Hammersmith traduction Français
71 traduction parallèle
Gidelim. "Bay ve Bayan Henry Hopkinson, Hollyhock, Hammersmith."
OK.
Hammersmith işinde Higgins'e de aynı sözü vermiştiniz.
Comme vous l'avez fait pour Higgins?
Sanırım Bay Lawson'un Hammersmith'deki kasap dükkanını sattığından bahsetmedik.
Nous avons omis de vous dire qu'il a cede sa boucherie.
11 numaralı otobüsün beni Hammersmith'e götüreceğine inanıyorum.
Dites-moi. Je crois que la ligne 11 du bus me mènera à Hammersmith.
Hammersmith Postanesine!
Au bureau de poste de Hammersmith.
Lyric Hammersmith'teki o berbat aktör Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ı... canlandırıyordu!
Ce vieil acteur atroce qui jouait Dr Jekyll and Mr Hyde au Lyric Hammersmith!
Kahire, Bangkok, Cape Town Buenos Aires, Harrow, Hammersmith Stepney, Wandsworth ve Enfield'i bombaladılar.
Ils bombardèrent Le Caire, Bangkok, Le Cap, Buenos Aires, Harrow, Hammersmith, Stepney, Wandsworth et Enfield.
Hemen Hammersmith Hastanesine.
A Hammersmith, vite.
Taklitti... Pazar'da Hammersmith'e yaptırmıştım.
Ce n'était qu'une copie... que j'ai faite faire au marché par Hammersmith.
Selam Hammersmith, burada olmanı bekliyordum.
Hey Hammersmith, j'espérais que tu serais ici.
Hammersmith, bunlar benim dostlarım.
Hammersmith, voici mes amis.
Hammersmith.
Hammersmith.
Hammersmith, beni indirebilir misin?
Hammersmith, tu pourrais me faire descendre?
Mükemmel bir işçilik, Hammersmith.
Un travaille excellent, Hammersmith.
Çok güzel gözleri var, Hammersmith.
Il a de jolis yeux, Hammersmith.
- Beyaz adam, Hammersmith Palais.
"White Man, Hammersmith Palais".
Bay Hammersmith, büronuzdan sizi burada bulabileceğim söylendi.
M. Hammersmith, on m'a dit où je pouvais vous trouver.
Önümde yürüyen bu adam aniden aşağıya atladığında, Hammersmith Köprüsünden geçiyordum.
Je traversais Hammersmith Bridge, quand un type devant moi a sauté du pont.
Ben ise, Hammersmith Köprüsünü hiç duymamış olmayı dileyerek onun arkasında duruyordum... Düşündüğümde... ya A... onu nehirden çıkararak belki hata yapmıştım...
J'étais derrière lui, à regretter de m'être fourré dans cette histoire, et je me suis dit que j'avais peut-être fait une erreur en le sauvant.
Hammersmith'ten bir Sırp arkadaşım sayesinde..
Par... mon ami. - Qui? - Un Serbe d'Hammersmith.
Ben Tina Hammersmith!
Je suis Tina Hammersmith!
Bunların hepsi de bizi mükemmel ailemizden.
Pour en arriver à la fantastique... dynastie Hammersmith d'aujourd'hui.
- Ve bu dosyada favori sizsiniz Bayan Hammersmith.
Ia tradition est en faveur de Mlle Hammersmith.
Şampiyonaya Bayan Hammersmith gidecek.
Mlle Hammersmith... ira au national.
Aslında, Bayan Hammersmith, bence bu fikir müthiş.
En fait Mlle Hammersmith, je trouve que c'est une idée splendide.
Ve eyaletin efsane amigo lideri, Tina Hammersmith, takımının kazanacağından çok emin.
Et la légende cheerleader de State, Tina Hammersmith... est persuadée des chances de son équipe. Ce n'est pas nouveau pour nous.
Hammersmith'de canlı konser.
Live à Hammersmith.
Hammerton'ın Country Barı.
Au bar Hammersmith.
Londra'nın ünlü sahnesi Hammersmith'te buluşuyor olsak da ben sakin olmalıyım.
Mais je dois me contrôler même si je l'interviewe sur la scène de l'Hammersmith Odeon.
Bruce Dickinson'la Hammersmith sahnesindeki röportajdı herhalde.
En fait, probablement, étant donné mon passé de fan de metal, Bruce Dickinson de Iron Maiden. On l'a interviewé à l'Hammersmith Odeon.
Bu sel Lambeth, Fulham, Battersea, Hammersmith, Putney, Barnes ve Richmond ve Twickenham'a kadar yayılacaktır.
Ça s'étendrait à Lambeth, Fulham, Battersea, Hammersmith, Putney et même Richmond et Twickenham.
Hammsersmith'de bir çok kiralık yer var.
Il y a des locations du côté de Hammersmith.
Hammersmith'de görüşürüz.
Ouais, à Hammersmith.
Hammersmith'denim.
Je loue un appart à Hammersmith.
Demek Lizzy, Hammersmith'e sizi görmeye gitti ama siz Longbourn'a onu ziyarete geldiniz.
Lizzie est donc partie à Hammersmith vous voir et vous êtes venue à Longbourne pour la voir?
Oh! - Siz Hammersmith'li Bayan Price'sınız.
Oh, vous êtes Mlle Price de Hammersmith.
Hammersmith'de su samurları mı avlanıyor?
Vous chassez les loutres à Hammersmith?
- Hammersmith'li Bayan Price.
Mlle Price est de Hammersmith.
Elizabeth şu sıralar Hammersmith yollarında dolaşıyor.
Elizabeth s'amuse en ce moment même dans les rues remplies de loutres de Hammersmith.
Ve Hammersmith, Bay Bennet.
Et Hammersmith, M. Bennet!
Hammersmith nasıl bir yer?
Quelle sorte d'endroit est ce Hammersmith?
Hammersmith'de moda.
La dernière mode, à Hammersmith.
Sanırım hepimiz Bayan Price'ın buraya gelip özgür davranışlarıyla hepimizin kafasını karıştırmasındansa Hammersmith'te kalmasını tercih ederdik.
Nous pensons tous qu'il aurait été préférable que Mlle Price reste à Hammersmith, au lieu de nous embarrasser ici avec ses manières brusques.
" Hammersmith'te sağlığım gayet yerinde.
" Je me plais à Hammersmith.
Hammersmith'de buünlerde kullanılan bir deyim, Lydia'nın önünde kullanılmamalı.
Une expression courante à Hammersmith, à ne jamais utiliser devant Lydia.
Açıkça görülen o ki Hammersmith'te sonsuza kadar kalma niyetinde.
Elle désire manifestement rester à Hammersmith indéfiniment.
Hammersmith'de bu arkadaş olarak ayrıldığımızı gösterir.
À Hammersmith, ça veut dire qu'on se sépare amies.
Hah, çok doğru.Hammersmith.
- Hammersmith.
Ama bunu yapmayı asla başaramadım ve Caroline'ın da açıkladığı gibi Hammersmith'in fahişesiyim...
Mais comme j'en ai toujours été incapable, et que Caroline a certainement fait courir le bruit que j'étais la Grande Prostituée de Hammersmith...
Şu ıslak eteği çıkarın da mutfakta kurutayım.
Henry Hopkinson, à Hollyhocks, Hammersmith. Maintenant enlevez cette jupe humide et je la sécherai dans la cuisine.
- Hammersmith.
De Hammersmith.