Güneş batıyor traduction Français
138 traduction parallèle
Bak tatlım, güneş batıyor.
Ecoute, chérie, allons nous balader.
Güneş batıyor.
Le soleil se couche.
Güneş batıyor. Kusura bakmayın!
Le soleil se couche, excusez-moi.
- Güneş batıyor.
- Le soleil se couche.
Bu yüzden güneş batıyor, evlat.
Le soleil disparaît à l'horizon camarade.
Güneş batıyor. Görkemli. Olağanüstü.
Le soleil se couche glorieux et magnifique.
Güneş batıyor ve uyanacaklar.
Le soleil se couche et eux se lèvent.
Johnny, şu anda güneş batıyor, bu yüzden bitirmek zorundayım.
Le soleil vient de se coucher, je vais arrêter là.
Yüzbaşı! Güneş batıyor. Birazdan gece gelmek.
Soleil bas, bientôt venir nuit.
Güneş batıyor.
Le soleil se couche déjà.
Çok şükür, güneş batıyor.
Dieu merci, le soleil se couche.
Güneş batıyor.
Le soleil s'est couché.
Hatırlıyorum güneş batıyor....
Je me souviens, le soleil déclinait
Güneş batıyor.
Le soleil se couche!
Yani eğer Lhasa'da güneş yeni yükseliyorsa bu, güneş batıyor anlamına gelir New York'ta, belki de.
Donc, si le soleil se lève à Lhassa C'est le crépuscule... à New York, par exemple.
Güneş batıyor şimdi.
Le soleil se couche.
Güneş batıyor.
Il commence à faire nuit.
Çocuklar, güneş batıyor.
La nuit tombe.
Kavgaya dikkatini veremiyorsun demek? Güneş batıyor.
Les soucis te déconcentrent?
Güneş batıyor. Gidelim.
Le soleil disparaît.
Güneş batıyor ve o ortaya çıkıyor.
Le soleil se couche et elle surgit.
Güneş batıyor Zeyna.
Le soleil va se coucher. Je dois trouver tes cendres.
Rachel, güneş batıyor!
C'est le coucher du soleil!
Güneş batıyor, güneş batıyor! Beni duyuyor musun?
Le soleil est couché, tu m'entends?
" Güneş batıyor.
" Le soleil va se coucher,
Margaritalar, ikimiz kumsalda yalnızız, güneş batıyor.
Margaritas, nous deux seuls sur la plage au coucher du soleil.
Güneş batıyor araştırmamıza yarın başlarız.
Le soleil va bientôt se coucher, nous commencerons notre enquête demain.
Hmph, görünüşe göre güneş batıyor.
C'est déjà l'heure du crépuscule.
- Güneş batıyor.
Le crépuscule ne va pas tarder.
Güneş batıyor. Kahretsin!
Le soleil se couche.
- Güneş batıyor.
- Quoi? - Shkiyas Hachama.
Güneş batıyor mu... - yoksa doğuyor mu anlamadım.
Je me suis réveillée par terre dans le cimetière, en me demandant si c'était l'aube ou le crépuscule.
- Ve Apollo'da güneş batıyor.
Et le soleil brille sur Apollon.
Bence de. Fakat güneş benim için batıyor.
Je ne voudrais pas en raterune seconde.
Güneş yavaşça doğuyor ve batıyor.
Le soleil monte et baisse péniblement.
Perdeleri kapatayım mı, Esther? Hayır, güneş batıyor.
Je demande qu'on ferme, Esther?
- Güneş ne zaman batıyor?
- Quand est le coucher du soleil?
Güneş çok hızlı batıyor.
La nuit tombe très vite.
- Güneş 7 : 32'de batıyor.
Le soleil se couche à 19 h 32.
Güneş her gün doğuyor ve batıyor.
Chaque jour le soleil se lève et se couche
Güneş serenin ucundan batıyor.
Le soleil est déjà bas
Benim için güneş onunla doğup onunla batıyor.
Pour moi, le soleil se léve et se couche avec elle.
Ama asıl eğlence güneş batınca şehrin sayısız gece kulüpleri ve diskoteklerinde başlıyor.
Et quand le soleil se couche, la fête peut vraiment commencer dans les nombreuses discothèques de la ville.
Güneş zaten batıdan batıyor.
Le soleil se couche à l'ouest.
Güneş nasıI batıyor?
Comment se couche le soleil?
Güneye sürdük ve güneş şurada batıyor.
On allait vers le sud et le soleil se couche là.
Güneş nereden batıyor?
Où le Soleil se couche?
Güneş 20 dakika içinde batıyor.
Le soleil se couche dans vingt minutes.
- Güneş kaçta batıyor?
- Désolé, chef.
O çit yüzünden güneş benim için beş dakika erken batıyor.
Le soleil se couche 5 minutes plus tôt pour moi à cause des haies!
Güneş dağın ardında yavaşça batıyor. Karamelam neredeyse tükenmek üzere.
Le soleil se couche sur la montagne, et je vais déjà manquer de ce caramel.
batıyor 40
batıyorum 27
batıyoruz 43
güneş 243
güneş ışığı 22
güneşte 16
güneş parlıyor 25
güneş doğuyor 34
güneş doğdu 17
batıyorum 27
batıyoruz 43
güneş 243
güneş ışığı 22
güneşte 16
güneş parlıyor 25
güneş doğuyor 34
güneş doğdu 17