Hoşlanıyorum traduction Français
3,942 traduction parallèle
Ondan hoşlanıyorum ben.
Elle me plait.
Sevdiğim insanlardan hoşlanıyorum.
J'apprécie les gens que j'aime.
Ondan hoşlanıyorum.
- Non? Je l'aime bien.
Senden hoşlanıyorum ve seninle çıkmak istiyorum.
Tu me plais, et je t'invite à sortir.
Ondan gerçekten hoşlanıyorum Janey.
Je l'apprécie vraiment Janey.
Aslında, In Ha'dan hoşlanıyorum.
En ce moment, j'ai un coup de coeur sur In Ha.
Omzuma yaslanmışken uyumandan hoşlanıyorum.
J'aime quand tu t'endors dans mes bras.
Senden hoşlanıyorum James.
Je t'aime bien, James.
Yoon Hee'den gerçekten hoşlanıyorum.
Je t'aime vraiment, Kim Yoon Hee.
In Ha'dan hoşlanıyorum.
J'aime In Ha.
Seninle ilgilenirdim ama aslında ben kedilerden hoşlanıyorum.
Je te promènerais bien, mais je préfère les chats.
Nero'dan hoşlanıyorum, Jax.
J'aime Nero, Jax.
Hoşlanıyorum.
Oui.
Çeneni kapattığında bundan hoşlanıyorum.
J'aime ça quand tu te la fermes.
Çünkü hoşlanıyorum ondan.
Parce qu'il me plaît.
Bu çocuktan gerçekten hoşlanıyorum.
J'aime vraiment ce type.
Ben de gerçekten hoşlanıyorum ondan.
Et je l'aime bien aussi.
Ondan hoşlanıyorum, çok zeki biri.
Je l'aime beaucoup.
- Hoşlanıyorum.
Si.
Ben de senden hoşlanıyorum, Frances.
Moi aussi, Frances.
Patch'den hoşlanıyorum. Ondan nefret etmiyorum.
J'aime bien Patch, je le déteste pas.
Senden inanabileceğinden çok daha fazla hoşlanıyorum.
Je t'apprécie un peu plus que tu peux le croire.
Asami ve ben... Senden çok hoşlanıyorum ve birbirimiz için yaratıldığımızı düşünüyorum.
Tu me plais vraiment et je crois qu'on est faits l'un pour l'autre!
Asami'den de hoşlanıyorum.
Asami aussi.
Çünkü senden hoşlanıyorum.
Parce que je t'aime bien
Eğer takıldından kastın hoşlanmaksa, evet çok hoşlanıyorum.
Oui, si par s'accrocher, tu veux dire que je l'aime vraiment beaucoup, alors oui.
Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
Et je t'aime vraiment, vraiment bien.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Andy, yetişkinlerin hoşlandığı gibi birlikte ebeveyn olacak kadar hoşlanıyorum... Sadece sikin büyülü işler yaptığından değil bunlar.
je t'aime vraiment Andy comme un adulte comme je suis co-parent avec toi, sans parler du fait que ta bite fait des choses magiques.
Onlarla olmaktan hoşlanıyorum.
J'aime être avec eux.
Dinle, ben de çocuklarımla olmaktan hoşlanıyorum.
Écoute, j'aime être avec mes enfants aussi.
Ondan hoşlanıyorum.
Je l'aime bien.
Ben George'tan hoşlanıyorum.
J'aime George.
Senden de hoşlanıyorum, Jessa.
Et je t'apprécie, Jessa.
Ben senden hoşlanıyorum.
Je t'apprécies.
- Çünkü senden hoşlanıyorum.
- Parce que je t'aime bien.
Senden çok hoşlanıyorum. Ve daha ileriye gitmeden... Ne bileyim işte.
Je t'apprécie tellement qu'avant qu'on habite ensemble, dans le futur...
Senden cidden çok, çok hoşlanıyorum.
Je t'aime beaucoup.
Tomer, senden çok hoşlanıyorum ama...
Tomer, je t'appprécie vraiment, mais...
Tavırlarından hoşlanıyorum.
J'aime bien ton état d'esprit.
Senden hoşlanıyorum.
Je t'aime bien.
Evet, ondan hoşlanıyorum.
Oui, je l'aime bien.
Ondan gerçekten hoşlanıyorum.
Je l'aime vraiment bien.
Ondan hoşlanıyorum.
Je l'aime bien. Elle est...
Ondan cidden hoşlanıyorum.
Je veux dire, je l'aime vraiment.
Senden cidden hoşlanıyorum.
Je t'aime vraiment.
Ondan hoşlanıyorum ama hoşlandığım bir adamla ömrümü geçiremem.
Je l'aime bien... mais je ne peux passer ma vie avec un homme que je n'aime que bien.
Ajan Sparling, Olivia senden hoşlanıyorum.
Oh. Euh, Agent Sparling. Olivia Je vous aime bien.
- Tabi ki hoşlanıyorum.
- Bien sûr.
Galiba ondan hoşlanıyor ama ciddi olduğunu sanmıyorum.
Elle l'aime bien. Mais elle n'est pas sérieuse.
Senden hoşlanıyorum.
Moi, je t'aime bien.
Sam'den hoşlanıyorum.
J'aime bien Sam.