English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ G ] / Greer

Greer traduction Français

557 traduction parallèle
Bay Floyd Greer bay Kingsby'i görmek istiyor.
- M. Greer demande à être reçu.
Bay Greer.
M. Greer.
Ne olup bitiyor bay Greer?
De quoi s'agit-il?
Bayan Kingsby cinayet hakkında ne biliyor olabilir ki bay Greer?
- Mme Kingsby n'a rien à voir là-dedans!
Kocam Bay Greer çok zengindir. Takamayacağım kadar çok mücevherim var.
J'ai plus de bijoux que je ne peux en porter.
Kocam Bay Greer onu almayı düşünüyordu ama bir kusuru var.
Mon mari voulait me l'acheter, mais il a un défaut.
Ah, ismim Greer, John Greer.
Je me présente : John Greer.
Hazır olduğunuz an Bay Greer.
Quand vous voulez, M. Greer.
- Silahınız var mı Greer?
- Vous avez un fusil, Greer?
- Bakın Bay Greer,... sınırdan da buradan da batıya gidebilirsiniz.
- Écoutez, M. Greer. Vous pouvez bifurquer à l'ouest dès maintenant.
Haklısınz Bayan Greer, sizi ilgilendirmez ve hiç birşey de kolaylaşmaz.
Vous avez raison, Mme Greer. Ça ne vous regarde pas, et ça ne me soulagera pas.
Bayan Greer?
Mme Greer?
İyi geceler Bayan Greer.
Bonne nuit, Mme Greer.
Çok hoş bir hanım şu Bayan Greer.
Jolie brin de femme, cette Mme Greer.
- Hayır, teşekkürler Bayan Greer.
- Non, merci, Mme Greer.
Bayan Greer... Galiba adamı gözden geçirmek istiyor.
Mme Greer, elle doit vouloir l'enterrer comme il faut.
Annie Greer.
Annie Greer.
Büyük bir hata yapıyorsunuz Bayan Greer.
Vous faites erreur, Mme Greer.
Bay Greer böylesine güzel bir kadınla nasıI oldu da evlendiniz.
M. Greer, comment avez-vous fait pour épouser une aussi jolie femme?
Tıpkı size benzeyen genç bir kız tanıyordum Bayan Greer.
J'ai connu une jeune femme qui vous ressemblait beaucoup, Mme Greer.
Hikayenin devamını duymak istemiyor musunuz Bay Greer?
La fin de l'histoire ne vous intéresse pas, M. Greer?
Tabi eğer Bayan Greer senin işin değilse.
Sauf si Mme Greer vous regarde, bien sûr.
İsmi Greer.
Il s'appelle Greer.
John Greer.
John Greer.
- Bakın Bayan Greer endişeniz için minnettarım.
- Alors, pourquoi... - Écoutez, Mme Greer, je vous suis gré de votre inquiétude.
Beni dinle John Greer.
Écoute-moi bien, John Greer.
- Onu yere atın Bay Greer.
- Jetez ça à terre, M. Greer. - Ni emporter son cheval. - Jetez ça à terre, M. Greer.
Bayan Greer, siz de oturun.
Mme Greer, grimpez là-haut.
Merhaba Greer!
Salut, Greer!
Sanırım sana borçlu olduğumu düşünüyorsun Greer.
Je suppose que vous pensez que je vous dois quelque chose?
Annie Greer'in şu an ki durumda olmasından nefret ediyorum.
Ça m'embêterait de le faire, vu la situation d'Annie Greer.
Akıllıca bir karar verdiğinizi düşünüyorum Bayan Greer.
Vous avez pris une sage décision, Mme Greer.
- Elveda Bayan Greer.
- Au revoir, Mme Greer.
Gel. Tüm çağrıları tut, Miss Greer.
- Mettez les appels en attente.
Gününün nasıl geçtiği umurumda değil Greer.
Je me fous de ses histoires.
Masters ve Johnson tekniği Shere Hite, G-noktası tartışması Germaine Greer, Nancy Friday'i hatırlamak için biraz saksıyı çalıştıracaksın.
Tu as dans la tête les notes et les chapitres de Masters et Johnsons... le Rapport Hite, la controverse du'G'spot, Greer, Nancy Freddy.
Belki siz yardım edebilirsiniz.
- Vous pouvez peut-être m'aider. Je suis Bob Greer des éditions Blain et Edwards.
RogerBaron, Kitty Greer.
Roger Baron, Kitty Greer.
Greer iyi bir araştırmacı ama birlikte çalışmaya alıştığım birini tercih ederim.
Greer est un bon enquêteur, mais j'aimerais mieux... un type que je connais :
- Evet. Greer laboratuara gönderdi.
Greer l'a envoyé au labo.
Dedektif Harold Greer'ı çağırıyoruz.
J'appelle l'Inspecteur Greer.
Harold Greer'ın yerine kendi istediği dedektifi görevlendirdi.
Il a fait appel à son propre inspecteur, pour remplacer Greer.
Başta davayı Harold Greer takip ediyordu.
Non. Harold Greer en était chargé, au début.
Bay Sabich size hiç... Harold Greer hakkındaki endişelerinden bahsetti mi?
M. Sabich a-t-il exprimé des réserves... quant aux capacités de M. Greer?
Herkes Harold Greer'in birinci sınıf bir polis olduğunu bilir.
Tous ceux que je connais le considèrent comme un grand flic.
Yelkeni tamir edene dek 6-7 saat sürükleneceğiz.
On va dériver six ou sept heures le temps de gréer et de tout fixer.
Gece yarısı bu şeyi kurmak için uğraşıyoruz ama bize "bir süre bekleyeceğiz" diyor.
On travaille toute la nuit pour gréer ce bateau... et ensuite il dit d'attendre un peu.
Benimle gelin bay Greer.
Suivez-moi.
Bay Kingsby, bu bay Greer.
- M. Kingsby, voici M. Greer.
İptal et.
- Annulez-la, Mlle Greer.
Tüm cankurtaran halatları hazırlansın dediğimde C güvertesi de dahildir.
- Pas le pont C. Quand je fais gréer, ça comprend aussi le pont C!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]