Fulvio traduction Français
72 traduction parallèle
Fulvio, lütfen tüpü yakıver de kendimize bir makarna pişirelim!
Tu vas nous prêter les fourneaux. On cuisine un kilo de spaghetti.
Fulvio, heykelini dikecekler senin!
On te fera un momument.
... Robespierre'in emrinde bir subay, sürgüne gönderilen bir jakoben,
lmbriani Fulvio, famille d'aristocrates...
Şükran Günü olan bugün Ekselansları yüce gönüllük gösteriyor.
Allons, lmbriani Fulvio, vous êtes libre. Moi?
Yüce Biraderler Mahkemesi için bir araya geldik. Sen, Fulvio, Fulvio lmbriani, Bu ayın 7'sinde tutuklandın.
En ce 23 brumaire de l'an 28 de la révolution de Robespierre, le tribunal des Frères sublimes a été convoqué ici.
Kendimi Fulvio'nun bir arkadaşı olarak tanıtacağım.
A qui se fier? Je me présente comme un ami de Fulvio.
Fulvio, buraya gel! Geliyorum!
Fulvio, viens!
Neye bakıyorsun, Fulvio? Annem.
Alors, Fulvio, que regardais-tu?
Fulvio bunun mutluluğun rengi olduğunu söylerdi.
C'est la couleur du bonheur, disait Fulvio.
Müzisyenlere bile. Ve Fulvio çok iyi keman çalardı, anlaşıldığı kadarıyla..
On a même besoin de musiciens et Fulvio était un bon violoniste, paraît-il.
Bak Fulvio, onun gibi insanlar idealleri için yakınlarını bırakmak zorunda kalırlar. İlerde çocuklarıyla kalmanın değerini bileceksin.
Tu vois, Fulvio, des gens comme lui ont dû renoncer pour leurs idées... que plus tard, tu connaîtras et que tu jugeras, à la joie de rester avec leur enfant.
Fulvio'mun muhterem arkadaşının ateşi varsa bunu içmelidir.
Fermez cette porte. Si le révérend, ami de mon Fulvio, a la fièvre il doit boire ceci.
Şu an Fulvio'yu anmak kolay.
C'est trop facile de se souvenir de Fulvio maintenant.
Faytonu hazırlatıyorum. Fulvio!
Je prépare la voiture.
Fulvio, dayın ölmüş.
Fulvio! Fulvio, ton oncle n'est plus...
Kalk!
Fulvio, au secours! Ne les laisse pas m'attraper!
Zavallı Fulvio, aşkın bu kadar güzel olduğunu unutmuştun.
Rien que cette nuit. Pauvre Fulvio, tu avais oublié que l'amour était si beau.
Gitmeliyiz Fulvio. Bize ihtiyaçları var.
On doit partir quand même, Fulvio.
Fulvio'nun sandıkları çoktan gemiye yüklendi.
On part. Les caisses de Fulvio sont déjà à bord.
Güneye gidiyoruz, Fulvio.
On va vers le Sud, Fulvio.
Fulvio, arkadaşların!
Fulvio, c'est nous!
Fulvio bana önceden söylemişti ama ben harekatımızı iptal etmek istemedim.
Fulvio me l'avait dit, je n'ai pas voulu arrêter l'expédition.
Yeni görüşeceğim adam Fulvio Nasta...
Le type que je suis censé niquer, Fulvio Nesstra, est un vrai malade.
Charlie...
Je vous présente Fulvio.
Dinle, hayatımızı kazanmak için kimi nasıl öldürmek zorunda... başka kadınlarla olursan şeyini kesip alnına yapıştırırım.
Ecoute, Fulvio... flingue et deale comme ça te chante, mais si tu te mets à jouer au narco fêtard, je t'agrafe la bite sur le front.
Bak Fulvio....
Aie pitié de la planète.
Bu herifler gerçekten deli.
Ce Fulvio est cinglé.
Yeni olan her şey boktandır.
De la merde. Fulvio aime que ce qui a 2000 ans!
Jason yeni bir yatırım hakkında konuşmak istiyor sizinle.
Jason et Fulvio ont un nouveau projet.
- Fulvio her şeyi berbat eder.
Fulvio fera tout foirer.
O bir zavallıdır.
Confiance à Fulvio?
- Normal mi dedin?
Fulvio, assez normal?
Fulvio, tüpün altını yak!
Allume le gaz!
lmbriani Fulvio, aristokrat ailesi...
Ça suffit.
lmbriani Fulvio, özgürce gidebilirsin.
Vous êtes libre.
Tutuklanman büyük Üstadımıza kendi sonuna dair bir işaret gibi göründü.
Fulvio lmbriani, tu as été arrêté le sept de ce mois.
Duruşma kurallarını izleyelim!
C'est moi, Fulvio.
Fulvio!
Fulvio!
Fulvio!
C'est elle.
Benim küçük Fulviom!
Mon petit Fulvio!
Ve Fulvio'nun dediği gibi benim rengim turuncu değil.
Et ma couleur n'est pas l'orange, comme disait Fulvio.
Küçük bir çocukken, Fulvio,
Enfant, Fulvio disait :
Fulvio'nun doğduğu yıl yapıldı.
Il est de l'année où Fulvio est né.
O Fulvio'nun bir arkadaşı.
C'est un ami de Fulvio.
Belki de Fulvio tekrar buraya dönecek.
Fulvio va peut-être revenir ici.
Fulvio yardım et! Beni almalarına izin verme!
Au secours!
Sakinleş, Fulvio.
Calme-toi, Fulvio.
Fulvio doğruyu söyledi.
Fulvio a dit la vérité.
Bizi bekliyorlar. Fulvio onlarla konuştu.
Ils nous attendent.
Fulvio da onların arasında olmalı.
Fulvio doit déjà être avec eux.
Aptalca bir hareket yapmamalıyız.
J'imagine mal Fulvio être le cerveau. Il est tout en muscles.