Fletch traduction Français
218 traduction parallèle
Sen ne diyorsun Fletch?
Qu'en dis-tu, Fletch?
- Kendini ziyan ediyorsun, Fletch.
Tu te détruis la santé, Fletch.
Fletch, çantaları alsana.
Fletch, prends les sacs, tu veux?
Böyle Fletcher, domuzları takip et.
Allez, Fletch, suis les cochons.
Tamam, Fletcher, kesinlikle haklısın.
D'accord, Fletch, tu as parfaitement raison.
Fletch, özür dilerim.
Pardon, Fletch!
Ama Fletch, onu ikimiz de gördük ve hâlâ umut varken- -
Mais on l'a vue tous les deux. Et tant qu'il y a de l'espoir...
Fletch! Azan'a geri dönmemeliydin.
Fletch, ne reste pas á Azan!
Fletch iki bardaktan içiyorsun.
Fletch, tu bois dans deux verres, maintenant?
Birinci Fletch Central Park'a git Vic'i bul diyor.
Fletch no 1 dit : "Va dans Central Park, retrouve Vic!"
İkinci Fletch ise boş ver şu aptalı sınırı geç filmi götür ve bir Emmy kazan diyor.
Fletch no 2 dit : "Au diable cet abruti. " Passe la frontiére, sors le film et gagne le prix. "
- Birinci Fletch eğer parka girmek istiyorsan Tigora'daki en iyi rehberi tanıyorum.
- Fletch nº1, si tu veux aller dans le parc, je connais le meilleur traqueur de Tigora.
Fletch bir iyilik yap da kaybol şuradan.
Dégage, Fletch! S'il te plaît.
Her şey senin için bir şaka, değil mi, Fletch? Her şey, Sam.
- Tu trouves tout drôle, hein, Fletch?
- Hey, Fletch.
- Salut, Fletch.
- Fletch!
Fletch!
Nafakayı ödememek ciddi bir suçtur, Fletch.
Refuser de payer la pension alimentaire est passible de prison, Fletch.
Seni anlıyorum, Fletch.
- Je comprends votre situation, Fletch.
Eğlence bitti, Fletch.
Ce n'est pas une blague, Fletch.
Fletch nasıldı?
Que dire de Fletch?
Fletch hakkında ne diyebilirim ki?
Que puis-je dire de Fletch?
Fletch topu bacakları arasından geçiriyor.
Voici Fletch, passe le ballon entre ses jambes! Quel jeu!
Fletch... Gerçekten de baskı altında bile zarafeti temsil ediyor.
Fletch, la grâce même sous la pression.
Koş, Fletch!
Va-t'en, Fletch! Hé!
Bu saçmalık.
Fletch, c'est débile.
- Fletch lazımdı.
- J'ai besoin de Fletch.
Fletch.
Fletch.
- Fletch.
- Fletch.
F. Fletch.
F. Fletch.
Yaşamak için ne iş yapıyorsunuz, Bay Fletch?
Et que faites-vous dans la vie, M. Fletch.
Bunu neden yapıyorsunuz?
Pourquoi faites-vous ça, M. Fletch?
Buna izin veremem, Bay Fletch.
Et je ne veux pas ça, M. Fletch.
Ne olacak, Fletch?
Qu'est-ce que ce sera, Fletch?
Fletch, üzgünüm.
Fletch, je suis désolé.
Yarına kadar bir makaleye ihtiyacım var.
Fletch, je veux ton article d'ici demain.
Polisler gerçekten peşindeyse, buraya gel.
Fletch, si ces policiers te courent après, viens ici.
Fletch, yalan söylüyor.
Fletch, il ment.
Ben hiçbir şey satmadım.
Honnêtement, Fletch.
- İyi misin?
- Fletch, ça va?
Fletch, Tamam.
Fletch, d'accord, d'accord.
Fletch?
- Fletch?
- Fletch, sinirliydim.
- Fletch, j'ai eu peur. Allons.
Müthiş bir hikaye.
- Fletch, c'est toute une histoire.
Güzel. Her zamanki gibi parlak Fletch.
Brillant comme toujours, Fletch.
Harika Fletch.
- Parfait...
Bu geçmişte kaldı, Fletch.
C'est du passé, Fletch.
Fletch!
Fletch!
Fletch de bakim.
Souris.
Fletch?
Fletch?
- Fletch?
- Fletch?
İki hafta sonra görüşelim.
- Euh, Fletch...