Great traduction Français
617 traduction parallèle
Delikanlı, Great Bend'de güneşin doğuşunu son kez gördü. Uzunca bir seyahate çıkmadan önce...
l'histoire d'un jeune homme... qui a vu le jour poindre pour la dernière fois à Great Bend...
" Bu, Great Bend'den Jim Taylor mı yoksa?
" tiens donc, mais c'est ce Jim Taylor de Great Bend!
Kızın Great Bend haricinde gördüğü en harika şehir.
la ville la plus belle que la fille ait jamais vue... mis à part Great Bend.
Eski Olympic oteliyle Great Northern.
Le vieil "Olympic" et le "Great Northern".
Olympic uzakta kalır. Hava yağışlıydı, büyük olasılıkla Great Northern'den geliyordunuz.
Si vous avez marché, c'était plutôt le "Great Northern".
Benimle gelmelisiniz. Great Northern'den başlayalım.
Accompagnez-moi au "Great Northern".
"Dönsün Koca Dünya" çalıyordu adama altı peni verip Kardomah'a yemeğe gittim.
Il interprétait "Let the Great Big World Keep Turning". Je lui donnai une pièce et me rendis chez Kardomah.
Neyse yarın yayıncılara Great Smith sokağındaki Tacket Sproule'a git.
Demain vous irez chez Tacket et Sproule. Voyez Sproule.
Charlie Trumbull, arazilerimizin Great Star Şirketi'ne ait olduğunu söylüyor.
Charlie Trumbull dit que tout est á la compagnie minière Great Star.
Great Star Madencilik Şirketi'nin mülkünüze el koyduğunu söylüyorsunuz.
Vous dites que la compagnie Great Star a pris illégalement possession de vos propriétés.
Bu nedenle, davalı Great Star Madencilik Şirketi'nin bu arazilerin yasal sahibi olduğunu hükme bağladım.
Je suis donc appelé á déclarer que le défendeur, la compagnie minière Great Star, est le propriétaire légal des terres préemptées.
Great Star Madencilik Şirketi'nin arazisine bugünden sonra izinsiz girenler kanuna karşı gelmiş sayılacak ve cezalandırılacak.
Quiconque pénètrera sur les propriétés de Great Star après aujourd'hui, le fera au mépris de la loi et á ses risques et périls.
Great Jones Caddesi'ndeki Dr lsaacs'ı bir deneyin.
Allez voir le docteur Isaacs, sur la rue Great Jones.
+ + + + It won't be a cover-up for a shallow, inept interpretation of a great scene!
Surtout s'il sert à dissimuler votre atterrante mise en scêne d'un passage grandiose.
The Great Chance filmiyle Alice Tenny.
Alice Tenny...
# Öyleyse hoşçakal, hoşçakal, baybay, hoşçakal bebeğim ve amin
" It was great fun
Shaftesbury Bulvarı'ndan sola dönün. Great Windmill Caddesi'nde tam karşınızda olacak.
Tournez à gauche et c'est en face, sur Great Windmill Street.
Great Neck.
Great Neck.
- Great Neck nerede?
- Où se trouve Great Neck?
Great Neck, Long Island arıyor.
Great Neck, Long Island, pour vous.
Altı numaralı operatörü ara. Great Neck.
Rappelez l'opérateur 6, à Great Neck.
Great Neck'ten seni kim arıyor? Kiminle konuşmak istemiyorsun?
Quelle est cette personne à qui vous refusez de parler?
- Operatör altı. Great Neck.
- Opérateur six, Great Neck.
- Memnun oldum.
- Great pleasure.
Bu Hampstead'teki Great Dane.
C'est le grand danois de Hampstead.
- Bu Great Dane.
- Chut. C'est le danois.
Majestelerinin delegasyonu, Güney Avrupa delegasyonunu büyük bir sabırla dinledi.
Her Majesty s delegation has listened with great patience to the Southern European...
Bu aşk beni mecnuna çevirdi
So this great love of mine turned me into a hooligan
Bu büyük aşk beni mecnuna çevirdi Kulağına usulca fısıldadım,'Eteğin ne güzel'diye
So this great love of mine turned me into a hooligan l whisper in her little ear What a nice skirt you have
Lordum, tarafınızdan şatonuza davet edilmek benim için büyük bir şeref.
Oh my Lord, l am confuse, yes. lt is a great "honneur" for me to be invited in your "château"!
İyi bir fikir ama sonra da Mezeray'ye verdiğimiz onca parayı kaybederiz.
Great idea. And then we lose all the money. c'est une bonne idée
"Great Arkansas River Vicksburg Gulf" şirketini duydunuz mu?
Vous connaissez la société Great Arkansas River Vicksburg Gulf?
Ben Great Plains Salona viski içmeye gidiyorum.
Je vais me payer un whisky au saloon des Grandes Plaines.
- Great Plains Salonunda.
- Au saloon des Grandes Plaines.
ailem Great Plains'i geçerken, bir grup vahşi Kızılderili tarafından katledildi.
ma famille, en traversant Ies Grandes plaines, fut massacrée par une bande d'Indiens sauvages,
# Çok eğlenceliydi ama o da # Bu şeylerden biriydi sadece
It was great fun but it was just one of those things
# Artık budala birer jigolo # Büyük bir aşık olmasam da
So though l'm not a great romancer
Ve birde içki içmeyen bir polisimiz var. Nasıl geldin? Great Northern postasının özel kompartımanında
Tu te fais avoir par un flic au rabais et tu veux nous avoir, Shack et moi?
- Great Bend'ten yenilerini almalıyız.
- Faut se réapprovisionner. - A Great Bend.
The Great Bend banka soygunu? 80 bin dolar mı?
Le braquage de la banque Great Bend 8 grands formats?
Ahali, size hep söylemişimdir... Great Rapids'e bu senelik ziyaretimiz, tüm yılın doruk noktasıdır.
Les amis, je dis toujours à mes amis que notre passage à Great Rapids est le point fort de l'année.
Şehir halkı kaçak mallarla ve Yanki casuslarını avlamakla meşguldür. "Yüzen Şehir" olarak da bilinen devasa vapur Great Eastern'den getirdiği yükü limanda boşaltırken İngiliz yetkilileri, Avrupalı yolcuları sıkı bir kontrolden geçiriyorlar.
On s'inquiète... on trafique, on fait la chasse aux espions yankees... et sur le port, les autorités britanniques... contrôlent les voyageurs européens... qui débarquent du Great Eastern... l'immense paquebot surnommé "La ville flottante".
Böyle yanlamasına yürüyen, Great Neck'li birisidir.
Le type de Great Neck qui marche comme ça.
It's great.
C'est génial.
Great Dane'in tadını merak et, ahbap.
Je me demande quel goût a la Dogue.
Great White Knuckler adında bir eğlence treni var.
Il y a une attraction appelée le Grand Frisson.
Paris'i ara. Bizimle... Great Eastern Hotel'de buluşmalarını söyle, Salı günü.
T'appelles à Paris, tu leur dis de nous retrouver... à l'hôtel Great Eastern, mardi.
The Great Northern fena değildir.
"Le Great Northern" n'est pas trop mal.
Bayan Adams, bana...
Miss Adams, pouvez-vous me passer la maison Brooks à Great Neck?
Bu sefer hangi Yunanlıları seyrediyoruz, Fritz?
- Well, what great stuff are we seeing today, Fritz?
- Great Bend öteki tarafta.
- On lui tourne Ie dos.