English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hathorne

Hathorne traduction Français

49 traduction parallèle
Yargıç Hathorne dün gece 14 kişiyi daha kodese tıkmıs.
Le Juge Hathorne a écroué 14 autres personnes.
- Yargıç Hathorne.
- Juge Hathorne.
Bay Hathorne. Bildiğiniz gibi ben hayatım boyunca domuz yetiştirdim.
Comme vous le savez, M. Hathorne... j'ai élevé des porcs toute ma vie.
Bay Hathorne!
M. Hathorne!
ve herhalde bay Hathorne, tanrının ne istediğini biliyor.
Et vous sûrement, M. Hathorne, connaissez la volonté de Dieu.
Ve yine burada bay Hathorne gibi adamlar... hala güçlü kadınların değerinden şüphe duyuyorlar.
Et pourtant ici, les hommes comme votre M. Hathorne doutent encore de la valeur d'une femme puissante.
Bay Hathorne.
M. Hathorne.
Bay Hathorne, olağanüstü tehlikelerin olduğu olağanüstü zamanlar yaşıyoruz ve bu yüzden de olağanüstü tedbirler almamız gerekiyor.
M. Hathorne, cette époque et ces dangers sont périlleux. Aux grands maux les grands remèdes.
Bay Hathorne, bu evin, içinde cadılık yapıldığı gerekçesiyle kapatıldığını söylemişti. Ben de kendim kullanayım bari dedim.
M. Hathorne m'a dit que la maison était vide et avait été saisie pour cause de sorcellerie et que je pouvais l'occuper.
Bay Hathorne, bu sefer doğruyu söylemiş.
Pour une fois, M. Hathorne a été correct.
Bay Hathorne'u sevmiyor musunuz?
Vous ne l'aimez pas?
Hathorne'un, sizin gibi güçlü bir kadın karşısında erkekliğini tehdit edilmiş gibi hissediyor, o kadar.
Hathrone semble être émasculé par une femme puissante telle que vous.
Size salem'in tek bir kişi tarafından... yönetilmediğini hatırlatayım mı bay Hathorne?
Puis-je rappeler au généreux Mr. Hathorne que Salem ne sera pas dirigée par un seul homme?
Hathorn'u geri çekmenin tek yolu George.
George est le seul moyen de faire renoncer Hathorne.
Hathorne cahil bir toplumun, önünde beni küçük düşürmeye çalıştı... ve benim adıma tek bir kelime etmedin.
Hathorne a cherché à m'humilier face à une assemblée d'ignares, et vous n'avez pas prononcé un mot à mon égard.
Bu yüzden Hathorne'a aday olarak meydan okumalısın.
C'est pourquoi vous défierez Hathorne comme candidat.
Hathorne kasabaya gelerek salgını gerçekten tedavi mi edeceksin... yoksa karanlık bir takıntı ile eğlenecek misin merak ediyorum.
Hathorne se demande si vous êtes vraiment ici pour guérir cette variole ou pour satisfaire une obsession malsaine envers la mort.
O zaman Hathorne bilim adamlarının da, cadı olduğu konusunda haklı.
Alors Hathorne aurait raison, les scientifiques sont aussi des sorciers.
Wendell Hathorne.
Wendell Hathorne.
Hathorne karını halk arasında küçük düşürmekle kalmadı... ama seni bu bölgeden çıkarmaya çalıştı.
Hathorne n'a pas seulement fait des avances à ta femme en public, il essaye de te déposséder de tes terres.
George Sibley adamların arasında bir dev, son kurucu... ama Hathorne bunu yok etmeyi planlıyor.
George Sibley est un géant parmi les hommes, le dernier fondateur, mais Hathorne cherche à détruire cela.
Corwin'i yargıç olarak tanımanı ve yanılsamanı sağla tek başına, Salem'i kontrol etmek ve anlayışlı karınla... ve düşmanın, Hathorne'un sessizliği.
Que tu soutiennes la candidature au poste de juge de Corwin et que tu maintiennes l'illusion que toi et toi seul contrôles Salem, et ta femme, d'une main de fer et que fasses taire ton pire ennemi, Hathorne.
Bay Hathorne, Salem'in barışı ve refahı için olan enerjiniz... ilham kaynağı.
M. Hathorne, votre vigueur à apporter paix et prospérité à Salem est source d'inspiration.
Corwin'in yokluğunda George'un... Hathorne'u seçmekten başka şansı yok.
George n'aura pas d'autre choix que de mettre Hathorne en avant si Corwin est absent.
Tebrikler bay Hathorne.
Félicitations, Juge Hathorne.
Hathorne gerçekten salgını tedavi etmeye mi geldiğini merak ediyor.
Hathorne se demande si vous êtes vraiment venu guérir la variole.
Size ne demek olduğunu söyleyeyim, Bay Hathorne.
Je vais vous le dire, M. Hathorne.
Düşmanın acı sessizliğini Hathorne.
Que tu fasses taire ton pire ennemi, Hathorne.
Söylentilere göre Hathorne salem'i salgından kurtarmanın... bir yolunu bulmuş başını istiyor.
Ils disent qu'Hathorne offre un moyen de sauver Salem de la variole... ta tête sur un plateau.
Pis sürüngen Hathorne bize meydan okumak istiyor, sanada.
Ce misérable lézard d'Hathorne veut nous défier aujourd'hui, te défier.
Hathorne bugün yanıma geldi.
Hathorne est venu me voir.
Şimdi sende aynısını bay Hathorne ile yapacaksın.
Tu feras de même avec M. Hathorne.
Nazik ve hassas ve belki ona gidip Hathorne'u anlatırsam...
Il est gentil et tendre, et peut-être que si j'allais le voir pour lui parler d'Hathorne...
Hathorne onunla evlenmemi istedi.
Hathorne m'a demandé de l'épouser.
Hathorne bugün bana geldi.
Hathorne est venu me voir.
Yakında Anne... hawthorne!
Et bientôt Anne... Hathorne!
Hathorne onu her an öldürebilir.
Hathorne va le tuer dans un instant.
Ve Anne'nin büyüsü Cotton'a onu bitirmesi için söylerse... Hathorne'un tehdidi Salem ve benim için son bulacak.
Et si le sort d'Anne le pousse à en finir, alors les menaces d'Hathorne envers Salem et moi seront finies.
Boston'un en saygı değer mahkemesinde... konuşan Wendell Hathorne ile aynı kişi mi?
Le même Wendell Hathorne dont le nom est mentionné dans les endroits les plus respectés de Boston?
Hathorne, dinle beni
Hathorne, écoutez-moi.
Az önce Mather ve Hathorne ile.. ... kayalıklardaydım.
Je suis allé aux Fosses avec Mather et Hathorne.
Ve hiç kimse, en azından Hathorne dediği hiçbir şeye inanmayacak *!
Et plus personne, et surtout Hathorne, ne le croira.
Hathorne, beni dinle.
Hathorne, écoutez-moi.
Pekâlâ, Hathorne benim ölmemi istiyor anladık. Peki ya sen ne istiyorsun?
Hathorne me veut mort, qu'attendez-vous de moi?
Talimatlara uyuş şekliniz oldukça iyi, Bay Hathorne.
Vous suivez très bien les instructions, Mr Hathorne.
Mr. Hathorne.
M. Hathorne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]