Hamile traduction Français
10,707 traduction parallèle
Hamile kalmak için sabırsızlanıyordum.
J'étais impatiente d'avoir un bébé.
Ne yapıyorsun sen, o sigarayla? Hamile olduğunu biliyorsun.
Qu'est-ce que tu fous avec ta clope?
Ancak Kevin ayrıca Trevor'u da hamile bırakırsa işler değişir.
Sauf... Sauf si Kevin féconde également Trevor.
"Mümkün olduğu kadar çok bebek" demek herhangi bir zamanda iki topun hamile kalması demek.
Le plus de bébés possible, ça veut dire que deux balles doivent pouvoir être enceintes.
İnsanlık için hem Carol'u, hem de Melissa'yı hamile bırakmalıyım.
Je devrais féconder et Carol et Melissa pour le bien de l'humanité.
Melissa hamile kaldığında hiçbir fiziksel temas olmayacak.
Une fois Melissa enceinte, plus de contacts physiques d'aucune sorte.
Kelly hamile kaldiktan sonra bile bunun ne kadar bencillikle, aci ile geçmesini sagladin.
De quelle façon égoïste vous angoissiez à ce propos, même quand Kelly était enceinte.
- Hamile olduğumu bile bilmiyor.
- Elle ne sait même pas que je suis enceinte.
Hamile kalmışsın.
Et bien, vous êtes en cloque.
Annene hamile olduğunu neden söylemedin?
Pourquoi n'as tu pas dit à ta mère que tu es enceinte?
Annem hamile olduğumu bile bilmiyor.
Ma mère ne sait même pas que je suis enceinte.
Ben anneme hamile olduğumu söylediğimde beni evlatlıktan reddetti.
Je l'ai dit à la mienne, elle m'a quasiment déshéritée.
Bir dahakine hamile kalmak için bir başkasının spermini kullanmaya karar verdiğinde belki bu karara diğer kişiyi de dahil edersin.
Parceque la prochaine fois que tu utilises le sperme de quelqu'un pour tomber enceinte, alors peut être cette décision devrait inclure cet fameux quelqu'un.
Eskiden çıktığım, şu an birlikte çalıştığım Lana adındaki bir kadın hamile kaldı.
Ok, je bosse avec et je sortais avec, une femme appelé Lana, qui est tombée enceinte.
Hamile kalabilirdin de.
Il aurait pu te mettre en cloque.
Tabii hamile değilsen.
Sauf si vous êtes enceinte.
Çocuğumu hamile bırakmıştı!
Il a mis ma fille enceinte!
"Ateşli yazar hamile nişanlısıyla çıktı."
" Le sexy écrivain sort avec la fiancée enceinte.
Ama hamile kaldı.
Mais elle tombe enceinte.
- Evde hamile nişanlın olduğunu biliyor mu?
- Elle sait qu'une fiancée enceinte t'attend?
"Ateşli yazar hamile nişanlısı ile çıktı."
" L'auteur du moment et sa fiancée enceinte.
Büyükannenizin Thomas Hodges ile ilişkisi vardı ve hamile kaldı.
Votre grand-mère a eu une liaison avec Thomas Hodges et s'est retrouvée enceinte.
Her şey yolunda giderse, birkaç güne hamile olmayacaksın.
Si tout va bien, dans quelques jours, vous ne serez plus enceinte.
Hamile kalmak isteyen çiftlere.
à des couples qui veulent avoir un enfant.
On yedi yaşındayken bir kızı hamile bıraktım.
Quand j'avais 17 ans, j'ai mis une fille enceinte.
- Hamile.
Elle est enceinte.
- Hamile olduğunu.
Tu sais, qu'elle est enceinte.
- Bu yaşta hamile.
- Elle est déjà enceinte.
Hamile olan o değil.
C'est pas lui qui est en cloque.
- Onu kullanabilirim çünkü kız hamile.
J'en ai besoin, elle est enceinte.
- Hamile misin?
Tu es enceinte? Quoi?
Sakın hamile olduğunu söyleme amına koyayım.
Je t'en supplie, me dis pas que t'es en cloque.
- Rachael... şu hamile kadın mı?
Elle est à l'intérieur. Rachel? La femme enceinte?
Scott E'nin seviştiği kadının ayakları havadaydı. Hamile olmak istediğindeki gibi.
La femme avec laquelle Scott faisait l'amour gardait les jambes en l'air, comme quand on essaie de tomber enceinte
Dr. Larson hamile mi?
Le Dr Larson est enceinte?
Kan tahlili sonuçlarına göre kız hamile.
Elle est enceinte. Les analyses sont revenues.
Onun yumurtalarını dölledi, kız hamile.
Il a récolté ses ovules, et elle attend son bébé.
Helena'yı hamile mi bıraktı?
Helena est enceinte de lui?
Çöle düşen hamile kız masalını duydun mu hiç?
Est-ce que tu as déjà entendu l'histoire de la fille qui tombe dans le désert?
Hamile olduğumu sen mi söyledin?
Tu lui as dit que j'avais un bébé?
Biliyorsun, onun kabiliyetsizliği yüzünden laboratuvar ortamında hamile kaldım.
Tu sais que nous avons du te concevoir in vitro à cause de sa lente motilité
Sen klinikte babamı kandırdını sanarken aslında bir klona hamile bırakıldın.
Tu penses avoir trompé papa à la clinique F.I.V.? Non, on t'a implanté un clone.
- Hamile, bekar bir kadın cinsel aydın... - Cinsel aydınlanmanın öncüsü olamaz.
Une femme enceinte, vivant seule ne peut défendre la cause de De l'évolution sexuelle.
Kızın hamile kalabileceği bir zaman.
Quand une fille peut tomber vraiment enceinte.
Eğer karısı hamile olsaydı, muaf olurdu.
Si sa femme était enceinte, il serait un III-A.
HAMİLE OĞLAN
GARÇON ENCEINT
" HAMİLE OLDUĞUNU BİLDİĞİ HALDE UYUŞTURUCU KULLANMASI
" C'EST INTERPELANT DE SAVOIR QU'ELLE CONSOMMAIT DE LA DROGUE
Onu rahat bırak. Beni hamile bıraktı.
Il m'a mise enceinte.
- Hamile olan o değil.
C'est pas lui qui est en cloque.
Marty yukarıda hamile bir kadın var biliyor musun?
Tu sais qu'une femme est entrain d'accoucher là-haut?
- Hamile misin?
Est-ce que vous êtes enceinte?