English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ F ] / Fane

Fane traduction Français

228 traduction parallèle
Bu konuda başrol oyuncumuz Fane'e yorum yapmıştım.
D'ailleurs, je l'ai fait remarquer à notre acteur principal.
En büyük hayranını takdim edebilir miyim, Bay Fane?
Puis-je vous présenter notre amoureux, M. Fane.
İkna oldum, Bay Fane.
J'en suis convaincu.
Bay Fane'in bahsettiği kişi.
Celui dont M. Fane vient de parler.
Lakin, Bay Fane tam tersini söyledi!
Mais M. Fane dit le contraire!
Ara sıra Bayan Brown, bir de Bay Stewart'la Bay Fane.
Mme Brown venait à l'occasion, ainsi que MM. Stewart et Fane.
- Stewart'la Fane, sanırım.
Stewart et Fane, je crois.
Sonraki gün, Bay Fane'e söyledim.
J'en ai parlé le lendemain à M. Fane.
Fane ile Stewart.
Fane et Stewart.
Üçüncü sahnede de kıyafetleri Fane'le değiştiriyordu.
Il y avait un échange de costume avec Fane au 3e acte.
Aslında, Fane için ilave bir üniformamız vardı.
En fait, nous avions un uniforme supplémentaire pour Fane.
Moore, Fane, Stewart, siz ve ben de keza!
Moore, Fane, Stewart, vous, et moi aussi!
- Bu Fane'in tabakası.
C'est l'étui de Fane!
Bay Fane'den bana gelmesini rica edeceğim.
Je vais demander à M. Fane de venir me voir.
Fane'i bulduk. Kesinlikle tuzağımıza düşecek!
Nous avons trouvé Fane, il va tomber dans notre piège.
Yem bu. Oyundaki başrolü de Fane'e teklif edecek.
Il veut offrir le rôle principal à Fane.
Eğer haklı çıkarsa, Fane tehlikeli biriyse, sen neden buna karıştın?
Si vous avez raison, Fane est dangereux. Tu n'as rien à voir là-dedans!
- Bay Handel Fane.
Je vous présente M. Fane.
- Malum, Bay Fane...
- Vous savez, M. Fane...
Çabuk, Fane!
Dépêchez-vous, Fane!
Hayır, teşekkür ederim. Bay Fane'le görüşmeye geldim.
Non merci, je venais voir M. Fane.
Gün doğmadan bu meseleyi çözeceğim. Horozlar ötmeden, çiçekler solmadan...
Cette affaire sera résolue avant le chant du coq, avant que cette fleur ne fane.
Bayan Faye, Bayan Banes, Bayan Hardiman ve Bayan Laughlin...
Voulez-vous approcher Miss Fane, et vous Miss Baynes?
"Beyaz akasya, solan çiçek..." "Fısıltılar..."
"Que murmure la fleur qui se fane de l'acacia blanc..."
Her zaman olur.
Tout se fane...
Dışişleri'nden Bay Fane'i hatırlarsın herhalde?
Tu te souviens de M. Fane?
Yemeğini trende yedi. Böyle buyurun Bay Fane.
Venez par ici, M. Fane.
Evet, Bay Fane ve ben tanışıyoruz.
Oui, nous nous connaissons.
Genç olanlarınız, Fane, sen mesela, bilardo odasında azıtabilirsiniz.
Les plus jeunes, profitez du billard et cassez toutes les vitres.
Fane, Ekselanslarıyla ilgilenirsiniz, değil mi? Doğru locaya gitsin.
Fane, occupez-vous de lui.
Ben biraz şampanya istiyorum. Siz ne dersiniz Bay Fane?
Je voudrais du champagne.
Biraz alırım.
Et vous, M. Fane? Avec plaisir.
Değil mi ama Bay Fane?
N'est-ce pas, M. Fane?
Charles, Fane çok etkileyici bir genç adam.
Fane... est un homme fascinant.
Bayan Fane gitmek istemiyor.
Mme Fane refuse d'y aller.
Bay Fane'e söylemek zorundasınız öyleyse, hanımefendi.
Vous allez devoir le dire à M.Fane alors madame.
Dadı, Bay Fane ile sen git. Joey'in hoşuna gider.
Nanny, allez avec M.Fane. Joey aimerait ça.
Bayan Fane konusunda bir şey yapılmalı dadı.
Il va falloir faire quelque chose au sujet de Mme Fane, Nanny. Ça ne peut pas continuer.
Demek istediğim Bay Fane, bir çocuğun kafasında yetişkin birinin anormal karşılayacağı bir sürü fikir dolaşır.
Vous voyez M.Fane, l'esprit d'un enfant est plein d'idées... ce qui chez un adulte serait considéré comme étant anormal. Ce qui chez un adulte serait considéré comme étant anormal.
Asıl unutulmaması gereken Bay Fane, Joey'in psikolojik rahatsızlığı.
La chose principale à garder à l'esprit M.Fane... est que Joey était déséquilibré, déséquilibré mentalement.
Bay Fane, oğlunuzun orta yaşlı bayanlara karşı doğuştan bir antipatisi var anlaşılan.
Votre fils M.Fane, semble avoir une antipathie innée... envers les femmes dans la cinquantaine.
- Bay Fane gitti mi?
M.Fane est parti? Oui.
- Bayan Fane'in kız kardeşi Penelope.
- Mlle Penelope. La sœur de Mme Fane.
"Joey Fane kazara kız kardeşinin ölümüne yol açmaktan ötürü..." "... derin bir suçluluk kompleksine kapılmıştır. " Ne bildikleri buradan belli.
"Joey Fane souffre d'un complexe de culpabilité massive... causé par le meurtre accidentel de sa sœur."
Bir kaç hafta burada olmayacağım, Dawes, sonra geri dönüp emfurium magenta'mı bulacağım, benim eşsiz emfurium magentam solup, mahvolmuş.
Je pars quelques semaines et je retrouve mon anthurium, mon incomparable anthurium, fané, flétri!
Nehir kokuyor sanki kadife çiçeği gibi. Ama bayatlamış.
C'est la rivière, comme le géranium, le géranium fané.
Bizim için biraz zor olacak, Bay Spann. Devam etmek için elimizde, solmuş bir çiçekten başka bir şey yok.
On n'a trouvé qu'un œillet fané.
Bay Fane o konuyla ilgilenecek.
Je dois le viser. M. Fane s'en chargera.
Bekletilince Bay Fane ne hale gelir bilirsin.
Vous savez comment est M.Fane si on le fait attendre.
Bay Fane nerede?
Où est M.Fane?
Bayan Fane.
- Mme Fane.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]