Fema traduction Français
153 traduction parallèle
- Tahliye planları? - Ulusal Muhafızlar.
- La FEMA est en alerte.
Gazetelere göre... FEMA Hanta virüsünün salgınını durdurmak için çağrılmıştı.
Selon la presse, l'AFGU s'est occupé de contenir l'épidémie de virus Hanta.
FEMA Beyaz Saray'a millî aciliyet konusunda askıya alma izni verdi.
L'AFGU peut faire suspendre un gouvernement constitutionnel en déclarant un cas d'urgence national.
FEMA, Ajan Mulder :... gizli hükümet.
Le gouvernement secret. Et c'est moi qu'on traite de parano.
Belki de vücutların bulunduğu yerdeki... FEMA ofislerinde?
Peut-être dans les locaux de l'AFGU... où ces corps ont été trouvés.
Başka bir ölümcül salgın olduğunu düşünmüştük. Fakat FEMA'nın onları arkeolojik bir yerden aldıklarını keşfettik.
J'ai cru qu'on avait une autre victime, mais on a su que l'AFGU les a retrouvés dans un site archéologique hors de la ville.
FEMA Hanta virüsünün salgınını durdurmak için çağrılmıştı. Bu tanıdık geldi mi...
Selon la presse l'OFGU s'est occupé de contenir l'épidémie.
FEMA Beyaz Saraya... ulusal aciliyet konusunda... askıya alma izni verdi. Bunu bir düşün.
II peut faire suspendre un gouvernement constitutionnel en déclarant un cas d'urgence national.
Belki de vücutların bulunduğu yerdeki... FEMA ofislerinde?
Je cherche tout ce qui peut être inhabituel.
Başka bir ölümcül salgın olduğunu düşünmüştük... fakat FEMA'nın onları arkeolojik bir yerden aldıklarını keşfettik. Onları inceleyebildin mi? Hayır.
Des fragments d'os que l'OFGU a retrouvés dans un site archéologique hors de la ville.
FEMA yok, Ralph.
Pas d'urgence.
Federal Acil Durum İdare Merkezi'nde vardır.
- Au siège de la FEMA.
Federal binada yapılan her türlü telefon görüşmesi bu numara üstünden olacak.
Tout appel entrant et sortant de la FEMA sera dérouté vers ce numéro.
- FEMA yöneticisiyle görüşmem lazım...
- Je dois voir le directeur de la FEMA.
FEMA'nın bulamadığı tek bir sakin var.
Il n'y a qu'un seul habitant que l'agence de gestion d'urgenge fédérale n'a pas pu répertorier.
Fakat hepsi kötü sonuçlanır. Eğer bu durumu bi katagoriye koyarsak, Bu zenci anı, balta ile doğrama ve Fema katliamından sonra üçüncü sırayı alır.
S'ils étaient catalogués, ces moments seraient la 3e cause de mortalité des noirs, derrière les côtes de porc et la FEMA.
Belediye başkanını suçlama Sharon, Ya FEMA? ( Federal Acil Durum Yönetim Dairesi )
Ne t'en prends pas au maire, Sharon.
Federal Acil Durum Yönetim Masası FEMA'nın "Terörizme Acil Yanıt" isimli raporunun kapağı hedef nokta olarak Dünya Ticaret Merkezi'ni göstermektedir.
La couverture du rapport de la FEMA, intitulé "Réponse de secours au Terrorisme" affiche le World Trade Center en point de mire.
Federal Acil Durum Yönetim Masası FEMA'nın fotoğrafındaki parça, ön şaft yatak muhafazasıdır.
La pièce sur la photo du FEMA montre le logement des roulements d'arbres avants.
Hatta FEMA'ya bile "Ground Zero" arazisine giriş izni verilmiş değildi.
Même la FEMA ne fut pas autorisée à accéder à "Ground Zero".
Kriz Masası, saldırının gerçekleştiği yerden 300 km uzağa tahliye başlattı.
LE HIROSHIMA AMÉRICAIN La FEMA évacue sur 300 kms autour des attaques.
Güzel, Fema oradan yığınla para koparıyor.
Bien. Le fond de soutien y déverse des tonnes de fric.
Pekala, feci FEMA talimatları.
Directeur de la FEMA, incompétent.
Muhtemelen daha şehri görmeden FEMA ya da EMS'den birileriyle karşılaşırsınız.
Vous allez sûrement tomber sur les organismes de secours comme la FEMA ou l'EMS avant même d'être en vue de la ville.
Rouge River'daki FEMA ( Ulusal Afet Yönetim Merkezi )'dan şişelenmiş su taşıyordu. FEMA çalışıyor yan.
Je suis monté dans un... un camion de ravitaillement de bouteilles d'eau qui allait à un campement de la FEMA près de Rogue River.
Bu iyi bir şey en azından.
La FEMA * s'organise? * FEMA : Federal Emergency Management Agency
Bu evler FEMA ( Federal Acil Durum Yönetimi ) tarafından 10-25'e göre boşaltılmış.
Ces maisons ont été évacuées le 25 octobre par la FEMA.
FEMA buradaysa en azından hala bir şekilde devlet var demektir.
Bon, si la FEMA était ici, au moins il y a toujours une sorte de gouvernement.
"Hiçbir şekilde musluklardan ya da kuyudan gelen suları kullanmayın. FEMA."
" En aucun cas, l'eau provenant des puits et des cuves ne devra être consommée.
İndiğimizde....... bizi FEMA'nın Rogue River'ı tahliyesine yardım etmek için buraya getirdiler.
Quand on a atterri, ils nous ont envoyés ici pour aider la FEMA à évacuer Rogue River.
FEMA bir Wall-Mart park yerine çadır şehir kurdu.
La FEMA a mis en place un camp dans le parking d'un centre commercial.
Peki ya bu adam?
Celui de la FEMA *? ( * Agence fédérale d'urgence )
FEMA'nın adamı mı?
Il était là hier.
Dün buradaydı.
Il ne travaille pas pour la FEMA.
- O, FEMA için çalışmıyor.
Pourquoi se faire passer pour eux?
- Seni tanıyor muyum?
Il travaille pour la FEMA.
- FEMA için çalışıyor.
Eh bien, en fait, je...
- Onları Rogue River'ı tahliye etmeleri için FEMA kiralamış.
La FEMA les a engagés pour évacuer Rogue River.
FEMA, bu kasırgadan doğan zararın... milyarlarca dolar olduğunu tahmin ediyor.
La FEMA estime les dommages de cet ouragan de catégorie 5 à plusieurs milliards de dollars.
Hastalık Kontrol Merkezi, Federal Acil Yönetim Birimi ve Kızıl Haç arasındaki dağıtımı koordine ediyorum.
On y travaille. Je coordonne la distribution entre le CDC, la FEMA et la Croix-Rouge.
Acil Durum İdaresi onlara Marriott'ta evler inşa edecek.
FEMA va les héberger au Marriott.
Biliyorsun, Bence seni FEMA diye çağırmalı.
Tu sais, peut-être qu'elle pourrait t'appeler "FEMA". ( * Agence de Management des urgences fédérales )
FEMA ( Federal Kriz Masası ) El Kitabı'nın Kapağı, 1997
Couverture du manuel de réponse de FEMA, 1997
FEAY.
FEMA. Quoi?
FEAY mi?
FEMA?
Yani Federe Acil Yönetimi olan FEAY mi?
Tu veux dire FEMA, Federal Emergency Management?
FEAY'den para mı aldın?
Tu as pris l'argent de FEMA?
FEMA'nın... gücü altında toplanacaklar.
L'OFGU.
Bence tüm bunlar onların hatası.
Et la FEMA? C'est leur faute! *
FEAY.
FEMA.
FEAY'i ara, sor.
Appelle FEMA et demande-le.