Halledildi traduction Français
517 traduction parallèle
Halledildi mi?
C'est réglé?
O iş incelikle halledildi.
- Considérons-la comme réglée.
Halledildi mi?
Est-il expédié?
Conrad'daki anlaşma tamamen halledildi mi?
C'est définitivement réglé au magasin des alcools? - Payé.
Hepsi halledildi.
C'est arrangé.
Her şey halledildi.
C'est comme si c'était fait.
Bay Owens, yetkili memur Rogers'ı aradı ve her şey halledildi.
M. Owens a appelé Rogers, le directeur, et tout roule.
İş halledildi!
La besogne est déjà faite.
Hepsi halledildi.
Tu n'as pas de courrier ni d'affaires à régler?
- Her şey halledildi.
- Oui, tout est prêt.
Bu halledildi.
C'est arrangé.
Bütün bunlar halledildi.
Je m'en suis occupé.
Bu konu halledildi.
Voilà une chose de réglée.
İş halledildi.
Je peux prendre ma soirée?
Mesele halledildi.
Le major le sait, j'en suis sûr, mais l'affaire est réglée.
Her şey halledildi.
Appelle-le.
Gerekli tüm işlemler halledildi mi? Evet.
Toutes les tâches ont-elles été achevées?
O iş halledildi.
On s'en occupe.
Halledildi, sayın müdürüm!
C'est fait, M. le Directeur.
- Halledilmeyen... - Her şey halledildi.
Tout a été réglé.
- Evet, Şeref Nişanı. - Halledildi.
- Oui, la Légion d'Honneur.
Her şey halledildi. Ben aşağıyı hallederken yukarı çıkıp valizleri topla...
Fais les bagages pendant que je termine.
- Sevgili bayan, ulaşım sorunu halledildi.
- Ma chère, on nous attend!
- Hepsi halledildi.
- C'est déjà fait.
- Çoktan halledildi.
- C'est fait.
- Asilce halledildi, Ekselansları.
Quelle idée magistrale, Votre Excellence.
- Halledildi sanıyordum.
Je croyais qu'elle l'était.
- Hepsi halledildi, Baba.
- On s'est occupés de tout.
Her şey halledildi...
Danitch y est.
Şimdi, şimdi çoğu şey halledildi.
Allons, allons... il y a tant à faire. Nous devons inventorier nos richesses.
Halledildi, Zorba Lider.
C'est fait, Leader Impérieux.
- Mumsuz bir mumışığı geçit töreni olmaz. - Hepsi halledildi.
Tout est sous contrôle.
Halledildi. Operasyonu bizzat yönettim.
J'ai supervisé l'opération moi-même.
- Halledildi beyefendi!
- C'est fait.
Her şey halledildi.
Notre ami a fait une attaque.
O iş çoktan halledildi.
C'est déjà fait, madame.
Bilmiyorum. Halledildi bile.
Ça a déjà été fait.
Her şey halledildi.
C'est emballé.
- Bu iş halledildi.
- II va tenter quelque chose?
Tamam, mesele halledildi.
D'accord, c'est réglé alors.
Nasıl halledildi.
ça fonctionne.
- Halledildi.
- C'est réglé.
Tamamdır, bu da halledildi. Viskiye ne dersiniz?
Ceci réglé, que diriez-vous d'un whisky?
Evet efendim, ama o iş sarımsak pastası sevkedilerek halledildi elbette.
On a établi que c'était dû à un lot d'éclairs à l'ail.
Sorun halledildi.
C'est terminé pour de bon.
Her şey halledildi, endişelenme.
Tu n'as rien à faire
Zor olduğunu biliyorum ama herşey halledildi.
Je sais que c'est dur, mais tout est arrangé.
Bunlar mahkemede mi halledildi?
Et comment!
Her şey halledildi.
Je n'ai plus de raison de m'attarder.
Halledildi.
C'est fait!
Halledildi mi?
- Déjà?
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49