Gidiyor musun traduction Français
1,978 traduction parallèle
Noel için Lyon'a gidiyor musun?
- Tu descends à Lyon, pour Noël?
Ne o Red, gidiyor musun yoksa?
Vous... vous partez? - Ouaip.
Gidiyor musun?
- Tu pars?
Cumartesi günü pikniğe gidiyor musun?
Tu vas au pique-nique?
- Gidiyor musun?
- Tu pars?
- Gidiyor musun? - Bu gece.
Tu t'en vas?
Hala kiliseye gidiyor musun?
Vous allez toujours au temple?
"Roll The Dice" açılışına gidiyor musun yarın gece, senin Shane'le?
- Tu vas à l'avant-première avec Shane?
gidiyor musun hmm-hmm.
Non, non. J'en ai aucune idée.
Gidiyor musun? Evet, gitmem gerek.
Tu repars?
Broadway'a gidiyor musun?
Allez-vous à Broadway?
Gidiyor musun?
Ça va aller?
- Sen de gidiyor musun, Ace?
- Acerola, tu vas venir?
Yarın gece Bette'e gidiyor musun?
Tu vas chez Bette demain?
Gidiyor musun?
Vous vous en allez?
Gidiyor musun?
Alors, tu t'en vas?
- Gidiyor musun?
- Tu comptes sortir?
Gidiyor musun?
Tu pars?
Beni böyle geride bırakıp gidiyor musun?
Et tu fais ça dans mon dos?
Gidiyor musun? Evet.
Oui.
Hemen gidiyor musun?
Tu t'en vas si tôt?
Öylece gidiyor musun yani?
- Tu vas partir, comme ça?
Gidiyor musun?
Tu t'en vas? On part chasser.
Hala kız yurdu toplanmalarına gidiyor musun?
Vous allez toujours aux réunions d'association étudiantes?
Bu iş aramızda kalsın. Zavallı kız benim evimde en iyi arkadaşının omuzunda ağlıyor ve sen de gidiyor musun?
Cette fille pleure sur Gus chez moi et tu pars!
- Gidiyor musun?
Tu t'en vas?
Beni çiğneyip gidiyor musun?
Tu me laisses tomber?
Eve gidiyor musun?
Est-ce que tu rentres à l'appartement?
Hemen gidiyor musun?
Tu sors?
Zili çalıp gidiyor musun?
Tu sonnes et tu pars?
- Ah, gidiyor musun?
Content de t'avoir vu.
- Öyleyece gidiyor musun?
- Tu vas nous quitter?
- Okula gidiyor musun? - Gidiyordum.
- Tu vas au collège d'ici, Alex?
Hemen gidiyor musun?
Vous partez déjà?
Hâlâ gidiyor musun?
- Tu y vas toujours?
Gidiyor musun?
Vous devez partir?
Gidiyor musun?
Vous partez?
- Gidiyor musun?
Vraiment? - Tu y vas?
Hey, hemen gidiyor musun?
- Tu t'en vas déjà?
Nasıl gidiyor? Dışarı çıkmak istemiyor musun?
Tu ne veux pas sortir?
- Nereye gidiyor, biliyor musun?
- Sais-tu où il va?
Şimdi onlar kaça gidiyor biliyor musun?
Vous savez combien ça vaut, de nos jours?
Biliyor musun, Catherine'miz oldukça iyiye gidiyor.
Ah, notre Catherine, elle devient une jeune fille tout à fait comme il faut.
Gidiyor musun?
Tu t'en vas?
- Bugün astronomiye gidiyor musun?
Tu vas en cours d'astronomie?
Ayrıca kim gidiyor biliyor musun?
Et tu sais qui sera là?
Hayatımda başka ne kötü gidiyor, biliyor musun?
Tu sais quoi d'autre est nul dans ma vie?
Her şeyimiz iyi gidiyor, ama artık eskisi gibi de olmuyor. Sanki daha az... Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Enfin, tout va bien, mais c'est plus ce que c'était, cela me paraît moins...
Nasil gidiyor biliyor musun?
Tu sais comment ça avance?
Okulumuzdan memnun musun, Kaspar, nasıl gidiyor?
Comment ça se passe ici, dans notre école, Kaspar?
Biliyor musun, bence bu annemin annesine kadar gidiyor.
Tu sais, je crois que ça remonte à la mère de ma mère.
gidiyor musunuz 95
gidiyorum 1257
gidiyor 253
gidiyorsun 93
gidiyoruz 1350
gidiyorum ben 24
gidiyorsunuz 20
gidiyorlar 124
gidiyor mu 22
gidiyor muyuz 99
gidiyorum 1257
gidiyor 253
gidiyorsun 93
gidiyoruz 1350
gidiyorum ben 24
gidiyorsunuz 20
gidiyorlar 124
gidiyor mu 22
gidiyor muyuz 99