Hata ediyorsun traduction Français
91 traduction parallèle
Larry, hata ediyorsun.
Ne te méprends pas.
- Hata ediyorsun.
- Tu as tort!
Öğrencilerimin öldürülmesini istemiyorum. Hata ediyorsun.
Je dis simplement que je tiens à la vie de mes élèves.
Bir papazı köpeğe tercih ederek hata ediyorsun çar.
Tu as tort de préférer ce pope à ce chien.
Görüyorsun ya, gerçekten arkadaşınım. Ve beni sevmemekle hata ediyorsun.
Tu vois je suis vraiment ton ami et tu te trompes à ne pas m'aimer.
Dediğim gibi, hata ediyorsun.
- Non. Tu te trompes, je t'assure.
Hem sana katlanamadığını söylemekle hata ediyorsun.
Et puis, tu te trompes à son sujet.
Hata ediyorsun.
Vous vous trompez.
Hata ediyorsun, çünkü ben haklıysam...
Si vous vous trompez...
Bugün, kendi adamlarını alt etmesi için yabancılara yardım etmekle hata ediyorsun.
T'aurais pas dû nous prendre la tête!
Wayne, hata ediyorsun.
Wayne, tu fais une erreur.
bence hata ediyorsun.
Je pense que c'est une erreur.
Hata ediyorsun.
Tu te méprends.
Bayım, hata ediyorsun.
Vous vous trompez.
Hata ediyorsun.
Vous faites erreur.
Hata ediyorsun. Hata ediyorsun.
C'est une erreur.
- Sanırım hata ediyorsun. - Hayır.
- Tu fais une erreur.
Bence insanların bunu yapmak istemeyeceğini düşünmekle hata ediyorsun.
Je pense que vous avez tort sur les personnes ne voulant pas le faire. Je sais, je viens...
Hata ediyorsun!
Vous commettez une grave erreur.
Hata ediyorsun.
C'est une grosse erreur.
Ona bağlanmakla hata ediyorsun.
Tu as tort de t'accrocher.
- Kanun adamı, hata ediyorsun.
- Officier, vous faites erreur.
Hata ediyorsun, kanka.
C'est une erreur, mec.
Fakat onunla makyaj yapıyorsun, Hata ediyorsun kuralları çiğniyorsun
C'est du baume de soin pour les lèvres, c'est Pas du rouge à lèvres, il n y a pas de couleur.
Bence hata ediyorsun.
Franchement, t'as fait une bêtise.
- Hilmi abi bak, yanlış yapıyorsun abi, hata ediyorsun.
- Mais tu fait une erreur, tu as tort. - Tais-toi donc!
Ancak, hata ediyorsun.
Mais seulement, tu fais une erreur.
Bak söylüyorum, hata ediyorsun. Bunları ekibe anlatmalısın. Olmaz.
Il faut que tu en parles à l'équipe.
Hata ediyorsun.
Vous commettez une erreur.
Hayır, Netan, hata ediyorsun. Bu doğru.
Non, Netan, tu te trompes.
- Bence hata ediyorsun.
Je pense que tu fais une erreur.
Hata ediyorsun. Üzerine düşecek.
Tu fais fausse route, Tyler, et tu vas finir dans le fossé!
- Jill, büyük hata ediyorsun.
- T'es en train de faire une grosse bêtise.
Dur, hata ediyorsun. Bu bir tehdit mi? Hayır.
Quand tu m'as parlé de ton frère, j'ai voulu prévenir Nick.
Hata ediyorsun. Geride bırak artık.
Une erreur Vous devriez le mettre derrière vous.
- Tabii ki hata ediyorsun.
- Bien sûr que vous avez tort.
Ama hata ediyorsun.
Vous commettez une erreur.
Hata ediyorsun.
- Tu fais une erreur.
- Bence, büyük hata ediyorsun.
- Vous faites une grosse erreur.
Hata ediyorsun Marie.
Vous vous trompez.
Biliyorum söyleyeceklerimi duymak istemiyorsun ama bence hata ediyorsun.
Ça ne va pas vous plaire, mais vous faites fausse route.
Hata ediyorsun, hep beraber batacağız.
Si vous foirez un truc, on tombe tous. Je tomberai pas seul!
Hata ediyorsun.
C'est une erreur.
- Ve bunun için ondan nefret ediyorsun, öyle değil mi? Sana ihanet ettiği için. Seni hata yapmaya ittiği için.
Tu la détestes pour cette trahison, cet abandon.
Ahbap, hata ediyorsun.
Gars, tu pousses.
Yani bunun bir hata olduğunu kabul ediyorsun.
Alors tu admets avoir fait une erreur. Tu avais bien dit "Fromage"
Mücevher mi, Alex? Hata ediyorsun.
Tu fais erreur.
- Ailem gaddarca davrandı. Logan aslanın inine hazırlıksız girdiği için salaklık etti ama hata ettiler ve bir özrü hak ediyorsun.
Le comportement de ma fille a été attroce et, bien que Logan ait été un peu naïf d'entrer dans la cage du lion sans chaise de cette façon, ils ont eu tort et vous méritez des excuses.
Ayrıca, hata yapmışım gibi hissetmemi sağlamaya çalışarak, fazlasıyla kütahlık ediyorsun. Beni tanımıyorsun bile.
Je vous trouve bien impudent de venir me reprocher quelque chose alors que vous ne me connaissez pas.
Polisin hata yaptığını mı iddia ediyorsun?
Tu veux me faire croire que la police s'est plantée?
- Bence hata ediyorsun.
Vous commettriez une erreur.
ediyorsun 23
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata yaptın 26
hata yaptım 57
hata yapıyorsun 53
hata mı 40
hata yapıyorsunuz 42
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata yaptın 26
hata yaptım 57
hata yapıyorsun 53
hata mı 40
hata yapıyorsunuz 42