Gueule traduction Français
14,697 traduction parallèle
Kapa çeneni!
Putain! Ferme ta gueule!
Bir daha seni görmek istemiyorum.
Toi, je veux plus jamais revoir ta gueule.
Bana iyice bak. Ben senin dostunum, ikizin değil.
On est potes mais j'ai pas hérité de ta gueule.
Odayı karıştırmak mı? Dalga mı geçiyorsun sen?
- Tu te fous de ma gueule?
Ama böyle hiç olmuyor. Ne zaman sana ondan bahsetsem suratın asık.
Quand je te parle de Sakis, tu fais la gueule.
Cidden, kapat lan şu çeneni.
Sérieusement, ferme ta gueule!
- Siktir git, dostum.
- Ta gueule!
Kapat siktiğim çeneni.
Ferme ta gueule.
- Bana bir iyilik yap da kapat şu çeneni amına koyayım ya.
Rends-moi service, ferme ta gueule. Bouge pas.
Kes çeneni be!
Ta gueule!
- Dönemem. Florida'dayken denizde, köpekbalığının ağzına atladı. Hem de kasten.
Il s'est jeté dans la gueule d'un requin!
"... kesin bir sürü öküzün vardır... "
" Il a une belle gueule et de l'argent.
Ayaklar, bütün, dişler, öküz bayan, bit, sokak?
"Gueule"? "Les dames", "la rue".
- Biri bizimle taşak geçiyor.
- On se fout de notre gueule. - Les assurances.
Pek mutlu değil.
Celle qui fait la gueule, là.
Buradakiler çocuğun kocaman ağzı olduğunu söylüyorlar.
Les gens disent que le petit avait une grande gueule.
10 kat daha fazla akşamdan kalma hissediyorum. Hiç şaşırmadım.
J'ai l'impression d'avoir une gueule de bois au niveau 10.
- Kapa çeneni.
- Ferme ta gueule, bâtard!
- Koduğumun nonoş gevezesi.
Espèce de péteux, grande gueule!
Yarı ölü olmasaydın ağzını burnunu kırardım Murdock.
Si t'étais pas à moitié mort, je te casserais la gueule.
Bir salak gibi giyinip adam dövüyorsun resmen!
Tu cours habillé en idiot pour casser la gueule aux gens!
- Hiç susmaz mısın?
Tu la fermes jamais ta gueule?
Dostumla burada sadece konuşuyoruz.
Ta gueule. Mets là dans un lit, maintenant!
Bundan daha iyi ayılma yolu mu olur?
C'est le meilleur remède anti-gueule de bois.
Şimdiye kadarki en kötü akşamdan kalma anım.
La pire gueule de bois.
Bilmiyor olmana karşın, bu akşam felaket sarhoş oluyoruz, anlaştık mı?
Et au cas où tu ne le savais pas déjà, on va vraiment se bourrer la gueule ce soir, d'accord?
- Akşamdan kalmışlık bu sadece, kanka.
C'est juste une gueule de bois, mec.
Canavarın midesinde olabiliriz.
Je pense qu'on est dans la gueule du loup.
Biliyor musun? Büyük bir kısmım suratının ortasına yumruğu patlatmak istiyor şu anda.
Une grande partie de moi a envie de te mettre un poing dans la gueule.
Vay anasını. Normalde çeneni kapalı tutamazsın.
D'habitude, tu n'arrives pas à fermer ta grande gueule.
İki sene boyunca bunun peşini bırakmadım ve bu soruşturma yüzünden neredeyse ölüyordum, sen de şimdi gelip bana "cevap vermeyeceğim" mi diyorsun?
Deux ans à m'acharner! Ça a failli me tuer, et toi tu fermes ta gueule?
Alt üstü Jeff ve Peter bize mezelerini tattıracak.
Jeff et Peter nous laissent goûter leurs amuse-gueule.
Diane'a meze tatmaya devam ettiğimizi söyleyip haber vermeliyiz.
Mais on devrait dire à Diane qu'on goûte les amuse-gueule d'autres gens pour notre mariage.
Eğer Jeff ve Peter'ın aparatiflerini Diane'ninkilerden daha çok seversek onu bizzat ben arayacağım.
Si on préfère les amuse-gueule de Jeff et Peter à ceux de Diane,
Arkadaşınım, boş boğaz bir arkadaşınım.
Je suis ton amie. Celle à la grande gueule.
Peki, ben boş boğaz bir arkadaş istemiyorum.
Je ne veux pas d'une amie à la grande gueule.
- Bay Walker uzun zamandır geçirdiğim en keyifli gece sonucunda akşamdan kalma vaziyetteyim.
- M. Walker, Je soigne une gueule de bois qui résulte d'une des meilleures nuits que j'ai eues depuis longtemps.
Bu boş boğazla başladım.
En commençant par cette grande gueule!
- Kapa lan çeneni!
Ferme ta gueule!
- Sarhoş olacağımız kısmı atladın ama.
Tu as oublié la partie "se bourrer la gueule".
Kafayı bulup işe gitmiş ve karımı öldürmüş.
Il s'est bourré la gueule, est parti bosser et a tué ma femme.
Kapa çeneni!
- Ta gueule!
- Güzel görünüyor değil mi?
- Ça a de la gueule, hein?
Dalga mı geçiyorsunuz?
Tu te fous de ma gueule?
Tehlikeli de değil, eğer ağzını saymazsan.
Ni dangereuse, si tu ne comptes pas sa gueule.
Siktir olup gitmeye ne dersiniz?
Et si tu fermais ta gueule?
Bu ibne bu ibneyi kıçına tekmeyi basmadan durdurduğu için şanslısın.
Tu as de la chance que cette pédale ait empêché cette pédale de te casser la gueule.
Kapa çeneni.
Ferme bien ta grande gueule.
- "Ağzım, burnum" olacak o.
- La gueule.
Senin ağzın burnun yamulmuştu. Ona hiçbir şey olmamıştı.
Tu t'en es pris plein la gueule.
Başım çatlıyor zaten.
La gueule de bois commence déjà.