Highlander traduction Français
77 traduction parallèle
O Tanrı tarafından seçilmiş bir İskoçyalı.
C'est le Highlander, élu de Dieu.
Gelecek sefere, İskoçyalı!
A la prochaine fois, Highlander!
Size İskoçyalı dedi.
Il vous a appelé Highlander.
- İskoçyalı nerede?
Le Highlander...
Kutsal yerler İskoçyalı.
Les lieux sacrés... Highlander.
Sen zayıfsın İskoçyalı.
Tu es faible, Highlander.
Biraz sabır, İskoçyalı.
Patience, Highlander.
Hatırla İskoçyalı.
Souviens-toi, Highlander.
Selamlar, İskoçyalı.
Mes hommages, Highlander.
İskoçyalıyı.
Highlander.
Kim bilir, İskoçyalı?
Qui sait, Highlander?
Ben MacLeod klanından Connor MacLeod İskoçyalı.
Je suis Connor MacLeod, du clan MacLeod, le Highlander.
Önümüzde büyük bir tehlike var İskoçyalı.
Un grand danger t'attend, Highlander.
Bilgi kolay edinilmez İskoçyalı.
Le savoir n'est pas chose aisée, Highlander.
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir İskoçyalı.
Rien n'est comme il semble, Highlander.
Senin zamanın gelmedi, İskoçyalı.
Ton heure n'est pas venue, Highlander.
İskoçyalı orada biryerlerde.
Highlander est là quelque part.
MacLeod... veya İskoçyalı... Artık bu aralar ne diyorsan.
MacLeod, ou Highlander...
Onun o dağlı onurunu sarsacak öyle bir şey yaptım ki hesap sormaya gelecektir.
J'ai infligé un tel affront à son honneur d'Highlander qu'il m'en demandera réparation.
Sen ve o Dağlı.
Vous et le Highlander.
Bakıcılık mı yapıyorsun?
Highlander de mes deux.
Ne diyorsunuz Highlander'lılar?
Heureux, fans des Highlanders?
Highlander tarihinde çok önemli, mucizevi bir an!
C'est un instant miraculeux qui marquera l'histoire des Highlanders!
Kusura bakma uzun saçlı, Bay Grant'e beş yüz dolar borcun var.
Highlander... tu dois 500 biftons à M. Grant.
Ve Toyota Highlander'ı kazanan talihli, Jillian Flynn! Ben kazandım!
Et la gagnante de la Toyota Highlander Hybrid est Jillian Flynn!
Kendimi İskoçyalı'da hissediyorum.
J'ai l'impression d'être dans Highlander.
İskoçyalı ne?
C'est quoi, Highlander?
Bu arada, Ricky, İskoçyalı filmini izledim.
Au fait, Ricky, j'ai regardé Highlander.
Dağlı dostumuz bile canavar ortaya çıktığında sıvıştı.
Même notre Highlander s'est enfui quand cette bête est apparue.
Ama artık bir Dağlı'nın görevlerini de üstlenmek zorundasın.
Mais avec lui, du devras aussi t'acquitter des devoirs d'un Highlander.
Ben bir Dağlı mı oldum?
Je deviens un Highlander?
Artık bir Dağlı'sın.
Tu es un Highlander maintenant.
Kattsu sana "yeni Dağlı ile ilgilenmeni," söylemişti, hatırladın mı?
Kattsu t'a dit de "prendre soin du nouvel Highlander", tu te souviens?
Bunu senden beklemeliydim, Genç Dağlı.
Je suppose que je devais m'en douter de votre part, jeune Highlander.
Ben bir Dağlı'yım.
Je suis un Highlander.
"İskoçyalı" filminden alıntı yapıyoruz sanmıştım.
Quoi? C'était juste une petite référence à Highlander.
Highlander'da ki gibi?
Comme dans Highlander?
Duncan MacLeod The Highlander
Duncan Macleod Highlander
İskoçyalı sözü.
Sur mon honneur d'highlander.
- İskoçyalı, dostum.
Highlander bon sang!
Mutluluktan uçuyor olmalısın.
Ce doit être le Highlander en vous...
Tabii bir arazi aracı ya da şu koca Lincoln jiplerden biriyle dalmadınızsa. Neydi? Navigator modeli mi?
A moins que ce ne soit un highlander ou une de ces grosses Lincoln.
Tam da "İskoçyalı" filmindeki gibi değil, ama olsun.
Ce n'est pas exactement Highlander, mais quand même...
Aferin, İskoçyalı.
Bien, Highlander!
İskoçyalı nerede?
Où est le Highlander?
Sanırım bu İskoçyalı.
Le voilà, le Highlander!
İskoçyalı'nın peşinden gidin!
Rattrapez le Highlander!
İşte cesur dağlı geliyor.
Voilà notre vigoureux Highlander.
- Kim?
- Kent Highlander.
Bir Dağlı bileziği.
Un bracelet de Highlander.
O yıllar "İskoçyalı" gibidir.
Comme Highlander.