Gob traduction Français
756 traduction parallèle
.. Bir duvar halısı, Gob - Okuyamıyorum.
Il y a une tapisserie, des gobes, des gobes... Ah! c'est mal écrit!
GOB'daki bağlantımız... bilgisayar ağlarına girebilmemiz için bize erişim hakkı verdi.
Notre contact à la DOP nous a donné accès à leur réseau.
Gob'un, bir İspanyolca pembe dizide yıldız olan...
Gob avait une relation "je t'aime, moi non plus"
Burası ağzına kadar dolu Gob.
La maison est pleine.
Sadece morali bozuk Gob, çünkü oğlu onun kendisini boğduğunu düşünüyor.
Il est juste de mauvaise humeur parce que son fils étouffe avec lui. - Quoi?
- Bilirsin, çocuklar, Gob, Tobias, herkes.
Tu sais, les enfants, Gob, Tobias, tout le monde.
Gob, burada ne işin var, ve niye üstünde bornoz var?
Que fais-tu ici et pourquoi es-tu en robe de chambre?
Gob! Acaba... Şunu yapmayı keser misin?
Gob, tu veux bien arrêter ça?
Gob hapishanede bir gösteri düzenlemişti.
Gob s'était présenté à la prison pour se faire de la publicité.
Ama arkasından şişlenince... Gob aceleyle hastaneye kaldırıldı... Ve Gob'a göre, gösteri başarılı oldu.
Mais après avoir reçu un coup de couteau, Gob fut amené d'urgence à l'hôpital accomplissant ainsi, pensait-il, sa mission.
Kitty'nin Gob'a olan bariz ilgisini gören Michael, bunu... kullanabileceğini fark etti.
Michael réalisa que l'attirance certaine de Kitty pour Gob pourrait peut-être lui être utile.
Gob'un Kitty'den bilgileri almasıyla... hapishaneye gidip babasını görmesine gerek kalmayacaktı.
En obtenant des infos de Kitty par le biais de Gob, il n'aurait plus à aller voir son père en prison.
Ofisteyse Gob, Michael'ın asistanı ile işleri ilerletiyordu.
Et au bureau, Et au bureau, Gob faisait des progrès avec l'adjointe de Michael.
Gob, sadece bilgi alman gerekiyordu.
Gob, je voulais juste que tu obtiennes les informations.
Bravo Gob.
Bien joué, Gob.
Gob bu arada diğer karavanda Kitty'i oyalamaya çalışıyordu.
Gob, pendant ce temps-là, faisait traîner les choses avec Kitty.
- Gob, bu çok yanlış.
- Gob, c'est mal.
Gob doğru olan yapmaya karar verdi.
Il fallait que Gob agisse.
Ve Gob'u yasladıkları karavanın penceresinden anne ve babasının... yakınlaşmaları görünüyordu.
Ainsi donc, Gob fut immobilisé contre la fenêtre de la caravane où ses parents se rapprochaient.
Gob'un çekiciliği, Buster'ın...
"Gob a le charme, Buster a le..."
Bu Gob mu?
Est-ce Gob?
Gob'dan haricinde gece gece "ginger" a binen başka bir düdük olabilir mi?
Un idiot sur une trottinette la nuit? Ce doit être Gob.
Bu arada Gob'un ziyaretine Micheal'ın oğlu George Micheal gelmişti.
Pendant ce temps, Gob recevait la visite de George Michael, le fils de Michael.
Gob Amca, uygunsuz bir zamanda mı geldim?
Oncle Gob, je te dérange?
İşte o anda Gob gemiyle Güney Amerika'ya gitmeye karar vermişti.
Gob décida alors d'emmener le yacht en Amérique du Sud pour l'été.
Gob bana bir çekicin nasıl kullanıldığını gösterirken oldu.
Gob m'a appris à me servir d'un marteau.
Gob gingera binmişti.
Gob était sur la trottinette.
Sanırım Gob'a çarptım.
J'ai dû vouloir renverser Gob.
Gob'u korkutmak istemiştin.
Tu as voulu faire peur à Gob.
Gob, yeniden yata taşınmanı istiyorum. Yata mı?
Je veux que tu retournes vivre sur le yacht.
Gob, kazayı seni korkutmaya çalışırken yaptım.
- Oui. J'ai eu un accident parce que j'ai voulu te faire peur.
Gob kardeşini annesinin dolabından kurtarmak için eve doğru akın etmişti.
Gob retourna sur la terre ferme pour éviter à Michael ce qui, il en était sûr, était une machination de sa mère.
- Gob, nasıl oldu da anladın?
- Comment as-tu deviné?
- Gob, bu çılgınlık.
- Ouvrez cette porte.
Gob'un kız arkadaşı Marta İspanyolca gündüz kuşağı... ödüllerinde aday olarak gösterilmişti...
Marta, la copine de Gob, est en nomination pour un prix Desi... qui récompense les meilleurs téléromans en espagnol.
- Gob, bekle!
Gob, attends!
Bu sırada Marta'nın röportajı yolunda giderken... Gob destekçi rolünde olmaktan sıkılmıştı.
Pendant ce temps-là, Marta donnait une entrevue, et Gob était mal à l'aise dans le rôle de soutien.
Ertesi gün Michael, Gob'dan hapishanede buluşmak üzere bir telefon aldı.
Le lendemain, Michael reçut un appel. Gob était à la prison.
Böylece Gob, kaçışı için hazırladığı anahtarı yutmaya gitti.
Gob avala la clé qui lui permettrait de s'évader.
- Gob, burada ne işin var?
- Que fais-tu ici?
Gob senin eşlik etmenden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Oh.
Gob te remercie pour le service.
Çılgınca biliyorum ama Gob'u gururlandırır sanıyordum.
Le gala n'a pas d'importance. C'est fou, mais je pensais que Gob serait fier de moi.
Aynı sırada Gob, kaçışını gerçekleştirmek için... anahtarı çıkartmaya hazırdı.
Au même moment, Gob s'apprêtait à récupérer la clé... nécessaire à son évasion.
Gardiyanlar, Gob'un gerçekten... atlama ihtimali nedeniyle çıkacak bürokratik işlemlerden dolayı endişelendiler.
Les gardiens se mettent à penser... à la tonne de paperasse qu'ils devront produire si Gob réussit à sauter.
Ve Gob hapiste kalmak için bir neden bulmak üzereydi.
Gob commençait à apprécier son séjour en prison.
Gob, babasıyla bütün hayatı boyunca beklediği top yakalamaca oynadı.
Gob joua avec son père, un moment qu'il attendait depuis toujours. Tu es prêt?
Anne, bu Gob değil.
Maman, ce n'est pas Gob.
Gob'da oradaydı.
Gob était là.
Gob, nasıl bekleneni yapacağımdan?
Gob, comment je t'ai sauvé la vie?
Michael!
Salut, Gob!
Gob sırtından bıçaklanmış.
Gob a reçu un coup de poignard dans le dos.