Eriksen traduction Français
152 traduction parallèle
Ortalıkta Stein Eriksen ( * ) gibi dolaşıyordu.
Il se pavanait au resto comme Stein Erickson.
1,93 boyuyla Marshall, Eriksen kabilesinin en bücürüydü.
Vous voyez, avec ses 1m90, Marshall était l'avorton du clan Eriksen.
Biliyorum, daha erken ama, sen, geleceğin Bayan Eriksen'ısın.
Je sais que c'est prématuré, mais... tu es une future Mrs.
Lily, artık sen de bir Bayan Eriksen olacağın için sana gizli bir tarif vereceğim.
Lily, maintenant que tu vas devenir une Mrs. Eriksen, je vais t'apprendre une recette secrète :
Eriksen Ailesi yedi katlı salata.
la salade 7 couches de la famille Eriksen.
Şimdi Lily, Eriksen ailesine katılmak konusunda zaten tedirginse içinde büyüyen, muhtemelen 6,75kg'lık bir Eriksen bebeği konusunda ne hisseder bir düşünün.
Maintenant, si Lily était déjà mal à l'aise à l'idée d'intégrer la famille Eriksen, imaginez ce qu'elle a ressenti quant à la possibilité d'avoir un Eriksen de 6.8 kilos grandissant en elle.
Çünkü "Küçük Eriksen" ların çocukları yüzme biliyor.
C'est parce que les garçons des garçons Eriksen peuvent nager.
O da bir Eriksen olacak.
Elle va être une Eriksen.
Ama Eriksen, harika bir soyadıdır.
Mais Eriksen est un nom de famille génial.
İnsanlar Eriksenları tanır.
Les gens connaissent les Eriksen.
İyi, madem sordun, mayonez sarhoşu devlerle dolu bir aile beni banliyö kâbuslarının içine çekmeye çalışıyor. Ve büyük ihtimalle içimde gelişen 6,75 kiloluk bir hindi büyüklüğünde bir Eriksen var.
Ouais, ben puisque vous demandez, une famille de géants qui prend la mayo en perfusion essaye de m'aspirer dans leur cauchemar suburbain, et il y a de grandes chances que j'aie un Eriksen de la taille d'une dinde de 6.8 kilos qui grandisse en moi!
Merhaba, Bayan Eriksen. Benim, Lily.
Bonjour, Mme Eriksen, c'est Lily.
Marshall Eriksen.
Marshall Eriksen.
Tamam, Eriksen. İşe başlayalım.
Okay, Eriksen, au boulot.
O ne Eriksen?
Qu'as-tu là, Ericksen?
Masayı topla, Eriksen.
Nettoie tout ça, Eriksen.
Kappa'dan iki kankimle birlikte San Diego'dayız ikisi de "Yo, Eriksen, striptiz kulübüne akalım" diyor.
Je suis à San Diego avec deux de mes frangins de Kappa, et ils font tous : "Yo, Eriksen, faisons les strip clubs".
Eriksen. Tam bir biftek sosuydu!
Eriksen c'était ketchup!
Erisksen, iyi haberlerim var.
D'accord, Eriksen, j'ai de bonnes nouvelles.
Farkında olmayabilirsin, Marshall Eriksen. Ama dev gibi bir paketin var.
Tu ne t'en rends peut-être pas compte, Marshall Eriksen, mais tu as un énorme paquet.
Bay Eriksen'a artık onunla konuşmadığım bilgisini verir misin lütfen?
Pouvez-vous informer M. Eriksen que je ne lui adresse plus la parole?
Bay Eriksen, Bay Stinson artık sizinle...
- M. Eriksen, M. Stinson ne vous...
Ama İdari Yaramazlık Danışmanı Marshall Eriksen göreve hazır.
Conseiller du mal Marshall Eriksen au rapport.
Bay Eriksen.
Mr. Eriksen.
Marshall Eriksen, takım elbise giy!
Marshall Eriksen, costume!
Çok güzeldi, Eriksen.
Bien joué, Eriksen.
Marshall Eriksen, benimle evle...
Marshall Eriksen, veux-tu...
Marshall Eriksen, benimle evle...
Marshall Ericksen, veux-tu...
Bayanlar ve baylar, ilk defa karşınızda Bay ve Bayan Marshall Eriksen ve Lily Aldrin.
Mesdames et messieurs, veuillez accueillir... M. et Mme Marshall Eriksen et Lily Aldrin.
Avantaj Eriksen'da.
Avantage Ericksen.
Mutlak kesinlikle beyan edebilecegimiz tek bir sey varsa o da Marshall Eriksen'in o mektubu yazmadan ölmeyecegidir.
S'il y a une chose dont on peut être absolument sûr c'est que Marshall Eriksen ne mourra pas avant d'avoir écrit cette lettre.
Marshall Eriksen, çocuklarımız da bizim kadar tadını çıkarsın diye çevreyi korumak istiyor.
Ça va. Marshall Eriksen veut protéger l'environnement, afin que nos enfants en profitent comme on l'a fait.
Bu yüzden Marshall Eriksen beni boşar mısın?
Marshall Eriksen, voudrais-tu divorcer?
Ben Marshall Eriksen.
- Je suis Marshall Erikson.
Çünkü Marshall Eriksen... şu dakikadan itibaren, senin adına tüm kararları ben vereceğim.
Parce que, Marshall Eriksen, à partir de cet instant, je prends toutes tes décisions à ta place.
Eriksen.
Eriksen.
Teşekkür ederim, Eriksen. Bunu duymaya ihtiyacım vardı.
Merci, Eriksen, ça me fait chaud au cœur.
Merhaba, Marshall Eriksen ile görüşebilir miyim?
Bonjour, puis-je parler à Marshall Eriksen?
Sen iyi misin, Eriksen?
- Ça va, Eriksen?
Evet, Eriksen'ların oyun salonunda epey gümbürtü çıktığından eminim.
Ouais, c'était sûrement le chahut dans la salle de jeu des Eriksen.
Akşam için hazır mısın, Eriksen? Büyük buluşma.
Prêt pour la grande fusion de ce soir, Eriksen?
Eriksen, toplantı 5 dakika sonra.
Eriksen, la réunion est dans cinq minutes.
Ne oldu, Eriksen? Hiç.
- Qu'y a-t-il, Eriksen?
Eriksen neden masanı da oraya taşımıyorsun?
Pourquoi ne pas mettre ton bureau là-dedans?
AC / DC grubuna ne zaman katıldın Eriksen?
Quand as-tu rejoins AC / DC? *
Sanırım Oliver Twist seçmeleri koridorun öteki ucundaydı, Eriksen!
Je pense que les auditions pour Oliver Twist sont au bout du couloir!
Eriksen! "Lütfen bayım, biraz daha pantolon alabilir miyim?"
S'il vous plait, monsieur, je peux avoir un peu plus... de pantalon. *
Katıksız şeytansın, Eriksen.
Le mal total, Eriksen. Le mal total.
Benimle * derken Marshall Eriksen demek istiyor.
Et par me, il veut dire M-E,
Savaştayız, Eriksen.
C'est la guerre, Eriksen.
Eriksen...
Hé, Eriksen.