Gaines traduction Français
410 traduction parallèle
Reklam ajansı Bracket, Mc Galpin ve Gaines.
Agence de publicité Bracket, McGalpin Gaines.
Ben Carol Templeton, Bracket, McGalpin ve Gaines'den.
Je suis Carol Templeton de Bracket, McGalpin Gaines.
Bracket, Mcgalpin ve Gaines'in yeni elemanı.
La nouvelle de chez Bracket, McGalpin et Gaines.
Gaines Florida'dan döndü. Vip konusunu tartışıyoruz.
Je suis avec M. Gaines et nous nous demandions ce qu'il en est de Vip.
İhaleyi ben istemiyorum. Karıma... Daha doğrusu...
Donnez ce marché, non pas à moi, mais à Mme... enfin... à Miss Carol Templeton de Bracket, McGalpin Gaines.
Bay Holborn Gaines'in araştırma asistanı olacağım.
Assistant de recherche de M. Holborn Gaines.
Holborn Gaines mi? Şu komünist mi?
Holborn Gaines, le communiste?
Raymond Shaw, Holborn Gaines'in güvenilir bir yardımcısı,.. ... ki kendisi en çok saygı duyulan gazetecilerdendir.
Raymond lui-même est le secrétaire personnel de Holborn Gaines, le journaliste politique le plus estimé d'Amérique.
Bay Gaines. Bu bay Shaw.
M. Gaines, c'est M. Shaw.
Gazeteden bay Gaines'ti.
C'était M. Gaines, de son journal.
Holborn Gaines olmasın? Bay Gaines yoldan çekilirse,.. ... onun saygın işi de Raymond'a verilmez mi?
M. Gaines éliminé, n'obtiendra-t-il pas alors lui-même ce poste d'influence?
Daha sonra bay Gaines'i öldürdüm.
Ensuite, j'ai tué M. Gaines.
- Hayır gerçekten. Yarın daha iyi olur.
M. Gaines va vous recevoir.
- Mr. Gaines Şimdi sizi görecek.
Beth, je dois y aller.
Kanal delikleri yangını durdurmadı!
J'ai vu des gaines qui n'étaient pas incombustibles!
H-Y mi? - Kemersiz her şeyi sever.
- Elle déteste les gaines.
Marjorie ve o giyside kemeri sevmiyor.
Elle déteste les gaines.
Gaines Burger yiyor gibi görünüyor.
Elle bouffe de la pâtée pour chiens.
Korse giymeye başla.
Te mettre à porter des gaines.
Bayan Gaines boşanmak üzere.
Madame Gaines va divorcer.
Havalandırmayı kapatın ve benden haber alıncaya kadar kimseyi dışarı çıkarmayın.
Bouchez les gaines de ventilation et tous les orifices!
Bu insanlardan tanıdığınız var mı, Bay Gaines?
Vous connaissez ces personnes?
Oğlum küçük Seymour Goldfarb'a bakıyorum Tanrı onu korusun, Seymour Goldfarb'ın oğlu ve Goldfarb Korseleri servetinin varisi.
Je regarde mon fils, Seymour Goldfarb, Jr... fils de Seymour Goldfarb, que Dieu ait pitié de son âme... et héritier de la fortune des Gaines Goldfarb.
Gaines bölgesi şerif ve polisleri Pleasantville bölgesinde, 4 kadını acımasızca katlettiği rapor edilen üzerinde Kafkaslı bir erkeğin bilgileri olan el ilanlarını bütün çevreye dağıttı.
Les services de police du comté de Gaines sont ce soir à la recherche d'un homme de race blanche qui aurait brutalement tué quatre femmes dans la région de Pleasantville.
- Gaines bölgesindeki tüm vatandaşların bu olağanüstü durum zarfında yeni bir duyuru yapılıncaya kadar evlerinde kalmaları rica edildi.
On conseille à tous les citoyens de la région de rester chez eux jusqu'au prochain avis, tout au long de cette alerte.
Kuş yemi mi?
Des gaines'.7
Will Gaines.
Will Gaines.
Bay Will Gaines, Katterly'nin en büyük torbacısı olabilir.
M. Will Gaines est peut-être le plus grand dealer de Katterly.
Bay Gaines de bu barın sahibidir. Ayrıca Driller's barının ve kasabanın batısındaki otoyoldaki kitapçılardaki dikiz gösterilerinin de.
M. Gaines possède ce bar, le Driller's, et les peep-shows à la sortie de la ville.
- Gaines adlı birisini tanıyor musun? - Evet, efendim.
Vous connaissez un certain Gaines?
Bize Gaines'i getirirsen, hiç sorunun kalmaz, evlat.
Vous coincez Gaines, vous êtes peinard.
Deneyebilirim, efendim ama Will Gaines Houston'dan tanımadığı kimseyle iş yapmaz.
Je peux essayer, mais Gaines ne vend qu'aux gens qu'il a connus à Houston.
Onlar Gaines'i istiyor, siz tüm dostlarımı.
Ça ira. Ils veulent Gaines, et vous voulez mes potes.
Gaines endişelenilecek adamdır.
Il y a de quoi s'inquiéter.
Gaines dosyası ne durumda, bilmek istiyor. - Üstünde çalışıyoruz.
Il veut savoir où en est l'enquête sur Gaines.
İkiniz Corpus Christi'ye gidip biraz dinlensenize. Sonra gelip Gaines dosyasını hazırlarsınız.
Allez donc à Corpus Christi vous reposer un peu et ensuite vous revenez coincer Gaines.
Will Gaines uyuşturucu ve pornografi ticareti yapıyor. Bu bir gerçek.
Will Gaines vend de la drogue et de la pornographie, c'est un fait.
Dikkatinizi Bay Will Gaines hakkındaki 97 numaralı dosyaya çekmek istiyorum. Evet, efendim.
Je voudrais vous parler de l'affaire N ° 97 concernant M. Will Gaines.
O gün öğleden sonra Çavuş Raynor'la Bay Gaines hakkında konuşma şansınız oldu mu? - Evet, efendim.
- Ce jour-là, dans l'après-midi, le sergent Raynor et vous-même avez-vous parlé de M. Gaines?
- Bay Gaines'le buluştunuz mu?
- Peu après 23 h.
- Çavuş Raynor buluştu.
Avez-vous vu M. Gaines?
- Evet, efendim.
- À M. Gaines?
Yanıbaşında katilleri, marifetlerinin rengine boyanmışlar hançerleri sapına kadar kan içinde.
Là, les assassins, teints des couleurs de leur métier, leurs poignards gainés de sang!
Her zaman biraz mizah. Daha iyi bir New York için öldüreceksek,.. ... bu neden...
S'il faut tuer, pour une amélioration de New York, pourquoi pas son directeur au journal, M. Holborn Gaines?
Benim bay Gaines.
- C'est moi, M. Gaines.
Kocanın makinesi bu yüzden Belasco'nun gücünü yok edemedi. Bu duvarlar kurşunla kaplanmış.
Si l'appareil de votre mari n'a pas pu détruire son pouvoir... c'est parce que ces murs sont gainés de plomb.
Gaines'le ilgili bir şey var mı? - Üstünde çalışıyoruz.
- Et sur Gaines?
Gaines konusunda endişeleniyor.
Il s'inquiète pour Gaines.
Ya size Gaines uyuşturucu satmıyor desek?
Et si on vous dit que Gaines ne trafique pas?
Gaines uyuşturucu satmıyor.
Gaines ne vend pas de drogue.
- Gaines'den mi?
J'étais dans la voiture.