Gâliba traduction Français
20 traduction parallèle
Gâliba, en değerli eşyalarımızı kurtarabildim Steve.
J'ai pu sauver la plupart des objets de valeur, Steve.
Gâliba peşinizdekini bulduk.
On a trouvé votre vandale.
Gâliba, Oliver Knox'a bir özür borçluyuz.
Knox va avoir droit à nos excuses, on dirait.
- Programından hoşlanmıyor, gâliba?
- Dois-je comprendre qu'il n'aime pas l'émission?
- Gâliba burnumu kırdın.
- Je crois que vous m'avez cassé le nez.
- Gâliba, kardeşini gördüm!
- Je crois que j'ai vu ton frère!
Eski yaşadığım yere döneceğim, gâliba.
Retourner dans mon ancien quartier, je crois.
Gâliba, yattığım kadınlar üzerinde daha iyi çalışıyorum.
Je travaille mieux sur les femmes que j'ai baisées.
Gâliba, burada olmak hoşuma gitti.
J'imagine que j'aime traînasser ici.
Gâliba kalp çizgilerini değiştiremiyorsun, değil mi Kimber?
Tu ne peux pas changer tes lignes de cœur, hein, Kimber?
Gâliba, artık ikimiz de boşta kalmış bekarlarız.
Je suppose qu'on est de nouveau célibataires.
Gâliba.
Oui.
Çünkü, gâliba Ryan henüz Marissa'ya bile söylemedi.
Parce que je ne pense pas que Ryan l'ait déjà dit à Marissa.
- Gâliba Marissa'nın başı belâda.
- Marissa a des ennuis.
Gâliba haftaya gelmeyeceksin, değil mi?
On vous reverra pas la semaine prochaine?
Orgazma karşılık bunu hak ediyorum gâliba.
Ca m'apprendra à me goinfrer.
Gâliba, bir şeyler siktiğimin beynimde yukarılara doğru tırmanıyor!
On dirait bien que quelque chose me monte au cerveau!
Gâliba, olaylari gecmis zamanda degerlendiriyorum artik.
Oui, je pense au passé maintenant.
Deliriyorum gâliba.
Est ce que je deviens fou?
Gâliba senin bana ihtiyâcın olduğundan çok, benim sana ihtiyâcım var.
J'ai besoin de vous. Peut-être plus que vous avez besoin de moi.