Gringo traduction Français
429 traduction parallèle
Bu iltifat mı yoksa aşağılama mı bilmiyorum ama bana hep öyle denildi!
Gringo... J'ignore si c'est mieux ou pire que les autres noms d'oiseaux qu'on me donne!
Bütün gün boyunca bu koca ağızlı gringoyu dinledik.
On va écouter toute la journée cette grande gueule de gringo?
- Seni beyaz teke.
- Espêce de gringo cabrón.
Bu yabancıyla çoluk çocuk oyunu oynamak istemiyorum.
Je ne veux pas jouer à ce petit jeu avec ce coronel gringo.
Pis bir gringoyu burada bulundurmak ve, bunun yanısıra ona 100 dolar vermek de ne?
Avoir un sale gringo ici et lui donner 100 $ en plus?
Sanırım, Gringo uyuyor.
Le gringo dort, j'imagine.
Gringo!
Gringo!
Gringoların komutanı bilge bir adam.
Le chef gringo est malin.
Gringo, Hiç sanmıyorum...
Non, gringo! Je ne crois pas...
O bir gringo. Çok zengin.
C'est un gringo très riche.
- Ben bir gringoyum ama fakirim.
- Je suis aussi un gringo.
O atı kilisedeki Amerikalıdan satın alıyordum.
J'allais acheter le cheval du gringo, à l'église.
Beni hiç kimsenin bulamayacağı kadar çok parçalara bölecek yabancı hani nerede?
Où est le gringo qui voulait que je numérote mes abattis?
Lazaro, yabancı yıkanmak istiyor galiba.
Je crois que le gringo a besoin d'un bain.
Yoruldun mu yabancı?
Fatigué, gringo?
Hazır mısın yabancı?
Prêt, gringo?
Islandın yabancı.
Tu es mouillé, gringo.
Beklediğin yabancı Cocatlan'a geliyor.
Le gringo que vous attendez est en route pour Cocatlan.
Evine geri dön. Ojo Prieto'ya dön yabancı.
Retournez chez vous à Ojo Prieto, gringo.
Hoş geldin yabancı.
Soyez le bienvenu, señor Gringo.
Yabancıyla gitmiş olmalı.
Elle a dû partir avec le gringo.
Yabancı bir adamın yanında güzel bir kadın. Hoş biri.
Le gringo et la jolie petite.
Bu izler yabancının Cocatlan'da atını terk ettiği kuru vadide bulduklarımızın aynısı.
Nous avons trouvé les mêmes traces dans l'arroyo de Cocatlan où le gringo avait laissé le cheval.
Selam.
Vous n'auriez pas vu le gringo et la fille? Hé là!
Bu sözler, benim sözlerim değil. Yabancının sözleri.
Excusez-moi, patron, ce n'est pas ma bouche qui dit ces mots, c'est la bouche du gringo.
- Yabancı nerede?
Où est le gringo?
Yabancının söylediği gibi olduğumu mu düşünüyorsun? Kavga için yardıma ihtiyacım mı var?
Tu crois donc ce que dit le gringo, que j'ai besoin d'aide pour me battre?
Şimdi ne yapmak istiyorsun yabancı?
Que veux-tu que je fasse, gringo?
Anlaştık mı yabancı?
Tu acceptes, gringo?
Tüm sınır boyunca görebileceğiniz en akıllı Gringo.
Le gringo le plus adroit de la frontière!
Gringo esmer olanı seçti!
El gringo préfère la Créole!
Güle-güle, Django!
Adios, gringo!
Olmaz Chuncho, karşıyım ben.
C'est un gringo, je ne l'aime pas.
Neden onu sevmedin? Gringo olduğu için mi?
Seulement parce que c'est un gringo?
- 16 kişiyiz, gringoyu da sayıyorum.
Un de plus avec le gringo.
- O bir Gringo, bizimle beraber.
- L'Américain. Il est bien.
- Neyin var gringo?
- Qu'est-ce qui te prend?
Bu macera burada bitmiştir.
Le voyage finit ici! Demande au gringo.
- Hayır, esas Gringo bizimle geliyor.
Non, le gringo nous suit.
Ne de olsa sen bir gringo'sun.
Tu es un gringo...
Sen! O Gringo benim arkadaşım.
Ce type est mon ami.
- Kendini kim sanıyor bu gringo?
- Le dernier passe en premier. - Les gringos sont comme ça.
Gebertirim seni! Çocuğum gringo olsun istemiyorum.
Mon fils ne doit pas naître ici.
Başıma belâ açma. 3 gün daha tutuver, Meksika'ya gideriz.
Ce sera pas un gringo. Garde-le encore 3 jours, qu'on rentre au Mexique.
Gringo, yaşa, yaşa ve poof!
Cinq hommes sortant de nulle part!
Lazaro yabancı, kazanacak olursa başına geleceklerden endişeli.
Le gringo craint pour sa vie s'il gagne.
- Bizim için treni durduran yabancı.
- Le gringo qui a arrêté le train.
Genç, buraya bak.
J'en suis ravi gringo!
- Evet efendim.
Quel genre de gringo tu es?
- Ben gringo değilim.
Je ne suis pas une "gringo".
Görünüşe göre, oradaki gringo bizim tarafımızda.
On a un allié!