Holder traduction Français
180 traduction parallèle
Joy Holder antibiyotik alıp anafilaktik şoktan öldü.
Joy Holder est morte d'une allergie violente aux antibiotiques.
Lee, Bridges, Joy Holder.
Lee, Bridges, Joy Holder.
Michael! sanki Scully ve Mulder filanmışız gibi hissediyorum.
Michael, on dirait Scully et Holder.
- Evet. Holder resimlerini "embesilliğin harika parçaları" dedi.
Holder a parlé de "pure imbécillité".
Evet ama Holder kesinlikle yanılıyor.
Oui, eh bien, Holder a eu tort.
Doğru. Noddy Holer'ın * sakalını gördüğün yer değil miydi orası?
Ouais, c'est pas là où t'as vu la barbe de Noddy Holder?
HR1022 ile yeni Başsavcı Eric Holder'a istediği herhangi bir silahı yasaklayabilmesi için diktatöryel yetki verildi.
HR1022 donnerait au nouveau Ministre de la Justice, Eric Holder des pouvoirs dictatoriaux pour interdire toute arme à feu selon son bon vouloir.
davasında Holder Amerikan halkının tamamen silahsızlandırılması ve sadece askeriyenin ateşli silah bulundurmasını savundu.
"District of Columbia vs. Heller," Holder argumenta pour un désarmement complet du peuple américain et que seuls les militaires devraient posséder des armes à feu.
Peki siz, Bayan Holder?
Et vous, Mme Holder?
Holder da meth bağımlısıyla konuşacak.
Holder s'occupera du junkie.
- İndir silahını! - Holder, geri çekil!
- Jetez votre arme.
Holder, müdire Meyers'tan yıllığı aldım. Oraya geliyorum.
Le proviseur m'a donné l'almanach, j'arrive.
O hâlde kenardan git, Holder.
Alors avance, Holder.
Çok yavaş sürüyorsun, Holder.
Tu conduis trop lentement.
Regi götürmez onu, Holder.
Regi ne l'a pas emmené.
Kurtarıcın İsa Mesih mi, Holder?
Jésus Christ est ton sauveur?
Kıyafet zorunluluğunun sebebi gözünden mi kaçtı, Holder?
La notion de "tenue correcte exigée" t'échappe?
Holder, ara dedim.
Non. Appelle-le.
Winter Holder'ı muhbir olduğu için bıçakladım.
Shivved Winter Holder for being a rat.
Holder bunu tek başına yapmış olamaz.
Holder n'aurait pas pu faire ça tout seul.
- Holder bana yalan söyledi.
Holder m'a menti.
Dedektif Holder birini göndereceğini söylemişti.
L'inspecteur Holder a dit qu'il enverrait quelqu'un.
Dedektif Holder buradaydı zaten.
L'inspecteur Holder était là.
Dedektif Holder, evimi gözlesin diye bir araba gönderecekti. Nerede kaldı?
L'inspecteur Holder m'a promis une voiture devant chez moi, alors où est-elle?
Holder.
Hé. Hé, Holder!
Holder, sana diyorum.
Holder, je vous parle!
Holder, sana düşen çeneni kapalı tutmak.
En fait, ce que tu devrais faire, Holder. c'est la fermer.
Ben aksini söyleyene kadar Holder'la çalışacaksınız.
Holder reste avec vous jusqu'à nouvel ordre.
- Öyle mi yapalım yani?
- Holder, qu'est-ce que vous foutez?
- Holder ne halt ediyorsun?
! - Tu veux en arriver là?
Onu oradan sadece bir psikiyatrist çıkarabilir, Holder.
Seul un psychiatre peut la faire sortir, Holder.
Evet, ben Stephen Holder. Linden'ın ortağıyım.
Oui, je suis- - Je suis Stephen Holder le partenaire de Linden.
- Yo, Ray, benim Holder.
- Salut, Ray, c'est Holder.
Holder'ın selamı var.
Holder te dit bonjour.
Efendim, Linden ve Holder ekibi atlatmışlar.
Monsieur, Linden et Holder ont semé notre équipe.
Buna karışma Holder.
Restez en dehors de ça, Holder.
Her şey burada başladı, Holder.
C'est ici que tout a commencé, Holder...
Holder şuna baksana.
Holder, regarde ça.
İyi atış yapmışsın, Holder.
C'était une bonne chasse, Holder.
Alo. Holder.
Holder.
Evet, Holder istedi.
Ouai, Holder me l'a demandé.
- Holder burada mı?
Holder est là?
Dedektif Holder, size ne dedi bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que l'inspecteur Holder vous a dit.
O zaman Holder harekete geçer.
Et si tu n'as toujours pas coincé le gars? Holder devrait pouvoir gérer.
Holder! Burada!
Holder, il est là!
Bırak dedim, Holder.
Je te dis de le laisser.
Holder, 20 tane soru sordun zaten.
- Arrête avec tes questions.
Getirip götürdüğün için sağ ol, Holder.
Merci de m'accompagner.
Holder, ben Bernstein.
C'est Bernstein.
Holder.
Holder.
Dedektif Holder'la konuşmak istiyorum ben.
Je dois vraiment parler à l'inspecteur Holder.