Hog traduction Français
75 traduction parallèle
Hog Wallow Çocukları, Sangamon Köyünün yenilmez şampiyonları.
L'équipe des Porcs, champions en titre du comté.
- Bayan Desmond, benim Hog-eye.
- Mlle Desmond, c'est moi, Hog-eye.
- Merhaba Hog-eye.
- Bonjour, Hog-eye.
Hog-eye ışığı yerine çevir.
Hog-eye, remets ce projecteur en place.
Evine hog geldin.
Bienvenue chez vous.
No Pek hog olmadlglnl biliyorum, ama babanm cesedi burada bir yerde.
Ce n'est pas plaisant, mais le cadavre de votre père est ici.
Tlrmanmayl hog bulmuyorum.
- Une Rolls-Royce, argent et noir, avec le numéro 278EM06. Je ne trouve pas agréable de grimper.
Domuz çiftliğindenim.
La "Hog Farm" m'envoie en mission ici.
Burası bir domuz kümesi değil. Sanki Ohio dağlarına kampa giden bir aile gibi, şimdi gönüllü olanlar mutfağımızda yardıma gelsinler, yani herkes.
Ce n'est pas seulement grâce à la "Hog Farm", mais grâce à tous les volontaires qui ont bénévolement aidé.
Sol taraftaki seyirciler, bize göre sağdakiler, yiyecek isteyenler... yavaşça ağaçların arasından geçip, Hog Farmers'ta sıraya girsinler, orada onlara 17 koldan servis verilecek.
Ceux qui sont à ma droite... et qui veulent manger... doivent traverser le bois... et gagner la "Hog Farm" où un bataillon de serveurs les attend.
Hog!
Hog!
Hog, görmek istiyorum!
Hog, laisse-moi voir! Laisse-moi voir!
Devam et, Hog!
Baise-la, Hog!
Ben ve Hog, bizimle oturmak istediğini düşündük.
Hog et moi, on s'est dit qu'elle voulait venir s'asseoir avec nous.
Çenen nasıl, Hog?
Ça va ta mâchoire, Hog?
Jim Loring, Thompson kardeşler, Hog Warren, Doc Harrison...
Jim Loring, les frères Thompson, Hog Warren, Doc Harrison...
Loring, Hog!
Loring, Hog!
Hog, nereye gidiyorsun?
Hog, où tu vas?
Bak. Hatta buraya... "Domuz Prenses" bile yazmışlar.
et regarde. il y a aussi la Hog Princess ici en-bas.
- Hog şarkımı sevdi.
- Hog a apprécié.
Haydi, Hog taraftarları Haydi, Hog taraftarları
Vous tous, les fans des Porcs Vous tous, les fans des Porcs
Peeled the land of every cow, chicken and hog.
Ils ont pillé le pays : vaches, poulets, porcs...
Hog Head McDunna'da 1 dolar 99 sente açık taco büfesi var ve maçtan sonra canlı müzik.
Et le buffet de tacos à $ 1,99 de Hog Head McDunna's plus le concert après le match?
Doug, Hog Head McDunna'ya gittin mi hiç?
Tu connais Hog Head McDunna's?
Pekala, beni bekleyin.
Mais j'imagine que Boss Hog et que les Hazard boys pourraient avoir quelques pièces.
- Hey çekil Hog. - Neden?
Allez, les gars venez.
- Gerçek adı Hubert.
Tout le monde m'appellent Hog. Son vrai nom est Hubert.
Geç onu.
Accélére, Hog. ferme la fenêtre.
- Hayır Charlie, sadece kısa yol işte.
Hog, Vous êtes pressé?
- Hog?
Hog? C'était "non".
- Önce sen hadi adamım.
Nous sommes trois, Hog tu y vas en premier. Hog?
Öyleyse eğlenceli Alco-Hog ile ben kazandım.
Alors j'ai gagné... Avec mon Alcool-chon!
Sorum şu ki bence Şerif de bunu soracak ; küpenin Kıvırcık Moran'ın canlı olarak son kez görüldüğü Hog Yolu'nda ne işi vardı?
Comme le shérif, je me demande ce que ta boucle d'oreille faisait là où était Curly Moran?
Adamlarım onu Road Hog'daki bir yamaçtan aşağı atmak istediler.
Mes gars voulaient lui faire la peau.
Ground Hog Day'i bilirsin, değil mi?
Comme dans "Un jour sans fin".
- Bir Çılgın Motorcu daha. - Evet.
Un autre Wild Hog!
Kahvaltıda Çılgın Motorcu isteyen var mı?
Qui veut du Wild Hog au petit-déjeuner?
Çılgın Motorcu olmak önemli olabilir diye düşündüm.
Je croyais qu'être un Wild Hog signifiait quelque chose.
Domuz çiftliği.
La ferme Hog.
HOG mu?
Une bécane?
Günaydın. [Efsanevi Wavy Gravy konuşuyor, Hog Farmers'in başı]
Bonjour.
"The Duke" haızr, atıyor, här kommer en hög kort studsare.
Duke est prêt, il lance. Chandelle vers Short.
- Selam Larry.
- Hola, Hog.
- Hog bekle adamım, Larry'im ben.
Attend, Hog!
- Hog ne kadar içtin adamım?
Combien de canette il reste, hog? - Seulement une.
- Gerçek adın ne? - Herkes bana Hog der.
Quel est ton vrai nom?
- Bak, Hog eve götür beni, gitmem gerek.
Il faut y aller, Hog.
- Hızlan Hog.
- merde!
- Hog'u vur.
Sur Hog.
- Hog'u mu?
Sur Hog?
- Hog'u vurmak istemiyorum.
Je veux pas tuer Hog.