English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Heyecanli

Heyecanli traduction Français

43 traduction parallèle
Tibbi deneyimlerim hiç heyecanli olmadi. - Grip salgini hariç.
J'en ai eu une de mémorable, pendant l'épidémie de grippe.
Heyecanli mi?
Elle est affolée?
Ama biz kaliyoruz, bu gece çok heyecanli geçti.
Ç'a été une telle épreuve!
Öfkesi, yalnizca heyecanli olmasindan kaynaklaniyor.
La ou elle est violente... ce n'est que parce qu'elle est passionnée.
Seninle konusmak çok heyecanli. Sanki seni taniyor gibiyim.
C'est passionnant de vous parler, j'ai l'impression de vous connaître.
Heyecanli bir is olmali. Dallas.
Ça a dû être passionnant, Frank.
Ne okuyorsun orda heyecanli?
Qu'est-ce que tu lis?
Pete Berg çok heyecanli.
- Pete Berg est aux anges.
Çok heyecanli degil mi?
C'est pas excitant?
60 larin Berkley'i heyecanli olmali.
Berkeley dans les années 60? Ça a dû être très palpitant.
Cok heyecanli be, huh?
Excitant, hein?
Bir zamanlar dünyanin en büyük okyanus gemisiydi, heyecanli bir cinayet romanina konu olsa da simdi, sasirtici biçimde bir motel ve restoran olarak kullaniliyor.
C'était le plus grand paquebot au monde. C'est un hôtel-restaurant à présent, avec des soirées meurtres mystères étonnamment captivantes. - Cool.
Sadece... çaresizce daha heyecanli bir hayat sürdürmeyi istiyordum.
désespérant d'avoir une vie plus excitante.
Bak bu cok heyecanli bir sey, bir bakima soyle de dusunebiliriz tamamen ozguruz, Burt.
Tu vois? C'est excitant, quand on y pense. On est complètement autonomes.
Tatlim? Yarinki gorusme icin heyecanli misin?
Comptes-tu sur cette entrevue d'emploi demain?
Pek heyecanli degilim.
Non, pas vraiment.
Pekâlâ, çocuklar. Bir binanin insasini görmek o kadar da heyecanli bir sey degil.
Ok les gars, voir un building se faire construire, pas cool.
Asil heyecanli olan isin finansal kismi.
Ce qui est vraiment excitant, c'est la partie financière de...
Evet, onla konustugumda bayagi heyecanli görünüyordu.
{ \ pos ( 192,210 ) } Ouais, il avait l'air plutôt excité, quand il me l'a dit.
- O geldiginde, hep çok heyecanli ve atiksin.
- T'es si nerveuse avec lui. - Je sais.
Heyecanli olmalidir.
Tu dois être excitée.
Heyecanli misiniz?
Vous trouvez pas ça emballant?
Sen benim basima gelen en heyecanli seydin George.
Je n'avais jamais rien vécu d'aussi palpitant avant toi.
- Heyecanli misin?
- Ça te rend heureuse?
"Çarpip, kaçma davasi", bayagi heyecanli.
L'affaire du délit de fuite, génial.
Burada oldugum için daha heyecanli olacagimi düsünüyordum.
Je pensais être plus excitée de revenir.
ise gelmeyi heyecanli bir hâle getiriyor.
Il a rendu le fait de travailler excitant.
Çok heyecanli..
C'est excitant. - Que fais-tu?
Bu is gercekten heyecanli olmaya basladi.
Ca commence à devenir très excitant.
Lily kiz kiza takilacaginiz icin cok heyecanli.
Lily est si excitée de sa journée entre filles.
Bu yüzden heyecanli ya.
C'est ce qui rend la chose excitante.
Ve simdi elbise yarismamiza basliyoruz. Heyecanli misiniz?
Mais maintenant, passons à notre concours de jolies robes.
Ortam çok heyecanli. simdi gerçekten hepsi burada mi?
L'ambiance est électrique! Est-ce vraiment, enfin tout le monde?
Çok fazla heyecanli alan var kara delikler, karanlik madde...
Il y a tellement de domaines intéressants : les trous noirs, la matière noire...
Çok heyecanli.
C'est excitant.
- Cece'nin annesiyle tanisacaksin, heyecanli misin?
Tu es stressé à l'idée de rencontrer sa mère? Non.
Senin ihtiyari görecegin için heyecanli olmalisin.
Bref tu dois être tout fou de revoir ton vieux.
KALABALIKLAR ÇOK HEYECANLI
LE PUBLIC EST RAVI
Amanda, Davut'u görecegin için heyecanli misin?
Contente de voir David?
Heyecanli misiniz?
Vous êtes impatiente?
Heyecanli olur ulkeyi bastan sona gezmek
Traverser le pays, c'est un plaisir
Heyecanlï hafta sonu olmalï.
Excitant week-end.
Heyecanli misin?
Es-tu excité?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]