English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ E ] / Etrafa bak

Etrafa bak traduction Français

837 traduction parallèle
Beyaz adam ne zaman etrafa bakınır ne zaman bakınmaz, ben anlarım.
Je sais quand un homme fouine.
Hayır, bu gün Willis'in dışarı çıkıp etrafa bakınmasına izin vereceğiz.
Non, on va laisser Willis prendre ses marques aujourd'hui.
- Etrafa bakıyorum.
Je ne fais que regarder.
Eleanor ve ben etrafa bakıyor olacağız.
Eleanor et moi allons faire le tour.
Özel birşey yapmıyordum bilirsin işte, hapishaneden yeni çıkmışım ve parasızım... sadece biri gelir de laflarım diye herkes gibi etrafa bakınıyordum.
Je ne faisais rien, carje sors de prison etje suis sans le sou. Mes activités se limitaient à observeri
iki gündür bizimlesiniz, sadece boş boş oturup etrafa bakındınız o kadar.
Vaus êtes avec naus depuís deux joursi Vaus n'avez rien fait d'autre que de rester assise.
- Etrafa bakın çocuklar ve bu kez onu yakalayın
Regardez autour, les gars, et trouvez-le cette fois-ci!
Ben etrafa bakınıp, bir kız bulmaya çalışacağım.
- Je vais essayer de trouver une fille. - Une fille!
- Etrafa bakın lütfen.
Vérifiez, s'il vous plaît.
Sadece etrafa bakıyordum. Bunun için parmak izini isteyeceğim.
Je regardais... ll me faudra tes empreintes digitales.
Eğer etrafa bakmak istiyorsanız rahatınıza bakın. Evet, teşekkür ederim.
Faites comme chez vous!
Sen şöyle güzelce bir etrafa bak.
Jetez un coup d'œil.
Peki, sadece etrafa bakınayım.
Je vais faire un tour.
Köyde biraz etrafa bakınmak istiyorum. Peter da bunu kampında yapabilir.
Je veux que nous enquêtions, moi dans le village et Peter au camp.
Etrafa bak!
Plein d'argent, de vêtements... plein de tout. Regarde!
Bekle biraz, ben etrafa bakınacağım.
- Attends.Je vais chercher. - Vas-y.
Ve etrafa bakınma, seni budala!
Reste tranquille! La police m'a reconnu.
Sen dışarıda kal ve etrafa bak.
Reste ici et monte la garde.
Etrafa bakınıyorum ve kocamı burada benimle görüyorum bu...
Si je me retourne, je vois que mon mari est là avec moi dans cette...
Etrafa bak.
Regarde partout.
Etrafa bak.
Cherche-les.
- Size diyeceğim, Teğmen şimdi durumu öğrendiğimiz için, tepenin etrafında bir daire çizerek birkaç gün daha onu arıyormuş gibi etrafa bakınırız.
Maintenant qu'on connaît la situation on tournera dans le coin quelques jours et on fera semblant de chercher.
Etrafa bakınca, neden bu tür şarkılar söylediği belli oluyor.
J'ai l'impression qu'il sait ce qu'il chante.
Getirdiğinde, etrafa bakıyorsun... ve beyaz var mı diye soruyorsun, beyaz sandık gelince de,... başka bir renk istiyorsun...
Quand il l'apporte, vous regardez... et en demandez... une blanche! Quand il l'apporte... vous en demandez encore une autre... la bleue!
Buralardan. Sadece etrafa bakınıyorum.
Des environs pas loin d'ici.
Tamam önce yiyecek bir şeyler bulalım, sonra etrafa bakınırız.
Trouvons d'abord de la nourriture.
Gidip biraz etrafa bakınayım.
Je vais aller en chercher.
Bir şeyden eminim etrafa bakınmadan gemiye geri dönersek, hepimiz için daha iyi olur.
il vous faut un chalumeau. Il n'y a qu'une chose dont je sois sûr, Docteur. Nous ferions mieux de dégager l'accès au vaisseau avant de fureter aux alentours.
Şimdi etrafa bakın, Bay Stillwell.
Regardez autour de vous.
Sebebini anlamak için etrafa bakıyordum.
J'ai essayé de retrouver le coupable.
Etrafa bakının.
Promenez-vous.
Sadece etrafa bakınıyorum.
Juste jeter un œil.
Etrafa bakıp rapor ver. Pastor Kardeşler, köprüye gidin. İki yandan kıyıyı tutun.
Regarde et fais ton rapport. les Pasztor, allez au pont gardez le rivage dans les 2 directions.
Bana aldırmayın. Etrafa bakıyorum.
Ne vous gênez pas pour moi.
- Etrafa bakındım.
- Il y a six chevaux sous l'abri.
Üzerinde oyunlar oynamak ya da etrafa bakınmak isteyeceksin.
Si tu veux jouer dessus ou regarder tout autour.
Etrafa bakıp eyvah dedim içimden.
J'ai regardé autour de moi et j'ai pensé : "Mon Dieu."
- Etrafa bak, Frenchy.
- Allez voir, le Français.
Onunla git ve etrafa iyi bak.
Montez avec lui et examinez cet endroit.
Teşekkür ederim, Sadece etrafa bir bakınacağım.
- Merci, je regarde.
Çabucak biri bana bakıyor mu diye etrafa bir göz attım sanki gizli düşüncelerimi okuyabiliyorlarmış gibi.
Je jetai un coup d'oeil à la ronde pour voir si quelqu'un m'observait. Comme si on avait pu lire mes pensées secrètes...
Etrafa yeterince bakın para araklayan bazı adamlar bulacaksınız.
Quand on cherche assez longtemps on trouve toujours un gars qui pique dans la caisse.
- Sadece etrafa mı bakıyordun?
- Vous avez observé les lieux?
Wilson, etrafa iyice bir bak bakalım.
Pourriez-vous inspecter cet endroit de fond en comble?
Etrafa bir bakın Bay Wilson.
Je vous en prie!
Etrafa bir bak.
Regarde tout autour.
Etrafa bir bakın, çocuklar.
Regardez autour de vous.
Terasa çık, etrafa bir bak geri gel ve bana tam olarak ne gördüğünü anlat.
Sors sur la terrasse et reviens me dire ce que tu as vu.
Etrafa bakın.
Va voir.
Etrafa bir göz at, hemşireler neye benziyormuş bir bak.
Jetez un œil sur les infirmières.
Onbaşı, vagona gir ve etrafa bir bak.
Caporal, montez dans ce wagon et jetez-y un coup d'œil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]