English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Honoria

Honoria traduction Français

81 traduction parallèle
- Honoria, gelmekle ne kadar da iyi ettiniz.
- Honoria, comme c'est gentil!
Her zaman söylerim "geç olsun güç olmasın." Afedersiniz, lütfen, Honoria.
Enfin, mieux vaut tard que jamais.
Sizce cinayetleri işleyen buralardan birisi midir?
Bonjour. Honoria!
Bakma, izleniyoruz.
Je m'attendais à mieux de votre part. Honoria!
15. odada kalan Güney Amerikalı bayan. Boğularak öldürülmüş.
Amy et Honoria Lyddiard, elles sont belles-sœurs.
Öldürülen o kızlardan birisi...
On aurait plus de place à Gresham Hall, chez Honoria.
Ben de, her şeye yeniden başlamaktan ve pahalı harcamalardan bahsediyorum.
J'ai vu Honoria frapper à sa porte aux environs de 16 h.
Bir nedeni yok.
Gresham House, la maison de Honoria Lyddiard.
Sana söylemek istemedim.
Honoria, tu as entendu...
- Saat bir hafta önce kayboldu.
Amy Lyddiard, la belle-sœur de Honoria.
- İçecekler benden. - Nasıl istersen.
Honoria Lyddiard va chez Laura Hutton.
- Ben çıkıyorum. - Bu gece mi?
La réunion n'est pas avant 19h30, Honoria!
Boğulanlar Ormanı'nda, bir kravat ile boğularak öldürüldü.
Il disait que ça l'amuserait de me sauver de Honoria.
- Peki kimin giriş izni var? - Benim. Bazı bölüm şeflerinin, güvenliğin.
Honoria l'a bu dans le bureau, et moi, au lit.
Benim de dört gözle beklediğim bir şey.
- Honoria? - Non, pas Honoria.
Sevgiliydik.
- Désolée, Honoria.
Birisi, John Merrill'i suçlamak için kendisini fazla zorluyordu.
- Oui. C'est pour ça que Honoria est allée chez Hadleigh.
Çok yaramaz bir çocuksun.
Je prenais une valise, Honoria, pour partir.
- İçeriye git. Ne oldu?
Honoria a tué Gerald Hadleigh.
Bayan Merrill, oğlunuz nerede?
Honoria s'est retirée dans le bureau. Elle est sortie peu après.
Muhteşem Honoria.
La divine Honoria.
Honoria'yı tek saldırı yapmadan ele geçirdin ve senin bir sonraki fethin için anahtar olabilir.
Tu as capturé Honoria sans frapper un seul coup, c'est peut-être la clé de ta prochaine conquête.
İskit, Moesia, Alericum ve Theodosius'tan yardım ricaları. Doğu'nun İmparatoru Theodosius'tan sevgili yeğenim Valentinian'a.
Honoria complote contre moi... avec un majordome?
Evet, Aetius?
Honoria m'accompagne. On l'envoie en exil en Orient.
Honoria, bana karşı bir kahyayla komplo kuruyor!
Elles vous servent d'autant mieux. Elles entendent dire des choses parmi vos généraux. Leur loyauté est sans faille mais ils se posent des questions.
Hâlâ Batı'ya karşı hareket etmedik. - Zamanı değil.
Et Honoria, je ne t'ai pas vue depuis que tu avais six ans.
Ve Honoria, seni altı yaşından beri görmedim.
Je voulais vous faire une petite démonstration.
- Bir elleriyle alır, öbür elleriyle geri verirler.
- Non, mon seigneur, - une princesse romaine, Honoria. - Voici sa bague.
Neden sen kendini beğenmişlik yapacağına, kendin bir plan yapmıyorsun? Bu yüzden buradasın. - Bir plan yaptım.
Je renvoie Honoria à Rome par le premier bateau et je te souhaite bonne chance.
Honoria'yı bir dahaki gemiyle, Roma'ya geri gönderiyorum ve sana iyi şanslar dilerim.
On dit que je lui ressemble. Tu lui ressembles beaucoup, oui.
Gerald, Sara, Honoria. Oğlanlar nerede?
Gerald, Sara, Honoria, où sont les garçons?
Ya sana bu küçük kumrunun Honoria Barbary adıyla imza attığını söylesem?
Et si je vous disais que sa petite chérie signait du nom d'Honoria Barbary?
Önce Honoria Barbary.
Honoria Barbary, hier.
Şimdi de Leydi Honoria Dedlock.
Lady Honoria Dedlock, aujourd'hui.
Bu çok aptalca değil mi Honoria?
Tu ne trouves pas que c'est stupide, Honoria?
Honoria için bile.
Même pour Honoria.
Honoria Fell de nasıl bir isim öyle?
C'est quoi ce nom Honoria Fell?
- Honoria, Stephanie.
- Honoria.
- Acenteler ile şansım yaver gitmedi.
Honoria?
- Satıldığı yeri öğrendim. - Güzel.
La réunion n'est pas avant 19h30, Honoria!
- Ne zamandır burada yaşıyorsunuz?
- Honoria, je pensais... Je ne savais pas que tu pensais.
- Evet.
Honoria, Max Jennings et moi.
- Ne bilmek istiyorsunuz?
Je voulais y aller, mais Honoria était pressée de partir.
Ama hiç mesaj yoktu, eminim.
Rien, Honoria.
Önce Carla, şimdi de bu.
J'ai écrit à Honoria, bien sûr.
Dün gece saat 19.00 ve 21.00 aralarında neredeydiniz, bayım? İşte. Sonra da eve gittim, evde tek başımaydım.
Honoria, je dois te parler.
Carla Constanza, ekranların sigara yüzü, sigaranın ta kendisi sigara hastalığı yüzünden ölmek üzere.
Les fous sont sains, comparés à Honoria Lyddiard.
Haberler? - Evet. Honoria benimle geliyor.
Je suis souverain, non seulement des Huns mais de cent nations.
Yalnız bırak beni.
Elle est venue te demander ton pardon. N'est-ce pas, Honoria?
Öyle değil mi, Honoria?
Nous partageons le commandement.
- Sana söylemiştim. - Honoria, lütfen.
- Demande autre chose.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]