Hermia traduction Français
50 traduction parallèle
Onu kör prenses kardeşi hermia izliyor,
A ses côtes, son élégante sœur, la princesse Herenia.
O zaman yanında bana yer yok diyorsun. Yatağımda yer yok, Hermia. Ben yalan söylemem!
Offrez votre lit, car cette licence ne conduira pas à cette licence.
Lysander çok ince esprilere sahip biri. Görgüm ve gururumu göz önüne alıp, Hermia'nın, Lysander yalan söyledi dediğini sanıyorum.
L'énigme est sans doute chargée de sens, si elle ne sait distinguer ces licences,
Ama güzel dostum, aşk ve sevgi için yalan, insan için normaldir.
Hermia serait vous en faire offense. Mais par amour et courtoisie, dorme plus loin Lysandre.
Zeyna. - Hermia.
- Hermia...
"Hermia yarın ölmeli" dedi.
"Hermia mourra demain", a-t-il dit.
Hermia'yı kurtaracak, beni kurtaracak ve bu anlamsız kan davasını bitirecek.
Pour sauver Hermia, moi, et mettre fin à la vendetta.
Yani şimdi Casca'yı kurtarmalıyım... düelloyu durdurmalıyım ve horoz öttükten hemen sonra Hermia'nın zehiri almasını engellemeliyim.
Donc, je sauve Casca, j'arrête le duel et j'empêche Hermia - de s'empoisonner au chant du coq.
Hermia.
Hermia!
Bence şimdi Hermia'nın babasına evlenmemiz için iznini sorabileceğim.
Je vais pouvoir demander sa main à son père.
Endişe doluyum efendim ve şikayet. Öz evladım kızım Hermia yüzünden.
C'est avec courroux que je viens me plaindre de ma fille Hermia.
Soylu efendim bu adam, Hermia ile evlenmeye razı oldu.
Noble seigneur, cet homme a mon consentement pour l'épouser.
Ve, yüce düküm nihayetinde kızım Hermia Dimitrius ile evlenmeyi reddediyor. Atinalı haklarımı kullanmak istiyorum.
Et, mon gracieux duc, si elle osait refuser devant Votre Grâce d'épouser Démétrius, je revendique l'antique privilège athénien :
Razı ol, tatlı Hermia, ve Lysander, sende benim hakkıma ortak olmaktan vazgeç!
Accepte, douce Hermia. Et toi, Lysandre, cède ton titre caduc à mon droit évident.
Ben de Dimitrius gibi, soylu ve varlıklıyım üstelik sevgim onunkinden fazladır ve hepsinden de önemlisi güzel Hermia sadece beni sevmektedir.
Monseigneur, je suis aussi bien né que lui, et aussi riche. Mon amour est plus grand. Et, ce qui prime sur ces vanités, je suis aimé de la belle Hermia.
Arzularınızı iyice tartın, güzel Hermia gençliğinize aldanmayın.
Ainsi, belle Hermia, interrogez vos désirs. Consultez votre jeunesse.
Size tavsiyem, güzel Hermia, babanızın kararına uyup sevginizi gözden geçirmenizdir.
Belle Hermia, résignez-vous à conformer vos caprices à la volonté de votre père.
Beni dinle, Hermia.
Écoute-moi donc, Hermia.
Seninki bana geçerdi, benimki de sana.
J'attraperais la tienne, Hermia, avant de m'en aller.
Hermia! Ah.
Hermia!
Hermia!
Hermia!
Hermia! Of.
Hermia!
Demetrius, Hermia'yı görmeden önce sadece bana ait olduğuna dair yeminler etmişti.
Avant que Démétrius vît les yeux d'Hermia, c'était une grêle de serments.
Bu bir süre, Hermia'nın başını döndürür gibi oldu, ve bana ettiği yeminler eriyip, gitti.
Mais, au contact des ardeurs d'Hermia, il a fondu, tout comme sa grêle de serments.
Gidip ona Hermia'nın kaçacağından bahsedeceğim.
Je vais l'aviser de la fuite d'Hermia.
Lysander ve güzel Hermia nerede?
Où sont Lysandre et Hermia?
İşte, ben de geldim. Her yere baktık, ama Hermia'mı hala göremedik.
M'y voilà, aux abois dans ce bois, sans y voir ma belle Hermia!
Sende istersen, biraz dinlenelim günün ağırmasını bekleyelim.
Reposons-nous, Hermia, si tu le juges bon, en attendant le bienfait du jour.
Senin yanında her yer cennet bana. Hermia ben senin yanında varım.
Ne me refuse pas un lit à tes côtés, car m'étendre ainsi n'est pas être moins tendre.
Her nerede yatıyorsa, ne kadar mutludur Hermia. Keşke, bende onun yerinde olabilseydim.
Heureuse Hermia, où qu'elle soit, d'avoir dans les yeux tant d'attraits.
Sırf Hermia'yı seviyor, diye mi bu?
Qu'importe qu'il aime votre Hermia?
Hermia yine de seni seviyor rahat ol, lütfen.
Hermia n'aime que vous. Soyez-en heureux.
Hermia mı?
Heureux avec Hermia?
Hermia'yı değil, ben Helena'yı seviyorum.
Ce n'est pas Hermia mais Helena que j'aime.
Hermia'yı görmedi.
Elle ne voit pas Hermia.
Hermia, sen uyu burada ve Lysander'a da yaklaşma bir daha.
Hermia, reste là à dormir et jamais plus ne t'approche de Lysandre!
Ben uyurken, sevgilimi çalmamıştır benden.
Eut-il abandonné Hermia endormie?
Hermia'yı takip etmenin, manası kalmamıştır artık.
Inutile de la suivre en cette humeur furieuse.
Bu yeminler Hermia'nın.
Ces vœux sont à Hermia!
Bunu ben bilemem. Hermia'ya hakkını vermelisin.
Pas plus qu'à présent, où vous l'abandonnez.
Hain Hermia. Nankör kız.
Insolente Hermia, jeune ingrate!
Ben Hermia değil miyim?
Ne suis-pas Hermia?
Güzel Hermia, bana bu kadar kızma!
Bonne Hermia, ne sois pas si amère.
Git buradan, Hermia seni, yerden bitme bücür seni, pis cüce.
Décampe, nabote! Petit gnome de paille! Bille de verre, gland de chêne!
Düşünüyorum da açıkçası, buraya Hermia ile geldim.
Mais je crois, car je veux être franc, être venu ici avec Hermia.
Efendim, nasıl oldu bilmiyorum ama nasıl oldu ise oldu Hermia'ya karşı aşkım, karlar gibi eriyip, bitti ve bütün inancım, yüreğim ve vicdanım gözlerimin tek neşesi Helena'dır artık sadece Helena.
Mon seigneur, j'ignore par quel sortilège, car c'en est un, mon amour pour Hermia a fondu comme neige. Mais toute la foi, la vertu de mon cœur, l'unique objet, l'unique joie de mes yeux, c'est Helena.
Hermia, ışınlanma kaskı, lütfen tatlım?
Hermia? Le casque de téléportation s'il te plaît mon ange.
Sen ne dersin, Hermia?
Qu'en dites-vous, Hermia?
Ben de Hermia'nın sevgisini.
Laisse-moi celle d'Hermia.
Unutmam, Hermia.
- Oui, mon Hermia.