English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ F ] / Favori

Favori traduction Français

3,164 traduction parallèle
Tamam, işte benim en favori matem yemeklerim.
Voilà mon classement des meilleurs plats.
Millicent Gergich ile romantik bir gece geçirmek için bunu kullanabilirim.
Dégagez. En tant que directeur, j'ai pas de favori.
basketbol senin favori sporun, Alex'le oynamayı seviyorsun.
Le basket est ton sport favori, tu adores jouer avec Alex.
En sevdiğiniz pastadan sipariş ettik ;
Votre gâteau favori... Rouge velours et glaçage au fromage.
Sanırım bu benim yeni favori şovum.
Je crois que c'est mon nouveau... spectacle préféré.
Hay senin dostum, bu benim favori motorsikletimdir,
C'est ma moto préférée.
Samar benim favorimdi... cazibesi herkesi çekiyordu...
Samar était mon favori. Il pouvait charmer n'importe qui.
Bizim de favori lokantamizdi.
Aussi notre resto préféré.
Benim en favori filmim...
Mon film préféré est
Benim tatlı, şımarık en favori gelinim
# Ma fiancée, si douce et si choyée
Benim tatlı, şımarık en favori gelinim
# Ma si douce et si gâtée fiancée.
Yarın en favori öğrencimi görmeyi umuyorum...
J'espère revoir demain mon étudiante favorite.
Kılpayı ikinci durumda.
Il talonne le favori.
Babanın gözdesinin kim olduğunu öğrenelim, ne dersin?
Découvrons qui est le favori de Papa, d'accord?
Ben Frémontu tutuyordum.
Frémont est mon favori.
Bunu yapmadan önce favori köpeğine bir günaydın...
Mais avant tout, je suppose que vous voulez dire bonjour à votre préféré...
En sevdiği şeydir.
C'est son truc favori.
Elbette. Evet, kazanacağını biliyorum ama koşuların dördüncü devresinde ortaya çıkıyor.
Je sais, c'est pas le favori, mais il a fini quatrième dans plusieurs courses.
Ve Yıldız Favori'nin avukatı olduğunu söyledi.
Il disait être l'avocat de Star-Burns
Yani, "Yıldız-Favori, nasıl yaşadıysa öyle öldü... uyuşturucu imalathanesindeki patlamada" gibi mi?
Tu veux dire "Star-Burns est mort comme il a vécu... dans l'explosion d'un labo de meth"?
Yıldız-Favori bana ayrıca küllerini bıraktı.
Star-Burns m'a aussi laissé ses cendres.
Yıldız-Favori hakkında diyorum, biliyorsun onun ölümü.
Je parle de Star-Burns, vous savez, sa mort.
Yıldız-Favori iyi adamdı.
Star-Burns était un bon mec.
Bence Yıldız-Favori hakkında o yaşarken konuştuğumuz kadar konuşarak onu onurlandıralım.
Moi je dis on honore Star-Burns en parlant de lui autant qu'on le faisait quand il était vivant.
Yıldız-Favori, seni pek iyi tanımıyordum, Fakat neden tıpkı salam gibi kokuyordun? - Abed.
Star-Burns, Je ne te connaissais pas si bien, mais pourquoi sentais-tu exactement comme le salami?
Ne yazık ki bütün bu Yıldız-Favori labaratuvar patlaması olayından dolayı
Malheureusement, à cause de l'explosion du labo de meth de Star-Burns,
Yıldız-Favori anısına bir şey söylemek isteyen var mı?
Quelqu'un veut dire quelques chose à la mémoire de Star-Burns?
Yıldız-Favori'nin öldüğünü öğrendikten sonra kişisel olarak, kederin aşamalarını yaşadım ve şimdi son aşamaya geldim...
Quand j'ai appris pour la mort de Star-Burns, Je suis personnellement passé par les étapes du deuil et j'en suis arrivé à l'ultime étape...
Yıldız-Favori, bu vazonun içindeki kişi, hiçbirimizin başaramadığını başaran bir kahramandı. Çünkü hiçbirimizin denemediğini gerçekleştirdi ve burdan gitti.
Ce Star-Burns, l'homme dans cette urne, était un héros pour nous tout ce temps, parce qu'il a fait une chose, cette chose qu'aucun de nous n'a jamais essayé de faire.
Annie, Annie, sanırım senin Yıldız-Favori için söyleyeceğin bir kaç güzel şey vardır.
Annie, Annie, peut-être pourrais-tu dire un mot gentil sur Star-Burns.
Yıldız-Favori ya da onun sevdiği şekliyle Alex bir insanoğluydu.
Star-Burns ou Alex comme il aimait que l'on l'appelle, était un être humain.
Eee, Yıldız-Favori bildiğim kadarıyla ee, bir uyuşturucu satıcısıydı.
Hm, Star-Burns, on m'a dit, Hm, était un dealer de drogue.
Bir yüzü ve favori kurabiyeyi hiçbir zaman unutmam.
Je n'oublie jamais un visage ou un cookie préféré.
# # Yıldız-Favori # # # # gece gökyüzünü aydınlatacak # #
♪ until it brings you down ♪
# # Yıldız-Favori # # # # ülkesi ve onuru için yanacak # # # # ve hiçbir zaman ölmeyecek # #
♪ Star-Burns ♪ ♪ burn the night sky alive ♪ ♪ Star-Burns ♪
Anlaşılan o ki Jenna en sevdiği öğretmenini ilk kez görmek istiyor.
Apparemment Jenna veut voir son prof favori pour la première fois.
Mayanın Rosewood'taki favori yeri olduğunu söyledim.
C'est l'endroit préféré de Maya à Rosewood.
Bunun Yıldız Favori ile bir bağlantısı yok.
Il n'y a aucun indice ici pour relier Star-Burns.
Yıldız Favori'nin Büyüklük'ün anahtarını çaldığını kanıtlasak bile yeterli olmaz.
Même si on peut prouver que Star-Burns a volé la clé de Magnitude, Ce n'est pas assez.
Ama Yıldız Favori'nin çaldığını biliyoruz.
Mais on sait que Star-Burns l'a fait.
- O Yıldız Favori.
- C'est Star-Burns.
Elinizde sadece Bay Yıldız Favori'nin söyledikleri var ve o da niye olay yerinde olduğunu açıklayamıyor.
Vous n'avez que la parole de ce Mr Star-Burns, qui n'a donné aucune explication de sa présence sur les lieux.
Yıldız Favori'nin orada işi neymiş?
Que faisait Star-Bruns là-bas?
Bize Yıldız Favori'nin niye o sınıfta olduğunu söyle yoksa tüm grubun F alır.
Dites-nous ce que Star-Burns faisait dans cette classe, ou votre groupe aura un "F".
Yıldız Favori'nin orada ne yaptığının önemi yok.
Ce que Star-Burns faisait là-bas n'a aucun rapport.
Yıldız Favori de Todd'u 20 : 10'da sınıfta gördü.
Et Star-Burns a fait rentrer Todd dans la classe à 20h10.
Yarbay Archwood Yıldız Favori'yle konuşmuş.
Le Colonel Archwood a chopé Star-Burns.
Şimdi de Yıldız Favori kayıp.
Star-Burns va se retirer.
Yıldız Favori'ye arkadan çarpmışlar ve bagajdaki laboratuarı patlamış.
Star-Burns était à l'arrière de sa voiture et le meth lab dans son coffre a explosé.
Amerika'nın favori hikaye anlatıcısı gelmiş.
Oh, eh bien.
Yani, aa, küçük sohbetlerin favori şeylerin olmadığını çıkarıyorum.
On dirait que t'aimes pas trop ce genre de discussions.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]