Gail traduction Français
1,264 traduction parallèle
İyi geceler Gail.
Bonne nuit, Gale.
- İşe yarayacağını düşünüyorsan... - Reese'le benim biraz birikmiş paramız var 200 ağaç alabiliriz.
En 1998, le script est arrivé sur le bureau de Gail Berman, alors présidente de Regency Television.
Onu zaten kaybettin Gail.
Il ne reviendra plus, Gail.
- Gail Teyze.
- Tante Gail.
Gail Teyze burada ve bil bakalım ne oldu?
Tante Gail est ici. Devine quoi.
Hey, dur. Gail Teyze bizi nereden...
Comment tante Gail est-elle au courant de...
Dinle, Gail Teyze'nin yardımımıza ihtiyacı var, başı belada.
Tante Gail a besoin de nous. Elle a des ennuis.
Sence Gail onların gücünü gerçekten de alabilecek mi?
Tu crois que Gail réussira à voler leurs pouvoirs?
Piper, Gail aileden gibi. Onu seversin.
Piper, Gail fait partie de la famille.
Bazen hepimizin sonu Gail Teyze'ninki gibi olacak diye korkuyorum.
Parfois, j'ai peur qu'on finisse toutes comme tante Gail.
Gail Teyze, Kryto ve biz hakkında başka kimler haberdar?
Tante Gail, qui d'autre est au courant pour Kryto et nous?
- Gail...
- Gail...
Neden Gail Teyze bizi sebepsiz yere buraya göndersin ki?
Pourquoi nous aurait-elle envoyées ici sans raison?
Aman Tanrım, Gail.
Mon Dieu, Gail!
- Gail Teyze?
- Tante Gail?
- Ters olan içimden bir sesin bu iblisi çağıranların Gail ve arkadaşları olduğunu söylemesi.
- Ce qui cloche, c'est que Gail et ses amies ont dû invoquer ce démon.
Eğer bu doğruysa neden Gail Teyze Santa Costa'ya gelmemizi istedi?
Si c'était vrai, pourquoi nous voulait-elle à Santa Costa?
Ki Gail Teyze'yi burada görmüyorum.
Je ne vois pas tante Gail.
Belki de Gail Teyze'ye sormalıyız.
On devrait aller le demander à tante Gail.
Gail Teyze Büyükanne'nin en iyi dostuydu.
C'était l'amie de grand-mère.
Kryto anlaşmadan daha fazla güç istemiş olmalı Gail Teyze de bunu ona verecek kadar çaresizdi.
Kryto a dû vouloir plus. Tante Gail a dû les lui donner par désespoir.
Yalnız değilsin Gail.
Tu n'es pas la seule, Gail.
Tıpkı Gail Altman'a yaptığım gibi..
Comme je l'ai fait pour... Gail Altman.
Gail?
Gail?
Gail Teyze?
Tante Gail?
Tamam, Gail Teyze konusunda ne yapacağız?
Que fait-on pour tante Gail?
Sadece... sonunda Gail Teyze gibi, yaşlı ve yalnız olmak ve kaçırdığım şeyleri yapabilmek için tekrar genç olmayı dilemek istemiyorum.
Je ne veux pas finir comme tante Gail, vieille et seule et souhaiter rajeunir pour rattraper tout ce que je n'ai pas fait.
Gail ve arkadaşları gibi, onu çağırmayı deneyebiliriz.
On pourrait l'invoquer aussi.
Gail Teyze için öyle umuyorum.
J'espère pour tante Gail.
Gail Rosten'i iki kere yazdığımı biliyorum ama o öyle...
J'ai mis Gail Rosten deux fois. Elle est tellement...
Evet, ve biliyorum Gail Rosten'i oraya iki kere yazdım ama o çok...
J'ai mis Gail Rosten deux fois. Elle est tellement...
- Gail Porter'in Amerikalisi. Hayir.
C'est la réplique américaine de Gail Porter.
Gail asla önden çirilçiplak görünmemistir.
Non, Gail ne se montre jamais nue de face.
Dogru. Gail sadece kalçalarini tamamen sergilemisti.
C'est vrai, elle ne pratique que de l'intégral de dos.
- Bu, nişan yüzüğün mü Gail?
C'est ta bague de mariage, Gail?
- Gail, iyi misin?
Gail, ça va?
- Gail, sakin ol.
Gail. Continue.
Gail, beni dinle.
Gail, écoute-moi.
Gail, beni dinle.
- Écoute-moi. Regarde-moi. - Oui.
Bana bak. Gail, bana bak.
Gail, regarde-moi.
Gail, açık konuşmak gerekirse cinsiyetime ihanet ediyormuşum gibi gelebilir ama işin aslı erkekler çoğu zaman, kalın kafalı ve anlayışsız sersemlere dönüşüyorlar.
Gail, j'aurais quelque chose à dire. Je vais sembler rabaisser mon propre sexe, mais la vérité, c'est que les hommes peuvent souvent être, pardonnez mon yiddish, des connards insensibles.
Gail.
Respire. - Respire.
- Alo Gail, benim Ron.
- Salut, Gail. C'est moi, Ron.
- Sert ol Gail!
Sois forte, Gail!
Gail. Gail.
Gail.
- Gail seni çok düşündüm ve geri dönmeni istiyorum.
Gail, j'ai beaucoup pensé à toi. Je veux que tu reviennes.
Bana geri döneceksin Gail.
Tu vas revenir, Gail.
Gail tatlım, Calcutta'yı geziden çıkarabilir misin?
Gail, pourrais-tu supprimer Calcutta du circuit?
Korkarım Gail gelene kadar süt yok ama- -
Nous n'avons plus de lait.
Gail!
Gail?
Pekala Gail içeri gönder.
Entendu, qu'il entre.