Etmiyorum traduction Français
6,378 traduction parallèle
Bu ne demek bilmiyorum, bir şey de ima etmiyorum.
Je sais pas ce que ça veut dire. Sûrement rien.
Bunu kabul etmiyorum.
Je n'accepte pas ça.
Kadınlardan nefret etmiyorum.
Je ne les hais pas.
Sana karşı başka türlü açıklanamayacak hislerim olduğunu inkâr etmiyorum.
Je ne peux pas nier que j'ai des sentiments pour toi qui ne peuvent être expliquer autrement.
Senden nefret etmiyorum.
Je ne te déteste pas.
İnkâr etmiyorum, Tom. Ben buyum.
Celle qui a vécu sur la route, qui a survécu.
Bay Malone odamı tanıklık için kullanmanızı tasvip etmiyorum ve onun kanıtı olmayabilir ama eğer bir tane bile müşterisi ayrılır ve suçlamaları birdenbire düşerse sadece müeyyide ile değil hapis ile karşı karşıyasın demektir.
Mr Malone, je n'apprécie pas que vous utilisez ma chambre pour témoigner, et il se peut qu'il n y ait pas de preuves, mais si un client quitte son entreprise et que les charges disparaissent miraculeusement, vous faîtes face à bien plus qu'une simple sanction. On pourrait aller jusqu'à de la prison.
Ben bir şey hak etmiyorum.
Je ne mérite rien.
Senin gibi bir dostu hak etmiyorum.
Je ne mérite pas un ami comme toi.
Ben hiçbir şeyden nefret etmiyorum.
Je ne déteste rien.
- Şikayet etmiyorum.
- Je ne me plains pas.
Dünkü çocuk değilim ve kabul etmiyorum.
Je suis pas né hier, et je ne te la donne pas.
Şu anda hiçbir şey için endişe etmiyorum.
Je ne m'inquiète pour rien en ce moment.
Dostum tekrar söylüyorum şikayet etmiyorum.
Écoute, je me plains pas.
Herkes senin diktatörlüğünü kabul etmiş ama ben etmiyorum.
Les autres sont prêts à se soumettre à ta dictature. Mais pas moi.
Han'ın olarak, senin itirafını kabul etmiyorum.
Je suis ton khan et je n'accepte pas ces aveux.
- Alay etmiyorum.
Je ne te taquine pas.
Karanlığa terk edilmeyi hak ediyorum ve kurtarılmayı hak etmiyorum.
Alors je mérite d'être jetée dans les ténèbres, et je ne mérite pas le salut.
- Alay etmiyorum.
- Je ne blague pas.
Ben pek tercih etmiyorum ama olsun.
Ce n'est pas mon genre, mais d'accord.
- Hayır, seni terk etmiyorum.
Non, je ne te laisse pas seule.
- Onu takip etmiyorum.
- Je ne l'harcèle pas.
Pes falan etmiyorum.
Je ne me retire pas.
- Evet ama ben sizi takip etmiyorum.
Compris? - Oui. - Mais je suis venu vous aider.
Arzularıma göre hareket etmiyorum.
Je ne fais que fantasmer.
- Bak Zed dışarıda makul bir fayda sağladığını inkâr etmiyorum.
Écoute, Zed... on ne peut pas nier que tu apportes une certaine valeur sur le terrain
- Samaritan'dan endişe etmiyorum.
- Samaritain ne m'inquiète pas.
- Lak lak falan etmiyorum. - Marcus'a arkadaş bulmak için kıçımı yırtıyorum. - Oyun düzenleyerek mi?
Je me bouge les fesses pour trouver un nouveau meilleur ami pour Marcus.
Her halükarda, ağrısını fark etmiyorum artık.
En tout cas, ça ne me gêne plus.
Biliyorsun teklif etmiyorum.
Vous savez que ce n'est pas moi qui l'ai afferte. Surprise.
Gün batımlarından ve çiçeklerden söz etmiyorum.
Je l'ai vu dans un film de Steven Seagal.
Şüphe etmiyorum.
Je ne doute jamais.
Güneşin doğudan doğacağından da şüphe etmiyorum.
Je n'ai aucun doute non plus que le soleil se lèvera à l'Est.
Romantize etmiyorum.
non, je n'idéalise pas.
Ama seninleyken kendimden nefret etmiyorum.
Mais avec toi, je ne me déteste pas.
"Kabul etmiyorum" operasyonu vakti.
Lançons l'opération "Je le veux pas".
Askerlerden nefret etmiyorum. Özellikle bir askerden nefret ediyorum.
Je ne déteste pas tous les soldats.
Aslında ondan bile nefret etmiyorum.
Juste un. Et je ne le déteste même pas.
Burası ölü deniz kızı gibi kokmadığı sürece burayı terk etmiyorum.
C'est déja mort, mais je ne partirai pas d'ici avant que ça sente la sirène morte.
Evet kabul etmiyorum.
C'est non.
- Henüz pes etmiyorum. - Hayır.
- Je n'abandonnerais pas maintenant.
Kamu alanını terk etmiyorum.
Je reste dans un lieu public.
Ben endişe etmiyorum.
Je ne m'inquiéterais pas. Ton vieux est un gars solide.
Ben Cary'i tehdit etmiyorum.
Je ne menace pas Cary.
Bay Shakes'ten daha bir yazar olduğumu ima etmiyorum tabii.
Ce n'est pas comme si je disais que j'écrivais mieux que notre pote Shakes.
Cary, ben kefaletten söz etmiyorum.
Je ne parlais pas de ça.
Mücadele etmiyorum.
Je ne lutte pas!
Ama hayır Olivia Pope'n başarısız olacağını dert etmiyorum
Mais, non, je ne m'inquiète pas qu'Olivia risque d'échouer.
Hak etmiyorum.
Je ne l'ai pas méritée.
Yardım etmiyorum.
C'est non.
- Kabul etmiyorum.
- Je refuse.