Hossein traduction Français
99 traduction parallèle
Bittiğinde Hüseyin orada uyuyacak.
Quand ce sera fait, c'est Hossein qui dormira là-bas.
Hossein'i istemiyorsun, öyle mi?
Tu veux Hossein, non?
Hayır. Hossein salağın tekidir.
Hossein est un trouduc.
Neden Hossein ile beraberdin?
Que faisiez-vous avec lui?
Şey, aslında Hossein'in müsait olacağını ümit ediyordum.
En fait, j'espérais dîner avec Hossein...
- Selamünaleyküm. Suruş Dergisi'nde Hüseyin Sabzian diye birisinin tutuklandığını okudum.
J'ai lu dans Sorush Magazine qu'un certain Hossein Sabzian a été arrêté par vos hommes.
Emir, Hüseyin ve Huşeng mezun olalı da bir yıldan fazla oldu ama sadece Emir, altı aylığına bir iş bulabildi.
Amir, Hossein et Hushang sont diplômés depuis plus d'un an et seul Amir a eu du travail pendant 6 mois.
Davalı, Bay Hüseyin Sabzian.
L'inculpé, M. Hossein Sabzian.
Hüseyin Sabzian Bey kendisini Bay Makhmalbaf olarak tanıtarak ailemize yanaştı ve açık bir şekilde bizi dolandırmayı hatta soymayı amaçlıyordu.
M. Hossein Sabzian a approché notre famille... en se faisant passer pour M. Makhmalbaf... et envisageait sans aucun doute... de monter une escroquerie... ou même de commettre un cambriolage.
Bay Hüseyin Sabzian, dolandırıcılıkla ve dolandırıcılığa teşebbüsle suçlanıyorsunuz.
M. Hossein Sabzian, vous êtes accusé d'escroquerie et de tentative d'escroquerie.
Ayın kaçı, Hüseyin?
Quelle date sommes-nous, Hossein?
Robert Hossein için bir poster yaptı...
Il a fait une affiche pour Robert Hossein...
Hossein ekip arkadaşlarını nasıl seçeceğini çok iyi biliyor.
Hossein sait choisir ses collaborateurs.
Hossein'i sever misin?
Tu aimes Hossein?
Eski moda filmlerde karanlık, romantik tipleri canlandırırdı.
Geoffroy, dans la Marquise Des Anges, c'est Robert Hossein!
Biraz beklersen Hüseyin sana yardıma gelecek.
Attends ici, Hossein va venir t'aider.
Hüseyin kendi sorunlarıyla uğraşıyor.
Hossein n'est pas là.
Hossein Rezai Tahereh Ladanian ve Mahhanon Darabi
Hossein Rezai Tahereh Ladanian et Mahhanon Darabi
Onu geri götürün ve bana Hossein'i getirin.
Reconduisez-le et ramenez-moi Hossein.
Hossein?
Hossein?
- Bizim Hossein, kamptaki.
- Notre Hossein, celui du camp.
Hüseyin'le arabada prova yapın ve acele edin!
Répétez avec Hossein dans la voiture, et faîte vite!
Hossein!
Hossein!
Hossein, acele et!
Hossein, plus vite!
Hossein, neden bir şey söylemiyorsun?
Mais Hossein, pourquoi tu ne dis rien?
Hossein, arabadan sigaramı getirsene.
Hossein, prends mes cigarettes dans la voiture.
- Hossein!
- Hossein.
Geliyor musun, Hossein?
Tu viens, Hossein?
Ya kızı ya da Hossein'i.
Ou la fille ou Hossein.
Hossein, gidip çiçekleri sulasana!
Hossein, arrose les fleurs!
Hossein, uyan.
Hossein, lève toi.
Hossein, bu kadar yeter. Kalk hadi!
Hossein, ça suffit. réveille-toi!
Hossein, geç oldu.
Hossein, il est très tard.
- Hossein beni uyutmadı.
- Hossein ne m'a pas laissé dormir.
Eğer Hossein'e ihtiyacın yoksa, izin ver biraz uyusun.
Si vous n'avez pas besoin de Hossein, alors laissez le dormir un peu.
Hossein erken uyandı!
Hossein s'est levé tôt!
Hossein'in yanında oturacağım.
Je m'assieds avec Hossein.
Her şey yolunda mı, Hossein?
Tout va bien, Hossein?
Hossein, içeri al.
Hossein, bouge.
Eğer işe yaramazsa, Hossein için düşüneceğim.
Si ça ne fonctionne pas, j'ai une idée avec Hossein.
Ne dersin, Hossein?
Comment la trouves-tu, Hossein?
Hossein...
Hossein...
Hossein, hazırlan.
Hossein, prépare-toi.
Hossein, hazır mısın?
Hossein, prêts?
- Hossein, hazır mısın?
- Hossein est préparé?
- Hossein!
- Hossein!
Herkese teşekkürler!
1108 01 : 14 : 30,040 - - 01 : 14 : 32,560 Hossein, aie la bonté de nous apporter un thé.
Hossein, gel de bize yardım et..
Hossein, donne-nous un coup de main.
Hossein yorgun.
Hossein est fatigué.
Hossein bey kürek ve tuğlayla ellerini kirletmez.
M. Hossein ne veut pas se salir les mains avec des briques et des pelles.
Yakanı düzelt.
Hossein, tu as oublié ça.