English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hiç gitmedim

Hiç gitmedim traduction Français

965 traduction parallèle
Oraya hiç gitmedim. Hey, buraya gel!
Vous venez de- - Hé, venez ici.
Ben oraya hiç gitmedim, efendim. O gibi yerlerle hiç ilgim yoktur.
Lls me détestent parce que je ne vais pas avec eux...
Ben de hiç gitmedim.
Moi non plus.
- Ama ben Moskova'ya hiç gitmedim.
- Mais je n'y suis jamais allé.
Karşıya daha önce hiç gitmedim.
J'étais énervé.
Ama ben hiç gitmedim.
Je n'y suis jamais allée.
İskoçya nasıl bir yer? Hiç gitmedim.
C'est comment, l'Écosse?
Oraya da hiç gitmedim.
Inconnue aussi de moi.
Oraya hiç gitmedim.
Je n'y ai jamais été...
Bilmem, hiç gitmedim. Ben daha çok arabalı yerleri severim.
Ce n'est pas mon genre.
- Hayatımda hiç gitmedim Roma'ya.
- Jamais de la vie.
Ben oraya hiç ama hiç gitmedim.
J'y suis jamais entrée...
- Hiç gitmedim.
- Je n'y suis jamais allé.
Oraya da hiç gitmedim!
- Je n'y suis jamais allé.
Ben hiç gitmedim.
Moi, Jamais.
- Ben New York'a hiç gitmedim.
- Je ne connais pas New York.
Afrika... hiç gitmedim.
Je n'y suis jamais allé.
Hayatım boyunca o bölgeye hiç gitmedim.
Je ne suis jamais allé par là.
- Oraya hiç gitmedim.
- Je ne suis jamais allée là-bas.
Biliyor musun, ben de Paris'e hiç gitmedim.
Moi non plus, je ne suis jamais allé à Paris.
Ben Clay Springs'e hiç gitmedim. — Doğru söylüyorsun
- Personne ne me connaît, c'est bon.
Masaya hiç gitmedim.
Je ne suis jamais venue à table.
Bayan Cooper, biçki dikiş kurslarına hiç gitmedim ben.
Mlle Cooper, je ne suis jamais allée à mes cours de couture.
Küçüklüğümden bu yana, Florida'ya hiç gitmedim.
Je ne suis pas allée en Floride depuis mon enfance.
- Hayır, hiç gitmedim.
- J'ai bien peur que non.
Oraya hiç gitmedim.
Je n'y ai jamais mis les pieds.
Okyanusa hiç gitmedim.
Je n'ai jamais vu la mer.
Oraya hiç gitmedim.
Je ne connais pas
Detroit, Michigan. - Oraya hiç gitmedim.
- Arch Hammer, de Detroit?
- Louisville'e hiç gitmedim.
- Je n'y suis jamais allée.
Ben İstanbul'a hiç gitmedim.
Je ne connais pas Istanbul.
Daha önce hiç pikniğe gitmedim.
Je n'ai jamais pique-niqué.
- Hiç gitmedim.
Jamais.
Hayatımda hiç golf kulübüne gitmedim.
Je n'ai jamais mis les pieds sur un terrain de golf.
Ben hiç İngiltere'ye gitmedim.
Je n'y suis jamais allée.
- Hiç tiyatroya gitmedim.
Moi, tu sais, moi je vais jamais au théâtre... C'est trop sérieux.
Ben hiç Andalucia'ya gitmedim...
Je n'ai jamais quitté l'Andalousie.
- Hiç İngiliz vodvil tiyatrosuna gitmedim.
- Je n'y vais jamais.
Neden gitmedim, hiç dönmemek üzere?
Je voulais le faire. Et ne plus revenir. J'ai pas pu.
Ben hiç denize gitmedim.
J'irai jamais sur la mer.
Hiç okula gitmedim.
Pas d'école.
Ve hayatım boyunca hiç El Paso'ya gitmedim.
Et je n'ai jamais mis les pieds à El Paso.
Ben hiç Pasifik'e gitmedim.
Je n'ai jamais traversé le Pacifique.
Ben hiç Shimabara'ya gitmedim.
Je n'y ai jamais mis les pieds!
Daha önce hiç pikniğe gitmedim ben.
Je n'ai jamais été à un pique-nique.
- Hiç uzaklara gitmedim.
- Je ne sors jamais.
Hiç gitmedim.
Je ne connais pas.
Hiç bir yere gitmedim.
Je ne suis allée nulle part.
Hiç müzeye gitmedim ha? Bir sürü müzeye gittik.
Je ne suis jamais allé dans un musée?
Daha önce hiç denize gitmedim.
Je ne la connais pas, la mer.
Hiç okula gitmedim de ondan.
Je suis jamais allée à l'école. Voilà pourquoi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]