Etcetera traduction Français
50 traduction parallèle
Nedir şu "vesaire"?
Quoi c'est, les "etcetera"?
Gönderen Phra Mana Mongut. Dünyanın ve de kainatın en yüce süper devletinin takdirleriyle, Siyam Kralı. Kendisini çevreleyen ve ona bağımlı bütün komşu ülkelerin hakimi vesaire, vesaire, vesaire...
De Phra Maha Mongkut... par la grâce de plus grande super agence du monde... roi de Siam... souverain de tous pays vassaux alentour, en toutes directions... etcetera, etcetera...
Ben oturduğumda, sen de oturacaksın! Diz çöktüğümde, sen de çökeceksin. Vesaire, vesaire, vesaire!
Moi assis, toi assise, moi à genoux, toi à genoux... etcetera, etcetera, etcetera.
Amerika Birleşik Devletlerinin Yüce Başkanlığına "Abrahom Lingkong" vesaire.
A sa Majesté Royale le Président des U.S.A... Abra-ham Ling-koln... etcetera... Arrange ça.
Eşlerime ve çocuklarıma "Evim Evim Güzel Evim'i" öğretmeyi keseceksin. Güya bana, vermediğim bir sözü tutmadığımı ima ediyorsun, vesaire.
Enseigne plus à femmes et enfants chansons sur "douce maison"... pour rappeler à moi promesses moi jamais faites, etcetera, etcetera.
Kalkın, kalkın, karılar, vesaire, vesaire, vesaire.
Debout! Epouses, etcetera, etcetera, etcetera.
Saray müzisyenlerine Avrupa müziği öğreteceksin dans için, vesaire, vesaire, vesaire.
Toi enseigneras musique européenne aux musiciens... pour danses, etcetera, etcetera, etcetera.
Tuğladan bir ev kraliyet sarayının yanında anlaşmamıza uygun şekilde vesaire vesaire vesaire.
Maison de briques... à côté de palais royal... conformément aux accords... etcetera... etcetera... etcetera.
Vesaire
Etcetera
Bu da Madam Leonowens kraliyet ailesinin İngiliz dili, gelenekleri, vesaire, öğretmeni.
Elle, Mme Leonowens... enseigne langue, usage, etcetera, anglais.
Bayan Anna yardım edecek sanıyordum konukları masaya oturtmak için, vesaire, vesaire, vesaire.
Mme Anna devait aider... pour placer invités à table, etcetera, etcetera, etcetera.
Aşkmış, vesaire, vesaire, vesaire.
amour, etcetera, etcetera, etcetera.
Ama sana olan minnettarlığımı ve büyük saygımı vesaire, vesaire, vesaire, söylemeden ölmek istemiyorum.
Mais moi ne veux pas mourir... sans dire gratitude... et respect profond, etcetera, etcetera.
Siyam halkı kraliyet çocukları, vesaire hiç memnun değiller. Hepsi gidişinden ötürü keder içinde.
Peuple de Siam... enfants royaux, etcetera... pas contents... et tous profondément affligés... de départ.
Vücutta müthiş bir yorgunluk yaratıyor çok onur kırıcı bir tecrübe vesaire, vesaire, vesaire.
Ca fatigue le corps... abaisse l'âme... etcetera, etcetera, etcetera.
Etcetera'yı dinlediniz, ben sunucunuz David Staebler.
A mercredi. C'était Etcetera, présenté par... David Staebler.
Programın adı Etcetera.
C'était Etcetera.
İkinci albümleri Pop Girls, Etcetera'yı sevmiştin.
Tu aimais leur second, Des Filles très tendance.
- Vesaire.
- Etcetera.
Falan filan...
Etcetera... etcetera.
Biri bize katılmak üzere geliyor. Adı Etcetera.
Quelqu'un va arriver, pour rester avec la bande, il s'appelle Etcetera.
Kim olduğunu biliyor musun?
T'es branché sur qui c'est Etcetera?
Etcetera büyük patrondur. Patronların patronu.
Etcetera est le mec qui commande les mecs!
Gelecek pazara Etcetera'nın gelişini kutlamak için yani, seni ana mutfağa götüreceğiz.
C'est dimanche maintenant, hein? Pour commémorer l'arrivée d'Etcetera, on va te trouver la cuisine principale.
Çok da tın. Her şey Etcetera için, oğlum.
Ça m'intéresse pas, C'est pour Etcetera!
Müsaadenizle, Bay Etcetera.
Excusez Etcetera.
Hayır, hayır. Biberiye kafa buluyor bizimle.
- Non, Etcetera, c'est une idée à Romarin.
Etcetera da paso :
Etcetera a dit :
Etcetera'nın yatağı nasıldır acaba?
C'est comment la couchette d'Etcetera?
Çünkü Wolftone, McConnely, Mike Sweeney tüm bu adamları övdüğünü işittim.
Je t'ai entendu encenser Wolftone, Connolly, McSwiney etcetera.
Falan filan.
Etcetera.
Pepsi'nin diyet usulü kolası ve avukatlarının kalori, vesaire ayrıntılar üzerinde iddiaları var.
C'est le cola allégé de Pepsi et leurs avocats ont écarté des plaintes- - Calories, etcetera,
Özel hayatınız hakkında, falan filan.
À propos de votre vie personnelle, etcetera, etcetera.
Bu adam hiç Paul Giamatti'ye... 300'den fazla misafirimiz için, hediye paketine koyacağımız şeyler bakıyoruz.
Mais attendez, il ressemble pas à Paul Gia... Alors, on aimerait quelques trucs pour notre sac de bienvenue pour nos plus de 300 invités, qui sont tous des créateurs de tendances et des critiques en ligne et des icônes de style, etcetera, etcetera.
Vesaire, vesaire, süslü sözler, boş gevezelikler.
Etcetera, etcetera, des grands mots, du badinage entre copains.
İyi şanslar.
Bonne chance, etcetera.
Çünkü havalı olacağını düşündüm öylece oturup sağdan sola ayların isimlerini sayacağımı düşündüm "Zorp," "Bong," "Dingo" gibi "Etcetera" gibi.
Je croyais que ce serait cool, d'être là, assisse, à choisir des noms de lunes, genre "Zorp", "Bong", "Dingo".
Böyle bir ay olmalı.
"Etcetera", ce serait l'un des noms.
"Etcetera."
"Etcetera."
Vesaire, vesaire... Patates püresi.
Si ça va être ce genre de soirée, etcetera, etcetera - - Purée de pommes de terre!
Vesaire, vesaire.
Etcetera, etcetera.
- Ve saire.
- Etcétéra.
Şu ana kadar.
Etcétéra.
- Porno?
- Exactement ce que ça dit, un oiseau dans un oiseau dans un oiseau dans un oiseau etcetera... - Du porno?
Sevgili baba, değerli anılar, yerel karakter, vs.
Bien-aimé père, souvenirs précieux, personnage local, etcétéra.
Bekle. Aslında Amerikanlardan biraz para kazanmak eğlenceli olabilir. Çocuk oyuncağı vesaire vesaire.
Enfaite, non, attendez, parce que, uh, ce serait drôle de prendre de l'argent aux américains le fruit accroché bas, etcétéra, etcétéra.
Marmaduke vesaire.
"Mardaduke", etcétéra.