English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ F ] / Fight

Fight traduction Français

281 traduction parallèle
Bu tanrılara karşı yapılan bir savaş.
I certainly hope you can. It s a fight against the gods.
Prometheus ve Ulysses'nin savaşı.
The fight of Prometheus and Ulysses.
FİRARDA
Dressed right, for a beach fight
denemeye devam ediyorum, ama sanırım savaşı kaybediyorum.
I KEEP ON TRYING, BUT I FEEL LIKE I'M LOSING THE FIGHT
General Hill knows I want no fight till this army is concentrated?
Le général Hill sait que je ne veux pas de bataille avant que cette armée ne soit regroupée?
We'll fight them here, inch by inch, through the town if necessary. - Yes, sir.
Nous allons les combattre ici, mètre par mètre, à travers la ville si nécessaire.
In the middle of a fight, I'm supposed to remember that?
Au milieu d'un combat, je suis censé me souvenir de ça?
There was a time you'd have to fight to keep him out of a game.
A une époque, il aurait fallu à se battre pour le sortir de la table de jeu.
If the army has to turn around, fight its way back well, you'll be first in line.
Si l'armée doit battre en retraite... eh bien vous serez en première ligne.
We, uh, could attack of course, general but the boys have had a good fight and that will be a strong position.
On pourrait attaquer bien sûr, général... Mais les garçons ont déjà combattu et ce sera une position forte.
Kalın çizgileri ve parlak yıldızlarıyla,
Through the perilous fight
Dövüş Kulübü'ne hoş geldiniz.
Bienvenue au Fight Club.
Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı :
La 1 re règle du Fight Club :
Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok.
On ne parle pas du Fight Club.
Dövüş Kulübü'nün ikinci kuralı ise...
La 2e règle du Fight Club :
Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok!
On ne parle pas du Fight Club!
Dövüş Kulübü'nün üçüncü kuralı :
La 3e règle du Fight Club :
Dövüş Kulübü'nde ilk gecenizse, dövüşmek zorundasınız.
Si c'est votre 1er soir au Fight Club, il faut combattre.
Ama Dövüş Kulübü sadece başlangıç ve bitiş saatleri arasında vardı.
Mais le Fight Club rexiste qu'entre les heures où il ouvre et ferme ses portes.
Kulüp'teki kişiliğiniz dışarıdaki kişiliğinizden farklıdır.
Vous étiez au Fight Club différent de celui que vous étiez dans le reste du monde.
Dövüş Kulübü'ne ilk kez gelen biri vardı. Kıçı kurabiye hamuru gibiydi.
Un type venant au Fight Club pour la 1re fois était de la pâte à cookie.
Dövüş Kulübü saçımızı ve tırnaklarımızı kesmek için bir bahane olmaya başladı.
Pour le Fight Club, on se coupait les cheveux, on se soignait les ongles.
" Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı :
" La 1 re règle du Fight Club :
Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok " mu?
On ne parle pas du Fight Club "?
Dövüş Kulübü.
Fight Club.
Demek ki Dövüş Kulübü'nün ilk iki kuralını pek çoğunuz çiğnemiş.
Beaucoup de gens ont donc dû enfreindre les deux 1 res règles du Fight Club.
Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı, Dövüş Kulübü hakkında...
La 1 re règle du Fight Club : On ne parle pas...
Böylece Tyler'la haftanın her günü Dövüş Kulübü'nü açabiliyorduk.
C'est ainsi que Tyler et moi avons pu aller au Fight Club tous les soirs.
Şu anda kavga eden iki adam Dövüş Kulübü'nün merkezindeydi.
Personne rétait au centre du Fight Club excepté les deux combattants.
- Delaware City'de bir Dövüş Kulübü açılmış.
- Il y a un Fight Club à Delaware City.
- Bu işin başı Dövüş Kulübü'ydü.
- Le départ, c'était le Fight Club.
Dövüş Kulübü'nü beraber kurduğumuzu hatırlıyorsun, değil mi?
On a lancé le Fight Club ensemble. Tu te rappelles?
Dövüş Kulübü'nün de, Marla'nın da!
J'emmerde le Fight Club. J'emmerde Marla!
Her gittiğim şehirde, uçaktan adım atar atmaz yakınlarda bir Dövüş Kulübü olduğunu sezebiliyordum.
Dans toutes les villes, dès que je mettais le pied hors de l'avion, je savais qu'il y avait un Fight Club pas loin.
- Miami'deki kulüp hakkındakiler doğru mu?
- Il y a vraiment un Fight Club à Miami?
/ / Can'tfight themoonlight / /
/ / Can't fight the moonlight / /
[Pitch Changes] / / Youcan'tfight themoonlight / /
[Changement de tonalité] / / You can t fight the moonlight / /
Butyou know thatyou can't fight the moonlight
/ / But you know that you can t fight the moonlight / /
/ Thatyou can't fight the moonlight, no /
/ / That you can t fight the moonlight, no / /
/ You can't fight it /
/ / You can t fight it / /
/ Thatyou can't fight the moonlight /
/ / That you can t fight the moonlight / /
- / / Can'tfight themoonlight / / - 1 29.
/ / Can't fight the moonlight / / - Numéro 129.
- / Thatyou can't fight the moonlight / - [Chanting Continues]
Jersey! / / That you can t fight the moonlight / /
/ That you can't fight the moonlight /
/ / That you can t fight the moonlight / /
/ Oh, no You can't fight it /
/ / Oh, no. You can t fight it / /
/ / Saymyname andIcan'tfightitanymore / /
/ / Say my name and I can t fight it anymore / /
- Paul.
Fight! Paul!
"Through the perilous fight"
Dans les combats périlleux
# Öfkelenmeye gerek yok.
# Let me to fight it out
Bu filmin bakış açısı içinse bireyin koşullara karşı savaşımından söz edebiliriz.
- Dans chaque film, il doit y avoir une raison critique. - Here, it s a fight of the individual against the circumstances.
Editor : Hayashi Yoshiharu - Fight Choreography :
Décor OTA Seiichi

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]