Experiences traduction Français
2,767 traduction parallèle
Polly'i deneyim kazanmak için harcadık, öyle mi?
On passe Polly au rang des expériences, c'est ça?
Girişimin diğer çalışanları ile bu deneyin detaylarını asla tartışmayın.
Bonne chance et rappelez-vous : Ne parlez jamais de ces expériences avec les autres membres de l'Initiative Dharma.
Bizi gizli bir askeri tesise kapatıp üzerimizde deneyler yapacaklar.
Ils vont nous enfermer dans une base secrète du gouvernement et faire des expériences sur nous.
Kimse üzerimde deney yapamaz!
Hey, personne va faire des expériences sur moi.
Bazı deneyimler o kadar etkilidir ki, DNA'nızı bile değiştirir.
Certaines expériences sont si fortes qu'elles nous transforment.
Onca hatırayı, onca yaşanmışlıkları.
Tous ces souvenirs, toutes ces expériences.
- Yang. Bu deneyler ne kadar sürüyor?
Combien de temps durent ces expériences?
Laboratuvarlarda oturur, başka insanların deneylerini yapardım.
Je me suis assis dans des labos, j'ai mené les expériences des autres.
Çıkmak derken, gerçek bir birliktelik mi, yoksa senin. 2500 dolarlık birliktelik deneyimi mi?
Mais, par "rencard", tu parles d'un vrai, ou de tes "expériences" à 2 500 $?
Tuhaftır, kurul tarafından onaylanmış hiçbir deneyle de ilintili değil.
Marrant... Ça ne correspond à aucune des expériences qui ont été
Karşılaştığımız süper kötü adamlar Chiles'ın yozlaşmış deneylerinin denekleriymiş.
Les super-méchants que nous avons rencontrés étaient des sujets test des expériences loupées de Chiles.
Toshio-san! Toshio Seishin'nin Çocukluk Arkadaşı
Ensuite, je procéderai à des expériences sur elle pour trouver ses points faibles et découvrir comment tuer ces monstres!
Bu çok ilginç.
On dirait que vous avez vécu des expériences intéressantes.
Sınavda uyuya kalmam komikti. Alacağım not için endişelenmek de tatmadığım bir duyguydu. Sayende farklı tecrübeler edindim.
Ça a été intéressant de m'endormir pendant l'examen et c'était rafraîchissant de me demander quelle note j'aurais à cet examen. j'ai fait des tas de nouvelles expériences.
Duyduğun gibi yeterince aşk yaşadım. Artık hazırım.
Comme vous l'avez compris, j'ai eu des expériences amoureuses, mais j'ai tourné la page.
Ziyaretçilerin hayallerini yaşamaları için plân yapıyoruz ve robotlarla deneyimler yaşayarak keyif almalarını sağlıyoruz.
Nous prévoyons que les visiteurs vivent leurs rêves et qu'ils s'amusent eux-même à travers diverses expériences avec les robots.
Uzun bir hayat yaşayacaksın, bir sürü arkadaş, bir sürü tecrübe edineceksin.
Tu vivras longtemps avec beaucoup d'amis et d'expériences.
Deneylerim biraz tehlikeli olduğundan çalışmam için bana burayı verdiler.
On me laisse travailler ici, car certaines de mes expériences peuvent être dangereuses.
Greg, 70'li yıllarda, CIA tarafından düzenlenen, bir programa katılmıştım.
Greg, j'ai participé à des expériences secrètes de la C.l.A.
Üniversitedeyken deneylere katılmıştın. Spermlerini satmıştın.
Au lycée, tu participais aux expériences, tu vendais ton sperme.
Monad Şirketinin basın sözcüsü bize tesisin psikolojik testler için kullanıldığını söyledi.
D'après le porte-parole, elle servait à des expériences psychologiques.
Sanırım acid deneyimi...
Les expériences de George visant à ouvrir son esprit sous acide
* * Aşk ver bana, aşk ver * * * * Yeryüzünde huzur ver bana * * * * Işık ver, hayat ver * *
Pour nos enfants, leurs premières expériences dans la maison de George n'étaient pas différentes de celle que Derek et moi avions vécue lors du week-end dans le Sussex mais sans les drogues.
- Deneyimlerini bildirmeni istiyorum.
Je veux que tu partages tes expériences.
Bunu da bir deneymiş gibi kabul et.
Ce serait une autre de tes expériences :
Onu kaçırdığını ve üstünde her türden deneyi yaptığını düşünüyorum.
Je crois que tu l'as enlevé... et que tu fais toutes sortes d'expériences sur lui.
Son yaptıklarımız ışığında teknolojinin...
Compte tenu de nos expériences, la technologie est...
Tecrübelerinden yola çıkarak bir hafıza oluşturuyor.
Il fabrique une mémoire à partir de ses expériences.
Peki ya bir insanın deneyimini kıvırcık saç ve mavi göz gibi kalıtsal olarak aldıysa?
Et si certaines expériences font partie de notre héritage comme des cheveux frisés ou des yeux bleus?
Gördüğünüz gibi şimdi ve önce bir evlatlıktım. Evden eve hep mekik dokudum. Deneyimlerimden bazıları olumsuzken diğerleri büyük bir çoğunlukla olumluydu.
Vous voyez, je suis et j'ai toujours été une enfant adoptée, je suis passée de maison en maison et même si plusieurs de mes expériences ont été négatives, pour la plupart, elles ont vraiment été incroyablement positives.
Vücut geliştiriciler, deneyler için falan daha çok yeriniz olacak.
Plus de place pour les bodybuilders, pour faire des expériences et tout.
Aramızda kalsın ama bazı enerji seviyeleri...
Des expériences secrètes sur l'énergie ont été réalisées.
Dışarı çıkıp başka erkeklerle deneyim yaşamak istiyorum.
Je devrais avoir des expériences avec d'autres garçons.
Birçok açıdan yabancıydık, ama yine de benzer bir yerlerden geliyorduk.
On ne se connaissait pas, mais on avait vécu des expériences similaires.
Kötü bazı tecrübelerin oldu, biliyorum ama...
Je sais que vous avez eu des expériences difficiles...
Karşılığında beni çok az insanın yaşadığı bu deneyimle ödüllendirdiler.
En retour, ils m'ont fait vivre des expériences que peu d'humains ont jamais connues.
Wudao, hayattaki en önemli şeyler eğitim ve deneyimdir.
Wu-Dao, la vie nécessite des expériences et des épreuves diverses.
Siz Yankiler, her şey, her tecrübeniz hakkında kitap yazarsınız.
Vous, les Amerloques, vous racontez... vos expériences dans des livres.
Yeni deneyimler.
Vivre de nouvelles expériences.
Zor bir dönem geçiriyorsunuz. Yeni şeyler denemek önemli. Daha önce denemeyi düşünmediğiniz şeyleri bile.
Dans cette mauvaise passe, c'est important de faire des expériences, même des expériences que vous n'aviez jamais envisagées.
Edindiğiniz bu tecrübe ne kadar acı verse de kaçınılmaz olarak yaşanması gereken şeylerdir.
"des expériences comme celles-ci, quoique douloureuses, sont nécessaires et inévitables".
Şirkete verdiğiniz 19 yıllık hizmetinizi göz önüne alarak, alınan bu önlemlerin, iş performansınızla veya karakterinizle bir ilgisi olmadığını bildiğinizi varsayıyorum.
19 ans d'expériences ici, vous comprendrez que ces mesures ne sont en aucun cas... un sentiment de l'entreprise sur vos résultats... Ou sur votre comportement.
Büyük ihtimalle hayatım boyunca yapabileceğim en faydalı işti.
Ça a été une de mes expériences les plus gratifiantes.
Claire de, ben de dandik gişe filmlerine bayılırız. En sevdiğimiz kategoriler genetik olarak oynanmış hayvanların yol açtığı felaketler...
on voue un culte aux navets. ce sont les expériences génétiques qui tournent mal...
Uyudum, spora gittim, Batı Yakası'nda bir cafede yemek yedim.
- J'ai eu mes propres expériences. - Dans quel genre? Autrefois, mes parents louaient un bungalow près d'un lac.
Biri üzerinde deneyler yapıyordu.
On faisait des expériences sur moi.
O... Üzerimde deney yapıyordu.
Je ne sais pas, elle... faisait des expériences sur moi.
William önce laboratuvar hayvanları üstünde denemiş.
William a débuté ses expériences sur des animaux.
Yani annesi yaşıyor ve küçükken deneye tabi tutulmamış.
Non, je veux dire, elle n'a pas perdu sa mère et on n'a pas fait d'expériences sur elle quand elle était enfant.
Diğer Olivia'nın beyninden alınan madde ile yaptığımız deneylerde çok önemli bir şey oldu.
Les expériences avec le composé chimique que nous avons synthétisé à partir du cerveau de l'autre Olivia... Nous avons fait une avancée.
- Deneylerde kullanılan kampüs binasının bir şemasını buldum.
J'ai un schéma du bâtiment ayant hébergé les expériences.