Ftl traduction Français
319 traduction parallèle
Çekirdek element, 20'si ana heinsafram terminale bağlı 25 çiftli kelilaktiral ile bir FTL nano işlemciye dayanıyor.
Le groupe principal est basé sur un nanoprocesseur FTL composé de 25 kélilactéraux bilatéraux dont 20 sont monopolisés par le terminal heisenfram principal.
FTL onu, yaptığı her şeyi unutmak için eğitti.
Le FTL l'a formé pour qu'il oublie ses actes.
Gürcistan, Eski Sovyetler Birliği FTL'nin toplanma alanıydı.
La Géorgie, ex-Union soviétique. C'est là-bas qu'ils recrutent.
Bu akşam onu FTL mesajının şifresini çözmek için kullanacaklar.
Ils devraient décoder le message du FTL d'ici ce soir.
FTL bağlantıları çıktı.
Il a décodé le communiqué du FTL.
Kazı devam ediyor. " FTL ajanlarının aceleyle nereye gittiğini biliyoruz artık.
A présent, nous savons où ces agents du FTL se sont précipités.
FTL orada gömülü olanları bulmuş olmalı.
Le FTL doit avoir trouvé ce qui y était enterré.
FTL ne bulduğunu bilmiyor ya da analiz için sivillere gönderme riskini göze almıyorlar.
Le FTL ne sait pas ce qu'il a découvert, sinon il ne l'enverrait pas en analyse à des civils.
Sydney unutma FTL yapacağımız şeyi başaramayacağımızdan emin olmak için, oraya bir sürü adamını koyacaktır.
N'oubliez pas que le FTL y aura de nombreux agents voulant s'assurer qu'on ne tente pas ce qu'on va tenter.
İki ay önce FTL örgütü, Rabat'taki üssünü ve Şanir'deki destek merkezini boşalttı.
Il y a deux mois, le FTL a quitté sa base à Rabat, ainsi que sa base de soutien à Shaneer.
Geçen hafta FTL'nin Kenilworth'teki merkezlerini de boşalttıklarını öğrendik.
Il y a peu, on a appris que le FTL avait quitté ses locaux de transfert.
FTL bunu laboratuar olarak kullanıyor.
C'est le labo flottant du FTL.
FTL'nin en son kod makinesi.
- Le dernier encodeur du FTL.
Ayrıca FTL ajanı.
Et agent du FTL.
FTL'nin yeni yerini ve neler yapacaklarını öğrenmek istiyoruz.
Nous voulons savoir ce que fabrique le FTL.
Garet Parkashoff. Rabat'taki FTL'nin lideri.
Gareth Parkashoff, responsable du FTL à Rabat.
FTL, Rambaldi eserini Tunus'ta buldu.
Le Rambaldi a été trouvé en Tunisie. Pourquoi l'avoir envoyé ici?
FTL ajanları güvenlik görevlisi kılığına girmiş.
Les agents du FTL se font passer pour des gardes.
O zaman FTL'in adamları da anlar.
- Le FTL saura que tu es là.
Bina aynı zamanda FTL casuslarının paravan merkezi.
Ce bâtiment sert aussi de couverture au FTL.
FTL, Muller'in cihazını bitirdi.
FTL a construit l'engin de Müller.
FTL bazı füze fırlatıcıları istemiş.
Le FTL a des lanceurs de scud.
Bildiğiniz gibi burası, FTL karargahının paravan şirketidir.
Qui, comme vous le savez, est la couverture du siège du FTL.
- FTL'nin başı?
- Le chef du FTL?
Bu genç adam, geçen hafta bizim burada saldırıya uğradığımız saatte FTL'nin karargahına giren bir komanda biriminin başındaydı.
- Cet homme conduisait un commando au siège du FTL au moment même où on nous a attaqués ici.
Artık FTL örgütü yok mu yani?
Le FTL n'existerait plus?
Affedersiniz, aptalca bir soru ama FTL yıllardır bizim düşmanımız olduğuna göre, şampanya içmemiz gerekmiyor mu?
C'est une question stupide, mais... puisque le FTL est un ennemi de toujours, pourquoi on ne boit pas le champagne?
Birinin hem bize hem de FTL'e saldırmak için ortak nedenleri vardı ve bunun kim olduğunu hiç bilmiyoruz.
Quelqu'un a pu lancer une attaque unilatérale sur nous et FTL, et on ne sait pas qui.
- FTL.
- Plus rapide que la lumière.
Her ihtimale karşı herkes I.Ö.H. sürücüsünü çalıştırsın.
Dites leur de tenir prêt leur moteur FTL au cas où.
I.Ö.H, navigasyon, hasar ve ateş kontrolü bilgisayarlarını ağ haline getireceğiz.
On met en réseau l'ordinateur FTL, avec ceux de la navigation, du DC et de l'armement.
- I.Ö.H!
- FTL?
Hemen Alfa koordinatlarına sıçramak için hazırlık yapın.
Préparez-vous à un saut FTL immédiat aux coordonnées de fuite Alpha.
Son koordinatlara geri sıçrayacağız ama I.Ö.H, navigasyon hasar kontrol ve ateş kontrolü bilgisayarlarını ağ haline getireceğiz.
Donc, nous sautons vers nos dernières coordonnées. Mais nous mettons en réseau l'ordinateur FTL avec ceux de la navigation, du DC et de l'anti-incendie.
Hedefin I.Ö.H. sürücüsü sizlere ömür.
FTL détruit. Le vaisseau est à vous.
Yapabilirsen tamam. Ne olur ne olmaza FTL motorlarını ısıtacağım.
Je fais chauffer le FTL au cas où.
- FTL'ler, gemi sıçramaya hazırlansın.
Alors démarrez le FTL, et préparez le saut du vaisseau.
FTL motorları çalışmıyor, efendim.
- Moteur FTL inopérant, Monsieur.
O motorların çalışmasına daha ne kadar var?
Combien avant la réparation FTL?
O FTL'e acilen ihtiyacımız var. Yoksa hepimiz öleceğiz.
Il faut que le FTL soit bientôt réparé ou on est morts.
FTL motorları hazır.
FTL opérationnel et paré.
Yinelenen 36.7 FTL faktörüyle kuantum tüneli açarak.
En exploitant un tunnel quantique avec un facteur FTL de 36,7 récurrents.
Radek? Açıkçası sıçrama sürücülerini geliştirmişler Veritabanımızdan çaldıkları Aurora görev raporlarındaki bilgiyi kullanarak...
Eh bien, visiblement, ils ont amélioré leurs moteurs FTL, en utilisant les informations volées de notre base de données dans les rapports de la mission Aurora...
I.Ö.H. sürücüsünü çalıştır, gidiyoruz.
Fais chauffer le FTL et prépare-toi à partir.
- FTL devreye.
- Activez le P.R.L.
- FTL devrede.
- P.R.L. activé.
Elektroniği, havacılığı, rota bulmayı, motor kontrollerini dradis tanımlaması ve ayarlaması, otomatik pilot uçuşu ve itiş sistemleri, temel FTL işlemleri.
Électronique, avionique, navigation, contrôle moteur, réglage et calibrage du dradis, fonctions de base FTL, pilote automatique et systèmes de propulsions...
FTL iticilerini yüklemek en az 20 dakikamızı alır.
Il faudra au moins 20 minutes pour faire chauffer les FTL.
O FTL'i tamir etmeliyiz yoksa ölürüz.
Il faut que le FTL soit bientôt réparé ou on est morts.
Teğmen, FTL iticilerini hazırlayın.
Lieutenant, faites chauffer le FTL.
Çünkü FTL şifresi için Parkashoff'un DNA'sı lazım.
Que vous avez besoin de l'ADN de Parkashoff pour lire le code FTL.