Gibı traduction Français
118 traduction parallèle
Askerler peşimizde, her zamanki gib.
On va être chassés d'ici, comme d'habitude.
Emin değilim, sevgili oğlum ama... bir nedeni olmalı, evet tıpkı evrendeki her şey gib, bir nedeni vardır.
Je n'en suis pas sûr, mon garçon, mais... il doit y avoir une raison, oui, comme pour tout le reste dans l'univers, il y a une raison à tout.
Dediğim gib, içki ruhsatına sahip biri için çalışıyorum.
C'est ce que j'ai dit, je travaille pour un gars qui a une licence.
Dostun, Gib.
Ton pote, Gib.
- Şu Gib hakkında ne düşünüyorsun?
- Qu'est-ce que tu penses de Gib?
- Sana, Gib.
- C'est pour toi, Gib.
Güney Kaliforniya diyorum, Gib.
Je te parle de la Californie.
- Gib sen misin?
- C'est toi, Gib?
- Alison, bu Gib.
- Alison, voici Gib.
- Ve Gib, bu Alison.
- Gib, voici Alison.
Gib, iyi misin?
Ça va?
İyi geceler, Gib.
Bonne nuit, Gib.
Çocuklar, bu, size bahsettiğim Gib.
C'est Gib, dont je vous ai parlé.
Gece, bu gecedir, Gib, dostum.
C'est ce soir, le grand soir.
Biraz bizim gib.
Un peu comme nous.
- Dediğim gib, Kersey aradığımız adam.
- Je te l'assure, Kersey est notre homme.
Çıksa bile bu nöbetten önceki gib olamaz.
Ne vous attendez pas à le retrouver comme avant son attaque.
Evet, ben Gib.
C'est Gib.
Evet, Gib, Harry'yi biliyorum.
Oui, Gib. Je sais comment il est.
Evet, yaşlı kraliçe bunu istediğimiz gib yaptı.
Oui, la vieille tante l'a fait exprès. Il me protégeait pas.
- Başka bir şey ister misin, Gib?
- Autre chose, Gib?
- Merhaba, Gib.
- Salut, Gib.
- Görüşürüz, Gib.
- À plus, Gib.
- Merhaba, Gib.
- Salut, Gib!
Hapishaneden kaçmışlar.
Évasion, Gib.
Bana inanmalısın, Gib.
Tu dois me croire, Gib.
Uğursuzluk getirmeyi istemediğin gib mi?
- Pour ne pas porter la poisse?
Gagalama gib miydi?
Un bisou?
"Fıstık gib" mi?
Une belle petite?
Aferin sana Gib.
Avance, Gib.
Aramıza hoş geldin Gib.
Ravi de te revoir, Gib.
Vanilla Ice gib.
Espèce de Vanilla Ice.
Buranın Mystic Pizza filmindeki gib bir yer olduğunu anlıyorum.
Je comprends que le folklore local d'une petite ville oblige les gens à dire :
- Herhalde fanila gib bir şeydir.
- Sûrement en flanelle?
Gaza bas!
- Gib Gas!
Gölgesiymişsin gib.
Tu es son alter ego.
Ayrıca GIB de denir.
On dit aussi G.I.B.S.
Kızlar 5 santimlik s.. nin... kıllı kıçının veya yabanmersini gib topların olmasını umursamazlar.
Les filles se fichent que ton oiseau soit riquiqui, que t'aies le cul poilu ou des couilles qui pendent.
Bilmiyorum bazen herşey çok basitmiş gib gözüküyor ve sonra...
Parfois, tout semble si facile, et puis...
Her kadının istediği gib bir aşk hayatı vardır.Bu çok klişe...
Tu dis, je cite : "Toute femme a la vie amoureuse qu'elle veut."
her zaman ki gib, Dr. Watson, mesleyi anlamaktan çok uzaksınız.
Comme d'habitude, Dr Watson, la subtilité vous fait défaut.
Sen ve Jimmy'nin kemikli sırtına bakarsak, Micheal'ın bu kuş gib vücüdu nerden aldığını söyleyebilirim.
Entre ton dos osseux et Jimmy, pas étonnant que Michael soit un gringalet.
Yani, seks yapmadık, ama bağlandık gib hissediyorum.
On n'a pas fait l'amour, mais... j'ai quand même l'impression qu'il y a comme une connexion.
görececilere göre, bilimsel gerçek bağnaz bir yeni mezhep eski zamanlarda, eş düşüncelere karşı direnç gösteren roman kotolik klisesi gib.
Pour les relativistes, les vérités scientifiques ne sont qu'une orthodoxie patriarcale occidentale qui comme la vieille Église catholique romaine, barre la route à d'autres visions du monde également valides.
Mesela bir kız gördün, ve şey gib davranabilirsin, uh... nazik biri gibi.
Voyez, par exemple, vous pourriez aller voir une fille et faire semblant d'être, vous savez, euh... un gentleman, plutôt qu'un gros lourdingue.
Eğer hayır dersen, sen de erkeklerle sadece parası için ilgilenen kadınlar gib gözükeceksin.
Si tu dis non, tu ressembleras à une traînée gratteuse d'argent.
Kolay değil, Gib.
Ce n'est pas si facile que ça, Gib.
Gib. bir bakın, bir sürü insan.
Gib! Jetez un coup d'oeil! Il y a beaucoup de gens!
Gib!
Gib!
Gib.
Hé, Gib.
Ve bu da arkadaşım, Gib.
Et c'est mon ami, Gib.