Her şeyin bir zamanı var traduction Français
52 traduction parallèle
Her şeyin bir zamanı var, Pépel.
Il y a un temps pour tout Pepel, Il y a un temps pour tout
Hayatım, her şeyin bir zamanı var.
Eh bien, ma chérie. Laissons faire le temps.
Her şeyin bir zamanı var devrimlerin bile!
Les choses viennent toujours en leur temps. Même les révolutions.
- Her şeyin bir zamanı var, efendim.
- Chaque chose en son temps.
Her şeyin bir zamanı var.
Y a un temps pour tout.
Her şeyin bir zamanı var, Charlie.
- Chaque chose en son temps, Charlie. - Il n'est que 6 : 45.
- Her şeyin bir zamanı var.
Chaque chose en son temps.
Her şeyin bir zamanı var.
Chaque chose en son temps.
Her şeyin bir zamanı var.
Patience!
Her şeyin bir zamanı var.
Au bon moment.
- Her şeyin bir zamanı var.
- Vous le saurez en temps voulu.
- Her şeyin bir zamanı var.
- En temps voulu.
Her şeyin bir zamanı var, kaptan. Her şeyin zamanı var.
Chaque chose en son temps, commandant.
Her şeyin bir zamanı var.
Tout sera bientôt fini.
Her şeyin bir zamanı var, büyükelçi.
Une chose à la fois, ambassadeur.
Her şeyin bir zamanı var.
Une chose à la fois.
Unutmayın ki her şeyin bir zamanı var... Doğmak için bir zaman, ölmek için bir zaman.
Dharma, Greg... rappelez-vous que pour chaque chose ily a une saison... un temps pour naître, un temps pour mourir.
Şampanya yıllandığında daha güzel olur. Ama her şeyin bir zamanı var.
Le champagne se bonifie avec l'âge mais là, on est limite moisissure.
Her şeyin bir zamanı var, tatlım.
Il y a un temps pour tout, chérie.
- Her şeyin bir zamanı var.
- Il y a un temps pour tout.
Her şeyin bir zamanı var.
Il y a un temps pour tout.
Her şeyin bir zamanı var, aşkım.
Chaque chose en son temps, mon amour.
Sürekli değil. Çünkü her şeyin bir zamanı var.
On peu, mais pas tout le temps.
Ama her şeyin bir zamanı var.
Mais chaque chose en son temps.
- Her şeyin bir zamanı var.
- J'ai tout mon temps.
Her şeyin bir zamanı var.
Tout a une fin.
Her şeyin bir zamanı var.
Il y a une heure pour tout.
Benny her şeyin bir zamanı var dostum.
Benny, un jour à la fois, mec.
Her şeyin bir zamanı var!
Chaque chose en son temps!
- Her şeyin bir zamanı var evlat.
Chaque chose en son temps.
Her şeyin bir yeri ve zamanı var. Prof. LaTouche ne düşünür sonra?
Que va penser le professeur?
Her şeyin bir zamanı var.
Demain tu seras averti à temps.
Her şeyin bir zamanı var.
Pas maintenant.
Her zaman söyleyecek bir şeyin var Figgsy.
Toujours quelque chose à dire, Figgsy.
Ne yazık ki, her şeyin bir zamanı ve mekânı var ve elbette, her şeyin de bir fiyatı var.
Tout a un prix, n'hésitez pas à m'appeler.
Her şey için bir zaman var Ve her şeyin bir yeri
Un moment pour tout Et à chaque chose sa place,
Her şey için bir zaman var Ve her şeyin bir yeri
Un temps pour tout et à chaque chose sa place.
Ama her şeyin bir yeri, zamanı var.
Pas n'importe où.
Ben de aşığım. Ama her şeyin bir yeri bir zamanı var.
Moi aussi je suis amoureuse ; mais de façon normale.
Sabırlı ol. Her güzel şeyin bir zamanı var.
Tout vient à point à qui sait attendre.
Ama her şeyin bir zamanı ve yeri var.
Mais il y a un bon moment... et un bon endroit.
Sınırı geçtiğin zaman, her şeyin eridiği ve korkusuz hissettiğin bir an var.
Il y a un moment où tout s'évanouit et où on n'a peur de rien.
Tamam, bazı insanlar her şeyin bir komplo olduğunu düşünmek ister. ve eminim bu adam onlara gerçekten çekici geliyor, ama, Marco şu anda önümüzde çok iş var, ve bir 4400 yeteneği olabilecek bir şeye harcayacak zamanımız yok
Il y a beaucoup d'adeptes de conspirations, et il s'adresse sans aucun doute à ce public, mais, Marco, on a pas mal de boulot, et on n'a pas vraiment le temps de s'attarder sur
Her zıplamanın doruk noktasında bir an var, zamanın, kelimelerin, her şeyin dışında.
Au sommet de chaque rebond il y a un moment, En dehors du temps, en dehors des mots En dehors de tout.
Her şeyin bir yeri ve zamanı var Anlayacaksın
Il y a un temps et un lieu pour tout J'ai besoin de faire passer ça