Göğsüm traduction Français
269 traduction parallèle
- Seninle çıktığım için göğsüm kabaracak.
- Je serais tellement fière!
Göğsüm o yüzden böyle. Gülmekten.
Il vient de là, mon thorax, de rire.
Al işte hançerim ve işte apaçık göğsüm.
Voici mon poignard et ma poitrine nue.
Göğsüm.
Ma poitrine.
Uylukların aşkımın okuna açılırken göğsüm de hançerine açılacaktır.
Ma poitrine s'ouvrira à votre poignard comme vos cuisses s'ouvrirent au dard de mon amour.
Bu gece göğsüm sütle dolacak.
Je vais pouvoir de nouveau nourrir mon bébé.
- Göğsüm. - Ne?
Ma poitrine...
- Göğsüm!
- Ma poitrine.
Kıçım ağrıyor, göğsüm ağrıyor, yüzüm ağrıyor..... bu da yetmiyor bir de altıma işiyorum.
Comme si ça ne suffisait pas, je me pisse dessus.
Aman Tanrım, göğsüm acıyor.
Oh, Seigneur, j'ai mal à la poitrine.
- Göğsüm... göğsüm ağrıyor...
- Ma poitrine... J'ai mal... Ma poitrine...
- Unuttun mu, göğsün için. - Göğsüm mü?
Votre poitrine.
Kıtır kıtır gider bacaklarım Çıtır çıtır gider göğsüm de
Miam, miam, plus de jambes clac, clac, et c'est mon thorax
Ama bacaklarım, karnım, göğsüm leş gibi.
Mais mes jambes, ma poitrine, mon ventre, ils sont sales.
Olayların, seslerin, grupların müdahalesi... donanmanın açık denizden müdahalesi... pöpüler konuşmacılar, göğsüm, çığlıklar... fabrikalar... 17 Ekim 1936...
L'intervention des événements, des bruits, des groupements. L'intervention des navires venus du large terrible. Les orateurs populaires, ma poitrine, les cris.
Boynum var, göğsüm var, kalbim var ruhum var, sırtım var
Une langue, un menton, un cou, des seins Un coeur, une âme
Dişlerim var, dilim var, çenem var boynum var, göğsüm var
Des yeux, un nez, une bouche Des dents
Göğsüm madalya dolu işte, bir sürü şeyle sonra oldukça popüler bir tarz olan...
J'avais la poitrine pleine de citations. Des médailles, ce genre de choses. Puis, j'ai dérivé en jouant un personnage plutôt populaire...
Göğsüm 5 cm genişledi.
J'ai pris 5 cm de tour de poitrine.
Demiş ki : "Çünkü göğsüm içine çöktü!"
J'ai pas le dos rond, il répond.
- Göğsüm.
- A la poitrine.
- Göğsüm ağrıyor.
- J'ai mal.
Holly, bu benim göğsüm değil.
Heu, Holly, ce n'est pas ma poitrine.
Sırtım ağrıyor. Göğsüm ağrıyor.
J'ai mal au dos, j'ai mal partout.
Peki ya benim göğsüm?
Et ma poitrine à moi?
Göğsüm ağrımaya başlıyor.
J'ai des douleurs dans la poitrine.
Baba. Seni telaşlandırmak istemiyorum ama sol göğsüm... sağ göğsümden çok daha hızlı büyüyor.
Papa, je ne veux pas t'affoler... mais mon sein gauche se développe plus rapidement que le droit.
Silikon için teşekkürler. Artık üç göğsüm var!
Merci pour le néné, j'en ai trois!
Artık daha iyiyim. Ağır kaldırdığım zaman, hala göğsüm acıyor.
Ça fait mal quand je force un peu.
Göğsüm, yanıyor.
Ma poitrine, ça brûle.
- Göğsüm kabardı.
- Très flatté.
Göğsüm ağrıyor.
Ça va? Mal à la poitrine.
Göğsüm ağrıyor.
Mal à la poitrine.
Telefonu açarken göğsüm sıkışmasın artık.
J'aurai plus mal à la poitrine en répondant au téléphone.
Göğsüm ağrıyor.
J'ai mal à la poitrine.
Göğsüm sıkışıyor.
Ma poitrine est toute opprimée.
Başım ve göğsüm ağrıyor.
J'ai des douleurs à la tête et à la poitrine.
Hayır, göğsüm. Toksin testi ve kan alkol düzeyi.
Faites une alcoolémie et une recherche de toxiques.
Gö... Göğsüm.
- Ma poitrine.
Burası ağrıyor mu? Hayır, göğsüm. Toksin testi ve kan alkol düzeyi.
Tu lui laisses assez de guide pour pouvoir l'enlever après.
Göğsüm ağrıyor sanırım.
J'ai mal dans la poitrine.
Pekala, bir butum, üç göğsüm ve bir kanadım var.
{ \ pos ( 192,280 ) } J'ai une cuisse et une aile.
Göğsüm sıkışıyor.
J'ai mal dans la poitrine.
Tüm bu göğsüm boyunca.
Partout ici, non?
Şu göğsüm, bütün bu bölge ve tüm kolum kaskatı kesildi.
Toute ma poitrine, juste ici, tout mes bras, compressé, tu vois?
İyi, Arabaya dönelim. Hava çok soğuk ve göğsüm desteksiz.
On se gèle et mes seins ne sont plus soutenus.
Dün bana çarptığından beri hâlâ göğsüm acıyor. Oh, Tanrım, çok üzgünüm..
J'ai mal depuis que tu m'es tombée dessus.
Hala soğuk havadan korkuyorsun. - Biliyorsun, göğsüm.
Tu crains toujours les courants d'air!
Göğsüm kabardı.
Avec fierté.
Göğsüm ağrıyor.
Mon coeur crie!
Göğsüm kabardı.
Quel honneur!