Hiçkimse traduction Français
1,124 traduction parallèle
Hiçkimse.
Personne.
Eskiden hiçkimse karısının düşman eline düşmesini istemezdi.
On ne laisse pas sa femme aux mains de l'ennemi.
- Hiçkimse.
- Aucun.
burada kasaba halkı ve birkaç çiftçiden başka hiçkimse kalmadı.
Il ne reste plus personne ici. Sauf des gens de la ville et quelques fermiers.
ama hiçkimse sonsuza dek kovboy kalamaz.
On reste pas cow-boy toute sa vie.
Hiçkimse bu alanı ondan daha iyi bilemez.
Il connaît le terrain mieux que quiconque.
Hiçkimse bu vadiyi O'nun kontrol ettiği kadar iyi kontrol edemez.
Personne ne peut contrôler cette vallée comme lui.
Hiçkimse üzerinde en ufak bir nüfuzum yok.
Je n'ai aucune autorité.
Hiçkimse benim yanımda güvende olmaz, Vogel.
Personne n'est en sécurité avec moi, Vogel.
Hiçkimse buna inanmayacak.
Personne ne va le croire.
Hiçkimse bir şey sormadı. - Ya biri sorsaydı?
- Et si on vous l'avait posée?
- Hiçkimse karımı aptal yerine koyamaz.
- Il s'est moqué de toi.
Hiçkimse daha iyi evsahipliği yapamaz.
Vous tenez si bien votre maison!
Birbiriniz öldürün sonra da hiçkimse para alamasın.
Entre-tuez-vous, et personne ne récoltera le moindre fric.
Bak oraya bugüne kadar hiçkimse girmedi ve hiçkimse çıkmadı.
C'est que... personne n'y pénètre... personne n'en ressort.
"Oraya bugüne kadar hiçkimse girmedi, ve hiçkimse çıkmadı."
"Personne n'y pénètre, et personne n'en ressort."
Yani hiçkimse Slugworth bile, onları çalamazdı.
Et personne... pas même Limaçoir, ne pouvait rien voler.
Beni affedin, ama hiçkimse onun altına bakmamalı.
Personne ne doit regarder là-dedans.
Senin dediklerini hiçkimse yapmaz.
Personne ne ferait ce que tu demandes.
Hiçkimse sizi burada rahatsız etmez.
Personne ne viendra ici pour vous déranger.
Hiçkimse.
- Personne.
Ve onu atanın vicdanını hiçkimse rahatlatmayacak.
Un arsenal sans gardien de conscience.
- Hiçkimse.
Personne!
- Hiçkimse mi?
Personne?
- Hiçkimse
Personne.
Baba, ondan daha hızlı ve çevik hiçkimse yok mu?
Qui peut être plus rapide que ça?
Hiçkimse!
Personne!
Onlara gösterebilirim bile ve bana hiçkimse inanmaz.
Je pourrais même le leur montrer, personne ne me croirait.
Hiçkimse olduğunu söylemiştin.
Tu dis que tu n'es personne.
Hazır burada hiçkimse yokken o halde hesaplaşabiliriz.
Tu es du genre à vouloir un public, pour pouvoir frimer.
Bir çok Hiçkimse! Hepsi bir arada.
Il y a plein de personnes, qui se reflétent les unes dans les autres.
"Hiçkimse orada asla altın bulamayacak."
" Personne ne peux trouver d'or là-bas.
Hiçkimse bir hatası için ölmeye değmez.
C'est mieux de ne pas être tué par la faute de personne.
Bu Hiçkimse.
C'est personne.
Sevgili Hiçkimse,
Cher Personne,
Bu yüzden Hiçkimse olarak biliniyorsun...
C'est pourquoi tu peux rester... personne.
Ve bu yüzden, ölmemek için tekrar "Hiçkimse" olmanın bir yolunu bulmalısın.
Et tu verras que la seule façon de devenir personne, finalement, c'est de mourir.
- Hiçkimse. Yalnızca nasıl kadınlardan hoşlandığını biliyorum.
Mais je connais son genre de femme.
Hiçkimse Philadelphia'ya taşınmaz!
Personne ne va à Philadelphie!
Sorun şu ki burada tanıdığım hiçkimse yok.
Mais c'est que je ne connais personne dans cette ville.
Eğer bu iş ters giderse, tebliğ yayınlayacak hiçkimse kalmayabilir.
Si ça tourne mal, il n'y aura plus personne pour faire de communiqué.
Hiçkimse sana bakmadı, ha?
Merci, Doc. C'est bon, de se laver.
- Çok geç kaldı. - Hiçkimse kavgada bizden daha hızlı olmayacak.
- Il aurait dû le tirer à vue.
Hiçkimse seni kirletmeye cesaret edemez.
En rien je n'oserais vous salir.
Hiçkimse Cholo'dan bahsetmedi.
Il y a de quoi! Personne ne m'a parlé du drapeau.
Hiçkimse yok.
Il n'y a personne.
Hayır,... hiçkimse bir başkasına böyle bir şey yapamaz.
Personne peut faire ça à un autre.
- Hiçkimse ona binemez.
Pas celui-là.
- Hiçkimse olmadığına inanmıyorum.
Je te crois pas.
"BENİM ADIM HİÇKİMSE"
MON NOM EST PERSONNE
HİÇKİMSE ONDAN DAHA HIZLIYDI
Personne était plus rapide.