English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ E ] / Emerald

Emerald traduction Français

193 traduction parallèle
Tahoe Gölü. Emerald Bay'a gelince sağa sap. Tepedeki büyük ev.
Lake Tahoe... une propriété sur la colline.
- Emerald, nasılsın? Adam'ın anne ve babası.
Les parents d'Adam...
Emerald Messel. Tam da evlenme teklif ediyordu. Bu yüzden zamanında geldik.
Elle parlait mariage, d'où l'exactitude!
Emerald House'ta bana, burada kiralık odanız olduğu söylendi.
On m'a dit que vous aviez une chambre à louer.
# Emerald'a giden ki o kadar uzakta değil #
À Emerald City Ce n'est pas trop loin, au moins
Ama Emerald şehrine nasıl gideceğim?
Mais comment fait-on pour aller à Emerald City?
Emerald Şehrine hoşgeldiniz.
Puis-je vous souhaiter la bienvenue à Emerald City?
Hey, Emerald öyle kötü bir yer de değil.
C'est pas mal, Emerald City!
Emerald Point ve Hart to Hart iyi olanlar.
"Emerald Point" et "Pour l'amour du risque", c'était pas mal.
Emerald Key'in 12 mil güneydoğusunda.
2O km au sud-est de Emerald Key.
Tanrı aşkına, Emerald. Bu gerçek olabilir, ama ablanla evliyim. Bu yanlış.
Enfin, Émeraude, même si c'est vrai, je suis marié avec ta sœur.
Jade sayesinde, Jared kendini öldürmekten vazgeçti ve Towers'ı Emerald yerine Jade'e bıraktı.
Grâce à Jade, Jared ne se suicide pas et lègue les Tours à Jade au lieu d'Émeraude.
Emerald bunu biliyor ve şimdi de Chet'i baştan çıkartıyor, böylece vasiyeti yok edecek.
Émeraude l'apprend, elle veut séduire Chet pour s'emparer du nouveau testament.
Montana Jared'i öldürmeyi planlıyor böylece Towers, Emerald'la ona kalacak.
Si Montana tue Jared à minuit, Émeraude et lui auront les Tours.
Bence Emerald ona kazık atacak ve o da henüz bunu bilmiyor.
À mon avis, elle va le rouler et il s'en doute pas.
Tanrı aşkına, Emerald.
Je t'en prie, Emerald.
Jade sayesinde, Jared kendini öldürmekten vazgeçti ve Towers'ı Emerald yerine Jade'e bıraktı.
Grâce à Jade, Jared a décidé de ne pas en finir avec la vie, et il lègue la Tour à Jade au lieu d'Emerald.
Emerald bunu biliyor ve şimdi de Chet'i baştan çıkartıyor, böylece vasiyeti yok edecek.
Emerald le sait, alors elle essaie de séduire Chet pour récupérer le testament et le détruire.
Montana Jared'i öldürmeyi planlıyor böylece Towers, Emerald'la ona kalacak.
Montana envisage de tuer Jared pour que la Tour appartienne à Emerald et à lui.
Bence Emerald ona kazık atacak ve o da henüz bunu bilmiyor.
Moi, je pense qu'elle essaie de le doubler, mais lui ne se doute de rien.
Selena Swift, Emerald ve Jade rolünde...
Selena Swift dans les rôles d'Emerald et Jade,
Benim sevgili kızım Jade... ve Emerald. Yaşadığım maddi sorunlar yüzünden, bu gece bunu bitirmeye karar verdim.
Ma fille chérie, Jade, et Emerald, à cause de mes problèmes financiers, j'ai décidé de mettre fin à mes jours.
Emerald Bay salonunun nerede olduğunu söyler misin?
Ou se trouve la salle Emeraude?
Schillinger Emerald City'e döndü. Ama sana zarar vermeyeceğini söylüyor.
Schillinger est revenu à Em City et promet de pas te faire de mal.
Emerald City'e kaçak mal soktuğuna dair söylentiler var.
Il paraît que tu fais de la contrebande à Em City.
Nasıl mı? Tüm bu Emerald City saçmalığı.
Parce qu'Emerald City, c'est de la connerie!
Emerald City senin doğum günü hediyen mi?
Emerald City, c'est votre fête d'anniversaire.
Sizi Emerald City'e de aldıramam çünkü Oz'daki bütün koğuşlar da dolu.
Je peux pas vous transférer parce qu'Oz aussi est complet.
Emerald City'nin ardındaki temel düşünce gözlerimizi kimseden ayırmamamızdır.
Le but d'Emerald City, c'est la surveillance constante.
Bazıları buna Emerald City diyorlar.
Certains l'appellent Emerald City.
Emerald City'de kurallarımız vardır,
A Emerald City, on a des règles.
Emerald City'de yaşadığına dair bazı söylentiler duyuyorum. Sahayı hiç terk etmediğini, artık evine gitmediğini.
On dit que tu habites à Emerald City, que tu rentres plus chez toi.
Emerald City'deki rutine alışman için Kareem sana yardımcı olacak.
Il t'aidera à t'adapter à Emerald City.
Gen Pop'dan Emerald City'ye gidebilecek kadar güçlü bağlantıları olan kişi.
Celui qui avait assez de relations pour être transféré à Em City.
Birçok kişi Emerald City'i tekrar açamayacağımızı düşünüyordu ama nerdeyse bir sene sonra bir sürü politik numarayla, kendimizi zorlayarak ve Müdürün desteğiyle, işte buradayız.
Les gens pensaient qu'on ne rouvrirait pas Emerald City, mais après presque un an, beaucoup de politique, de coups bas, et un peu de soutien du directeur, nous revoilà.
Neden hala Emerald City'nin işe yarayacağını düşünüyorsun?
Qu'est-ce qui vous dit qu'Emerald City va marcher?
Emerald City Konseyinin ilk toplantısını başlatıyorum.
Bon, je déclare ouvert le premier Conseil d'Emerald City.
Bizim de Emerald City'de aynı talebimiz olacak.
On va faire la même chose à Emerald City.
Emerald City'den Ryan'ı tanıyorum.
J'ai connu Ryan à Emerald City.
Emerald City mi, o ne?
Emerald City? C'est quoi?
Emerald City'e gidecekler için, kurallarımız var,
Sachez qu'à Emerald City, on a des règles.
Emerald City'de değil.
Il n'est pas à Em City.
Ryan O'Reily bugün Emerald City'e dönüyor.
O'Reilly revient aujourd'hui.
Emerald City'de destekçin olacak. Sana kuralları öğretecek.
Il te mettra au parfum pour Em City.
"Emerald City" olarak bilinen bölüm mahkûmlar tarafından ele geçirildi.
L'unité d'Emerald City a été renversée par ses prisonniers.
Ateşin arasında, Tim McManus Emerald City'nin kurucusu söylendiğine göre yere tosladı.
Parmi ces blessés par balle, Tim McManus, l'inventeur d'Emerald City, et celui qui, selon certains, l'avait menée à sa perte.
Senin tarafında yer almamı istiyorsun, Emerald City'i tamamen kapatmak istiyorsun, her şeyin sorumlusunun mahkûmlar olduğunu söylememi istiyorsun ve operasyon yaptırma hak verilmesini istiyorsun.
Vous voulez que je me rallie à vous, vous voulez fermer Emerald City pour toujours, vous voulez que je dise que ces taulards sont coupables et que l'envoi de l'équipe d'assaut était totalement justifié.
Bizimle Emerald Şehrine gel.
Venez avec nous à Emerald City.
Emerald Isle İtfaiyesi.
Caserne Esmeralda.
Emerald City...
Emerald City.
Kuralları koyanlar ayaklanır, Ama barış ölür, Lanetler öpüşlerdir,
Les législateurs s'élèvent, mais la paix meurt dans des baisers maudits et l'adoration disparaît dans cet endroit merveilleusement dégoûtant qui s'appelle Emerald City. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]