
Şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezası aldı ve şimdi Ely'de.
Prison à vie incompressible, et il fait son temps à Ely.
Ely, git amcamı çağır.
Ely, va chercher mon oncle.
Gökhan Elyıldırım ( gelyldrm )
) ) ) ( v _ v ) - -ooO-- ( _ ) - -Ooo-- Correction : SkullyFM, Djshadow Mordicus ) ) ) ( ^ _ ^ ) - -ooO-- ( _ ) - -Ooo--
Senin baban Ely Fisher'dı.
Votre père était Ely Fisher.
Ely.
Ely, attendez.
O gece, Ely onu bekledi.
Cette nuit-là, Ely l'a attendu.
Ely'nin oğlu.
Le fils d'Ely.
Ely, bekle.
Ely, attendez.